Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

Yeni Ve Farklı Bir Konser Anlayışı

Mersin, sanatı ve müziği ve özellikle de “Türk Sanat Müziği”ni çok seven ve ilgilenen bir kent. Bugün Mersin’de 20’den fazla Türk Sanat Müziği korosu var. Haftada bir ya da iki kez toplanırlar; çeşitli eserleri öğrenir, çalışır ve hazırlanırlar. Birçoğu da senede bir- iki konser verir. Ayrıca Mersin’de Kültür Bakanlığı Devlet Korosu, her ay bir konser vererek, bu çalışmalara akademik düzeyde bir zenginlik katar. Böylece, neredeyse senenin her haftasına bir konser düşer; ancak bu  konserlerde salonların tamamen dolduğunu söyleyemeyiz. Demek ki meselenin bu yanında bir eksiklik var. *                     *                     * Birçok koro Mezitli Gönüllü Evlerinde çalışmalarını yapıyor. Bu korolardan biri de Meşk-i Saadet Türk Sanat Müziği grubudur. Grubun şefi Saadet Erçelik; Belediye Konservatuarı mezunudur ve kanun çalıyor. Hepsinden öte, müziğe gönül vermiş, pozitif enerjisi ve öğretme yeteneğiyle birbirine sevgi ile bağlı büyük bir topluluk meydana getirmiş. Çalışmaları hâlen son derece verimli bir şekilde sürmektedir. Bu topluluk geçtiğimiz hafta farklı bir etkinlik düzenledi. Navona Otel’in havuz başı salonunda müzikli, yemekli bir gece organize ettiler. Önce grubun elemanları insanları sıkmayan küçük bir konser verdi. Bayanlar şık kıyafetleriyle, erkekler de siyah takım elbiseleri ve kırmızı kıravatlı  konser kıyafetleriyle sahnedeydiler. Bu arada Mersinlilerin güzel şiir okuyuşu ve etkili sesi ile yakından tanıdıkları TRT spikeri Hakan Erondor şiirli bir sunum yaptı. Kısa konserden sonra koro elemanları, konuklarla iç içe düzenlenmiş masalarına  oturdular. Verilen aradan  sonra solistler bölümü başladı. Solistlerin arkasında da vokal yapan dört koro elemanı yer aldı. Yine aralarda Hakan Erendor güzel sunumu ve şiirleriyle renk kattı. Solistlerin şarkılarını söyledikleri bölümden sonra yine bir ara verildi. Koro elemanları geceyi konuklarla birlikte yaşama imkânını sürdürdüler.  İkinci solistler bölümünde bu defa farklı dört koro elemanı vokalistlik yaptı. İkinci bölüm bittikten sonra Hakan Erendor keman eşliğinde güzel bir şiir dinletisi sundu. Arkasından grup elemanları serbest olarak şarkılarını sundular. Konuklar da şarkılara eşlik ettiler. *                     *                     *   Seyircilerin iki saate yakın bir süre oturarak izledikleri bir salon konseri değildi bu;  konser formunda sunulan  şarkıların yanı sıra saz taksimleri vardı, şiir vardı, yemek vardı, eğlence vardı, dans vardı, sohbet vardı. Konserlerde genellikle şarkıları düzgün icra eden iyi sesler solist olurlar. Çoğu koro elemanı da, sesi tam yeterli olmasa da solo şarkı söylemek ister. Bu son derece anlaşılır, saygı duyulası bir hevestir. Konserlerde bu imkanı bulamayanlar, yukarda sözünü ettiğim yemekli gecede solo şarkı söyleyebildiler ve konuk olan yakınları da onları dinlemekten memnun oldular. Koro elemanlarının da konukların da hoş vakit geçirdikleri, dileyen herkesin müziğe katıldığı özel ve yeni bir etkinlik tarzının ortaya çıktığını söyleyebiliriz. Sonuçta herkes mutluydu. Haftanın bir gününü dostlukla ve koro gününü özleyerek geçiren müzik severler, böyle bir gecede dostluklarını ve müzikte buluşmanın hazzını konuklarla da paylaşarak ayrıldılar.                   *                     *                     * Belki de böylece,  Mersinli hemşerilerin kentteki Türk Sanat Müziği çalışmalarına aktif dinleyici olarak katılmalarındaki eksikliği giderecek bir yol açılmış oldu. Türk Sanat Müziği, sınırlı ölçüde icra edilen saz eserleri dışta tutulursa, esas olarak sözlü müziktir ve bu tarzın güfteleri de kendi değerleri içinde özel bir duygu yoğunluğu taşır. Bu nedenle, Türk sanat Müziği icralarında dinleyiciler aktiftir ve içinden de olsa müziğin melodik ve sözel akışına katılır. Televizyonlardaki seyircili Türk Sanat Müziği programlarındaki dinamizm ve solistlerin enerjik okuyuşları da buradan kaynaklanır. Mersindeki Türk Sanat Müziği dernekleri, sunumlarını bu çerçevede geliştirecekleri yeni formatlarla yaparlarsa, aktif dinleyicilere ulaşma imkânları  fazlalaşır. Meşk-i Saadet Türk Sanat Müziği topluluğunun son konseri, bu anlamda çok farklı ve başarılı bir örnek olmuştur. Bu cesur, yeni ve etkili çalışmaları için ilgilileri kutlarım.   HARUN ARSLAN  
Ekleme Tarihi: 22 Aralık 2018 - Cumartesi

Yeni Ve Farklı Bir Konser Anlayışı

Mersin, sanatı ve müziği ve özellikle de “Türk Sanat Müziği”ni çok seven ve ilgilenen bir kent.

