Her yıl 24 Aralık akşamı Noel için Mersin Katolik Kilisesi’ne giderim. Birçok Hıristiyan çocukluk arkadaşımı görürüm ve Noellerini kutlarım. Bu artık Mersin’de barış, hoşgörü, dostluk anlamında geleneksel haldedir. Her yıl bazı belediye başkanları, bazı siyasiler, bazı milletvekilleri katılırlar. Seçim dönemlerinde bu katılım daha da artar. Birçok aday adayı birden bu törenlere katılırlar.   Ben de bu yılkine katılırken çok sayıda aday adayının ve belediye başkanının katılacağını düşünmüştüm. Çok ilginçtir; bu yıl yalnızca bir aday adayı ve bir de “kendini şimdiden aday ilan eden” bir aday adayı katıldı. Yani toplam iki siyaset yolcusu…   Bu bize neyi gösteriyor? diye düşünelim. Partiler arasında yapılan ve gün gün değişen ittifak antlaşmaları ve geciken aday açıklamaları, artık hem aday adaylarını ve belediye başkanlarını hem de diğer siyesileri bıktırdı. Mersinlilerin siyasete ilgisi azaldı.   Ak Parti tabanı mutsuz. Hâlâ aday ilan edilmedi, 5. Parti ile ittifak olabileceği konusu ve tedirginliği devam ediyor. CHP nin hem partilileri hem de aday adayları mutsuz. Hâlâ ittifak korkusu ve güçsüz aday tespiti yapılacağı endişesi sürüyor. MHP liler mutsuz. Üçe bölünmüş bir MHP ve Ak Parti ile ittifak yapıp yapmayacağı tam kesinleşmemiş. Kesinleşirse küskün Ak Parti seçmenin destekleyip desteklemeyeceği şüpheli. İYİ Partililer mutsuz. Bölünmüş MHP’lilerle mücadele içinde. Hâlâ CHP ile ittifak olabileceğini düşünüyorlar. Mersin’de siyasi kanadın durumu böyle.   Peki Mersinliler ne düşünüyor? Hâlâ her partinin kendi adayını göstermesini bekliyorlar. Her zamanki gibi, her parti kendi adayını gösterir, başarılı görülen seçilir, diye umuluyor. Mersinlilerin isteği artık Mersin’in bir köy ve kasaba durumundan ve yönetiminden çıkıp Büyükşehir’e yakışır bir anlayışla yönetilmesi. Bunun için de ilk şart, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin siyasi pazarlık süreçlerinde bir koz ya da taviz ( jest !) olarak masaya sürülmemesidir. Mersin, ittifak pazarlıkları içinde hiç de hak etmediği sıradan bir adayın eline teslim edilmemelidir; tam tersine her parti, farklı politik görüşten de olsa herkesin saygı duyup layık göreceği bir aday gösterme çabasında olmalıdır. Bugünkü durum sürdüğü takdirde, korkarım bu yerel seçim Mersin’de en az oy kullanılan ve ilgi duyulan seçim olacak ve insanlarımızın kente ilgisi daha da azalacak, Mersin sahipsizlenecek ve bir 5 yıl daha kaybedecek. Ama asıl kaybeden de siyaset kurumu ve doğrudan siyasetçiler olacaktır.   HARUN ARSLAN