Mersin’de az sayıda da olsa kente katkı veren, değer katan, kentin gelişmesinde rol oynayan insanlar vardır. Ellerini dokundurdukları her şey başarılı bir şekilde devam eder; onlar geri planda, sonuçtan bir beklentileri olmadan dururlar. Her ince ayrıntıyı titizlikle takip ederler, düzenlerler, sonuçtaki başarının manevi hazzı ile tatmin olurlar. Sözünü ettiğim ender kişilerden biri, Mersin Ticaret Borsası Başkanı Abdullah Özdemir… Ülkemizdeki bakliyata dayalı sanayinin 80 ine sahip ve dünyaya en fazla bakliyat ihraç edilen kent olarak Mersin’de bu işin başındaki kişidir. Öte yandan, Mersin Ticaret Borsası birçok başarısı ve gerçekleştirdiği düzenli, mükemmel etkinliklerle her zaman gurur duyduğumuz bir kurumumuz… Hem kendisinin, hem de hemşerimiz Dünya Bakliyat Birliği Başkanı Hüseyin Arslan’ın adını ulusal ve uluslararası alanda gururla duyuyoruz. Yine Abdullah Özdemir’i geçtiğimiz yıl TOBB Genel Kurulu’na Başkanlık etmesi ile hatırlıyoruz. *                     *                     * Onu ilk 10 yıl önce kentin en büyük etkinliği olan Narenciye Festivali’nin düzenlenmesinde gördük. Her yıl artan bir başarı ile yapılan Festival,  yönetimin dışında bazı sebeplerle bir süre ara verilse de, bu yıl yine Abdullah Özdemir’in başkanlığında daha başarılı ve daha büyük bir katılımla gerçekleştirildi.   2016 yılı Birleşmiş Milletler tarafından Dünya Bakliyat Yılı ilan edildi. O günden beri her yıl Mersin’de başarı ile kutlanıyor. Dünya Bakliyat Günü geçtiğimiz hafta sonu yine başarılı bir etkinlikle 4. Kez kutlandı.   Mersin  “Bakliyat Kenti” sıfatını hem tarihi anlamda hem de bugünkü ekonomik anlamda tam olarak hak etmektedir.   Mersin’de Yumuktepe, tarihi yerleşimin ve buğdayın ilk bulunduğu, ekmeğin de ilk kez yapıldığı yerdir; bu bağlamda bakliyatla Mersin arasında tarihin derinlerinden gelen kültürel bir bağ vardır. Bakliyat ürünleri aynı zamanda Avrupa’ya da buradan gitmiştir.   9 bin yıl öncesinin buğdayının bulunduğu bir kentin içinde 9 bin yıl sonra bakliyat günü yapılması son derece etkileyici ve önemlidir. Mersin Bakliyat yönünden 9 bin yıl önce de, bugün de önemli bir yerdedir.   Ülkeyi sevmek, yaşadığı kente katkı vermek, üzerinde oturduğumuz kentin antik mirasın değerini bilmek ve bunu hem ulusal hem de uluslararası alanda değerlendirebilmek bu olsa gerek… Gündelik gerilimlerin, faydasız polemiklerin ötesinde, yaşadığımız kente, topluma ve ülkeye değer vermek, anlamlı etkinliklerle bu değerin toplumsal kabulünü sağlamak, sosyal ve ekonomik karşılığı olan çalışmalarla kent ve ülke kalkınmasına hizmet etmek budur…   Bu bağlamda, minnet duyduğumuz az sayıdaki hemşerilerimize tüm kentimiz adına teşekkür etmeliyiz;  kişisel bir ikbal hesabı yapmadan, işinde sessizce   büyük başarılar elde eden  bu insanları da hak ettikleri ölçüde anmalıyız.   HARUN ARSLAN