Bugün Mersin’de 20’den fazla Türk Sanat Müziği korosu var.

Haftada bir ya da iki kez toplanırlar; çeşitli eserleri öğrenir, çalışır ve hazırlanırlar.

Birçoğu da senede bir- iki konser verir.

Ayrıca Mersin’de Kültür Bakanlığı Devlet Korosu, her ay bir konser vererek, bu çalışmalara akademik düzeyde bir zenginlik katar.

Böylece, neredeyse senenin her haftasına bir konser düşer; ancak bu  konserlerde salonların tamamen dolduğunu söyleyemeyiz.

Demek ki meselenin bu yanında bir eksiklik var.

*                     *                     *

Birçok koro Mezitli Gönüllü Evlerinde çalışmalarını yapıyor.

Bu korolardan biri de Meşk-i Saadet Türk Sanat Müziği grubudur.

Grubun şefi Saadet Erçelik; Belediye Konservatuarı mezunudur ve kanun çalıyor. Hepsinden öte, müziğe gönül vermiş, pozitif enerjisi ve öğretme yeteneğiyle birbirine sevgi ile bağlı büyük bir topluluk meydana getirmiş.

Çalışmaları hâlen son derece verimli bir şekilde sürmektedir.

Bu topluluk geçtiğimiz hafta farklı bir etkinlik düzenledi.

Navona Otel’in havuz başı salonunda müzikli, yemekli bir gece organize ettiler.

Önce grubun elemanları insanları sıkmayan küçük bir konser verdi.

Bayanlar şık kıyafetleriyle, erkekler de siyah takım elbiseleri ve kırmızı kıravatlı  konser kıyafetleriyle sahnedeydiler.

Bu arada Mersinlilerin güzel şiir okuyuşu ve etkili sesi ile yakından tanıdıkları TRT spikeri Hakan Erondor şiirli bir sunum yaptı.

Kısa konserden sonra koro elemanları, konuklarla iç içe düzenlenmiş masalarına  oturdular.

Verilen aradan  sonra solistler bölümü başladı.

Solistlerin arkasında da vokal yapan dört koro elemanı yer aldı.

Yine aralarda Hakan Erendor güzel sunumu ve şiirleriyle renk kattı.

Solistlerin şarkılarını söyledikleri bölümden sonra yine bir ara verildi.

Koro elemanları geceyi konuklarla birlikte yaşama imkânını sürdürdüler. 

İkinci solistler bölümünde bu defa farklı dört koro elemanı vokalistlik yaptı.

İkinci bölüm bittikten sonra Hakan Erendor keman eşliğinde güzel bir şiir dinletisi sundu.

Arkasından grup elemanları serbest olarak şarkılarını sundular.

Konuklar da şarkılara eşlik ettiler.

*                     *                     *

 

Seyircilerin iki saate yakın bir süre oturarak izledikleri bir salon konseri değildi bu;  konser formunda sunulan  şarkıların yanı sıra saz taksimleri vardı, şiir vardı, yemek vardı, eğlence vardı, dans vardı, sohbet vardı.

Konserlerde genellikle şarkıları düzgün icra eden iyi sesler solist olurlar.

Çoğu koro elemanı da, sesi tam yeterli olmasa da solo şarkı söylemek ister.

Bu son derece anlaşılır, saygı duyulası bir hevestir.

Konserlerde bu imkanı bulamayanlar, yukarda sözünü ettiğim yemekli gecede solo şarkı söyleyebildiler ve konuk olan yakınları da onları dinlemekten memnun oldular.

Koro elemanlarının da konukların da hoş vakit geçirdikleri, dileyen herkesin müziğe katıldığı özel ve yeni bir etkinlik tarzının ortaya çıktığını söyleyebiliriz.

Sonuçta herkes mutluydu.

Haftanın bir gününü dostlukla ve koro gününü özleyerek geçiren müzik severler, böyle bir gecede dostluklarını ve müzikte buluşmanın hazzını konuklarla da paylaşarak ayrıldılar.

                  *                     *                     *

Belki de böylece,  Mersinli hemşerilerin kentteki Türk Sanat Müziği çalışmalarına aktif dinleyici olarak katılmalarındaki eksikliği giderecek bir yol açılmış oldu.

Türk Sanat Müziği, sınırlı ölçüde icra edilen saz eserleri dışta tutulursa, esas olarak sözlü müziktir ve bu tarzın güfteleri de kendi değerleri içinde özel bir duygu yoğunluğu taşır. Bu nedenle, Türk sanat Müziği icralarında dinleyiciler aktiftir ve içinden de olsa müziğin melodik ve sözel akışına katılır.

Televizyonlardaki seyircili Türk Sanat Müziği programlarındaki dinamizm ve solistlerin enerjik okuyuşları da buradan kaynaklanır.

Mersindeki Türk Sanat Müziği dernekleri, sunumlarını bu çerçevede geliştirecekleri yeni formatlarla yaparlarsa, aktif dinleyicilere ulaşma imkânları  fazlalaşır.

Meşk-i Saadet Türk Sanat Müziği topluluğunun son konseri, bu anlamda çok farklı ve başarılı bir örnek olmuştur.

Bu cesur, yeni ve etkili çalışmaları için ilgilileri kutlarım.

 

HARUN ARSLAN

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.