Geçtiğimiz yıl İstanbul’da çok farklı, özel bir konsere katılmıştım.
Boğaziçi Üniversitesi’nde şef Mahmut Abra yönetimindeki “Zamansız Şarkılar” konseri…
Bu konserden çok etkilenmiş ve bununla ilgili uzun bir köşe yazısı yazmıştım.
Piyano ile kanun sanki bize Batı ile Doğu’nun yani Orient’le Oksident’in zaman ötesi buluşmasını simgeliyordu. Çok zaman tek sesliliği ile eleştirilen müziğimize farklı bir tarz, ona beğenilen ve farklı zevklere hitap edebilen bir yorum getirmişlerdi. Böylece eski şarkılarımızın farklı bir icra ile daha değerli kıldıklarını düşünmüştüm.
Bugüne kadar yerleşik icralarla kanıksayıp dinlediğimiz şarkılar, halk türküleri ve bir mehter marşı şimdi çok daha zengin bir ezgisellik kazanmış; ritim ve harmonik bağlantılar müthiş bir akışkanlıkla icra edilmişti.
Nazım Hikmet’in doğum gününde onun şiirlerinden bestelenmiş eserlerinden derlenen bir konser düzenlemişler, “Boyun Eğmeyen Şarkılar” başlığı altında çoğunluğu şef Mahmut Abra’nın bestelerinden oluşan bir konser vermişlerdi.
Grup Abra olarak bir de “Şairane Sevdalar” adlı bir albüm çıkarmışlar.
Usta yorumcu ve öğretici Melihat Gülses’in de bulunduğu sanatçılarla kurduğu Grup Abra ile şiir ve müziğimizin çağdaş bir yorumla topluma aktarılmasını amaçlayan konserler vermekteler.
Türk Müziğinin ve Türk Operası’nın solist sanatçıları Melihat Gülses, Tuncay Kurtoğlu ve Caner Akın’a piyanoda Ceyda Pirali, çelloda Murat Süngü, bağlamada İsmail Işık eşlik ediyorlar.
Albümün aralarında Okay Temiz, Göksel Baktagir, Serkan Çağrı, Murat Aydemir ve İhsan Mendeş‘in de bulunduğu konuk sanatçılar da, kendi sazlarının ülkemizdeki en seçkin isimleri arasındadır.
O günkü köşe yazımı şu cümlelerle tamamlamıştım.
“Umarım İstanbul dışındaki kentlerde doğrudan bu müzikle meşgul olan ilgili çevreler böylesi farklı tecrübelere ilgi duyarlar. Kurumsal yapılar da bu çalışmaların halkla buluşması için imkân hazırlamalıdır. Farklı icra çalışmaları, cesur yorum hamleleri desteklenmelidir.
Varılan başarılı çizgiye emeği geçen herkesi sanat ve kültürümüz adına saygıyla kutluyorum ve ülkemizin her köşesinde benzerlerinin çoğalmasını diliyorum.”
Geçmişle gelecek arasında müzikal bir köprü oluşturmak amacı ile kurulan GRUP ABRA, şairlerimizin bestelenmiş şiirlerinden şarkılar ve şiir dinletisinden mürekkep bir dizi konserle sanatseverlerle buluşuyordu.
Grup Abra'nın ilk albümü "Şairane Sevdalar" Mayıs 2017'de müzikseverlere ulaştı.
Bu albümde sanatseverler şiir ve müziğimizin çağdaş ve ifade gücü yüksek eserlerini üst düzey icra yetenekleri ile ün yapmış sanatçılarının modern ve yalın yorumları ile dinleyebilecekler.
Türk Müziğinin ve Türk Operası’nın solist sanatçıları Melihat Gülses, Tuncay Kurtoğlu ve Caner Akın’a piyanoda Hakan Ali Toker, çelloda Murat Süngü, bağlamada İsmail Işık eşlik ediyorlar.
Albümün aralarında Okay Temiz, Göksel Baktagir, Serkan Çağrı, Murat Aydemir ve İhsan Mendeş’in saz icralarını dinliyoruz.
* * *
Şimdi bu yazımdan ve İstanbul’da izlediğim konserden sonra Melihat Gülses’le birlikte Grup Abra sevindiricidir ki Mersin’de bir konser veriyorlar.
Konser, 29 Ocak Salı günü Yenişehir Atatürk Kültür Merkezi’nde.
Bu yılın belki de Mersin’e gelen en değerli ve özel konseri olacak.
Melihat GÜLSES, TRT İstanbul Radyosu;
Tuncay KURTOĞLU, Ankara Devlet Opera ve Balesi;
Caner AKIN, İstanbul Devlet Opera ve Balesi ;
Orkestra:
Ceyda Pirali, piyano;
Murat SÜNGÜ, çello;
İsmail IŞIK, bağlama;
Metin Yazarı, Sunucu: A. Mahmut Abra
Konserdeki sanatçıların kısaca tanımaya çalışırsak;
MELİHAT GÜLSES:
1996 yılında Uluslararası İstanbul Müzik Festivali’nde “İstanbul Türküleri-Rembetiko”isimli konserde Rumca ve Türkçe olarak türkülerimizi seslendirdi. 1997’de yine aynı Festival çerçevesinde Aya İrini’de “Viyana’dan İstanbul’a Şarkılar”isimli konserde Fransız Soprano Catherine Dubosc ile birlikte Şevki Bey ve Schubert’in eserlerini seslendirdi.
2012 yılında Tim Maslak Show Center’de Yunan’lı sanatçı Sofia Papasoglou,Lübnan’lı Sanatçı Ghada Shbeir ile birlikte.
Şu anda ülkemizde en gözde ses ve yorumculardan.
TUNCAY KURTOĞLU (BAS):
Ankara Devlet Opera ve Balesi solist sanatçılarından Tuncay Kurtoğlu, 30 yıla yaklaşan sanat hayatı boyunca operalarda bas karakterleri yorumlamış, yurt içinde ve dışında sayısız konserler vermiştir.
Uluslararası Opera yarışmalarında çok önemli dereceler kazanmıştır
(1.Leyla Gencer-Mansiyon, Barcelona Vinas-3.lük,P.I.Çaykovski-‘’En İyi Çaykovski Romans Yorumu ödülü’’ Verviers-2.lik, Valsesia-2.lik ve AlcamoYarışması’nda 1.lik ödülü).
2004-2006 yılları arasında İtalya’nın önemli Opera evlerinde 8 prodüksüyonda (Il Trovatore, Luisa Miller, Don Giovanni, G.Verdi-Requiem, Mozart ve Salieri, La battaglia di Legnano, Bellini-Ultime Luci, Il Viaggio a Reims) rol almıştır.
Şili-Santiago’da Aida ,İsviçre-Basel’de İnci Avcıları, Bulgaristan-Sofya’da Sevil Berberi, Avusturya-İnnsbruck’da Oedipus Rex, Belgrad-Sava Center’da Mozart-Requiem ve 9.Senfoni, Yunanistan-Patmos’da Haydn-Messias, Brüksel’de 9.Senfoni ve Mass in C eserlerinde performanslar sergilemiştir.
Türkiye’deki bütün senfoni orkestraları ile düzenli olarak konserler yapmaktadır.
Ankara Devlet Opera ve Balesi ile G.Kore, Estonya, Ekaterinburg, Çin ve İtalya’da performanslar sergilemiştir. Tuncay Kurtoğlu 2010 yılında 1.Lions Opera ödülleri kapsamında‘’En iyi Erkek Opera Sanatçısı’’ , 2011 yılında Donizetti Klasik Müzik Ödülleri kapsamında halk oylaması sonucu ‘’Yılın En İyi Klasik Müzik Sanatçısı ‘’, 2013 yılında Semiha Berksoy Vakfı tarafından verilen ‘’Mustafa İktu Onur Ödülü’’ve 2016 yılında 6.Donizetti Klasik Müzik Ödülleri kapsamında ‘’En iyi erkek opera sanatçısı’’ödüllerine layık görülmüştür.
2016 yılında Almanya’da Duvara Karşı operasındaki ‘’Yunus Güner’’rolünü yorumlayan ilk Türk sanatçı olmuştur.
Sanatçının Bilkent Senfoni Orkestrası ile gerçekleştirmiş olduğu A.A.Saygun ‘’YUNUS EMRE ORATORYOSU’, Kültür Bakanlığı Devlet Çoksesli Korosu ile yapılmış olan A.A.SAYGUN ve M.SUN
CANER AKIN (TENOR)
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarından Payam Koryak ile çalışarak mezun oldu.
Leyla Gencer ve Mauro Trombetta’nın master classlarına katıldı.
Gianfranca Ostini ve Vincenzo Scalera ile Milano’da ustalık çalışmalarında bulundu. Rossini Opera Festivali (Pesaro) genç şarkıcılar ustalık sınıfında master çalışmalarında bulundu.
2005 yılında Bulgaristan’ın Sofya kentinde düzenlenen “International Young Virtuoses” yarışmasında birincilik ödülü ve İtalya’da düzenlenen As.Li.Co. yarışmasında Ernesto rolü ile “Idonei” seçildi.
2007 Belvedere yarışması İstanbul elemelerinde “Belkıs Aran Özel Onur Ödülü” ne layık görüldü.
Yurtdışı kariyerine Donizetti'nin Alayın Kızı operası ile başlayan sanatçı bu eseri Viyana’da Klosterneuburg Opera Festivali’nde ve Tel Aviv operasında ünlü şef Alberto Zedda ile söyledi. Sonrasında Maestro Zedda’nın özel davetiyle İtalya Pesaro’da düzenlenen dünyanın en büyük Rossini festivali olan “Rossini Opera Festival”inde Il Viaggio Reims operasında “Libenskoff” rolü ile sahneye çıktı.
Bunun dışında İtalya, Almanya, Fransa ve Bulgaristan’da konserler verdi.
İstanbul Devlet Senfoni Orkestrası ile Zorlu PSM'nde Carmina Burana "Tenor Solo" söyledi.
İstanbul Devlet Opera ve Balesi’nde solist sanatçı olarak kariyerine devam eden sanatçı bu kurumda Don Pasquale (Ernesto), I Capuleti e i Montecchi (Tebaldo), Il Barbiere di Siviglia (Konte), L’Elisir D’amore (Nemorino), Belisario (Alamiro), Otello (Cassio), La Cenerentola (Don Ramiro) rolleri ile sahneye çıktı.
Bunların yanında sayısız Oratoryo konserlerinde Tenor solo söyledi.
Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuarı Sahne Sanatları Opera Anasanat Dalı'nda da öğretim görevlisi olarak şan dersleri vermeye başlamıştır.
CEYDA PİRALİ (Besteci , Aranjör ,Pianist )
İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı, Piyano bölümünde 8 yıllık eğitimin ardından İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi İşletme Bölümünden mezun olduktan sonra Berklee College of Music'de "film scoring" üzerine eğitim almıştır. Yüksek Lisans eğitimini Müzik Prodüksiyon ve Yönetimi alanında MIAM (ITU Müzik İleri Araştırmalar Merkezi)'da tamamlayan Pirali,1999 yılından bu yana dahil olduğu Aria grubuyla birlikte çeşitli dizi, film ve reklamlara müzikler yazmaktadır. Besteciliğin yanı sıra 2005 yılında kurmuş olduğu JW Müzik Stüdyosunda besteci, aranjör ve tonmayster olarak çalışmalarını sürdürmektedir. JW stüdyolarında ekibiyle beraber birçok albüm ve şarkı prodüksiyonları gerçekleştirmektedir. 2007 yılında İmaj stüdyolarında Walt Disney müzik direktörü olarak görevlendirilen Ceyda Pirali stüdyo çalışmaları dışında performans sanatçısı olarak da çeşitli gruplarla ve sanatçılara piyano/keyboard çalmakta ve aranjeler yapmaktadır. "İçinden İstanbul Geçen Şarkılar" projesiyle orkestrasyon çalışmalarına hız kazandıran Pirali, yine kendi eserleri ve yaylı düzenlemeleriyle 2011 yılında İtalyanlarla ortak Medin Music Festivalinde İstanbul’da ve İtalya’nın çeşitli şehirlerinde konserler vermiştir. 2018 Mart ayında Almanya’da bulunan Hochsaurlandkreis Orkestrası icin yazmış olduğu ADA isimli Türk bati ezgilerinden oluşan senfonik eserinin Dünya prömiyeri gerçekleşmiş olan Pirali, Kurucularından olduğu Piatango grubu ile ilk albümleri "Yeni Aşk" kapsamında konserler vermeye devam etmektedir
İSMAİL IŞIK:
ODTÜ-THBT’de( Türk Halk Bilimleri Topluluğu) beş yıl Halk Müziği Başkanlığı ve koro yöneticiliği yaptı. Bu dönemde tanıştığı değerli hocalar Nida Tüfekçi ve Coşkun Güla’dan bağlama tavır ve teknikleri dersleri aldı.
İzzet Altınmeşe, Hüsamettin Subaşı, Selahattin Alpay, Tuğrul Şan, İhsan Öztürk ve Musa Eroğlu gibi sanatçılarla çalıştı.1979 yılında Nida Tüfekçi ve Neriman Altındağ Tüfekçi ile birlikte Kültür Bakanlığı tarafından halk müziğimizi tanıtmak üzere Japonya’ya Kültür Elçisi olarak gönderildi.
2007 yılında UNESCO davetlisi olarak Paris ve New York’ta düzenlenen barış konserlerinde bağlama sanatçısı olarak ülkemizi temsil etti.
CD Çalışmaları oldu.
Sanatçı, 2013 yılına kadar ODTÜ mezunları Halk müziği Koro şefliği görevini sürdürmüştür.
MURAT SÜNGÜ:
Pera Güzel Sanatlar Okulu Çello Bölümü mezunudur. Türk Sanat Müziği ve etnik müzik türlerine çellonun uyarlanması ve Türk Sanat Müziği’nin yaylı sazlar bölümüne çellonun ağırlık kazandırmasıyla, post modern sürecinin en yeni ve reformist müzisyeni olarak tanınır.
Dünya müziklerine karşı olan ilgisi ve eğitimi nedeni ile de karşılaştırmalı müzik sentezleri konusunda hem Türkiye’de hem de yurt dışında saygın bir konuma gelmiştir.
Çeşitli İstanbul korolarında saz sanatçısı olarak repertuar ve nazari bilgiler edinen Murat Sungu, Pera Güzel Sanatlar’da Yeşim Madanoğlu ve Naci Madanoğlu ile klasik Batı müziği çalışmıştır.
Albümlerinde ve konserlerinde tanınmış bir çok sanatçıya da eşlik eden Süngü, Şenyaylar Yaylı Grubu ve KEM-PA Yaylı Gurubu’nda yer almaktadır.
29 Ocak günü bu değerli konserde buluşmak dileğiyle.
