Yerel seçimler bitti; tartışmalar ve yorumlar da artık yavaş yavaş son buluyor.
Şimdi önümüze bakma ve geleceği görme zamanıdır.
Bunun için de önce Büyükşehir ve merkez ilçe belediyelerinin son dönemdeki çalışmalarını, yanlışlarını, başarılarını kısaca hatırlamak gerekiyor.
Geçmişteki 15 yıllık hizmet döneminde Macit Özcan’la tanışma ve konuşma fırsatım hiç olmadı.
15 yıl boyunca, Büyükşehir Belediyesini yaptığı yetersiz hizmetler ve özellikle Aquapark gibi yanlış projeler konusunda çok sayıda eleştirel yazı yazdım.
Fakat bunları doğrudan Belediye Başkanı ile konuşma fırsatım olmadı.
Belli ki kendileri de yazılarımı ya okumadı; ya da eleştirdiğim meselelerle ilgili yüz yüze konuşup müzakere etmeye, yanlışı ve doğruyu konuşarak gerekiyorsa farklı bir çözüm aramaya değer bulmadı.
Olabilir; kendini ulaşılamaz kılıp her türlü eleştirel analizden uzak tutmak da bir yönetim tarzıdır.
Ama hayat bize şöyle bir denklem kurar: Ortaya çıkan her sonuç, yıllar süren bir dönemin doğrularını ve yanlışlarını bütün acımasızlığıyla önümüze koyar. Hayata, deneyime, bilgiye ve hakikate saygılı olan yönetici de öncelikle kimseyi suçlamadan kendini gözden geçirir; tutumlarını ve kararlarını kendine hiç acımadan tahlil eder.
Benim gibi dönemi dışardan tartışan bir kent yazarı da, eleştirel vicdanı göz önünde tutarak süreci ve sonucu gerçekçi olarak değerlendirmek zorundadır.
Bu bağlamda, hakça bir tartımla 15 yıllık Macit Özcan yönetimi, neredeyse temel hiçbir hizmet açığı karşılanmamış, çözüm bekleyen yüzlerce sorunuyla bir “obez köy”ü miras bıraktı.
* * *
Şimdi de son 5 yıllık döneme bakalım:
Büyükşehir Belediyesi:
15 yıl yeterli hizmeti alamayan, köklü meselelerle ilgili hemen hiçbir adımın atılmadığı bir yerel yönetim döneminden sonra, yeni Belediyenin yaptığı en küçük bir hizmet bile göze göründü, takdir topladı.
15 yıl budanmayan palmiyelerin budanması bile bir önemli belediye hizmeti olarak kabul edildi!
Ekmek fabrikası, battı çıktılar, bisiklet yolları, aşevi, yardım marketleri ve benzeri gibi zaten çok önceden yapılması gereken ve belediyelerin asli görevi olan birçok sıradan hizmet bu dönemde gerçekleştirildi.
Burhanettin Kocamaz her türlü fikir ve önerilerimizi dinledi, her zaman da kendisi ile rahatlıkla görüşebildik.
Büyükşehir Belediyesi’nde mevcut yönetim göreve geldiği ilk zamanlarda, özellikle üst düzey yöneticilerin sık değiştirilmesi ile eleştirildi.
Evet; gerçekten de başlangıçta birçok üst düzey yönetici sıkça değiştirilse de, üst düzey iki yönetici hep görevde kaldı.
Bunlar her zaman ulaşabildiğimiz, uyarı ve önerilerimizi dikkate alan ve aslında Belediyede yapılan olumlu hizmetlerde katkısı olan, tüm güçleriyle çalışan iki genel sekreter yardımcısı Hasan Gökbel ve Hasan Gubaroğlu’dur.
Bir yıl önce “Büyükşehir Belediyesi’nde Değişmeyen Yöneticiler” başlıklı bir köşe yazımda da bu iki yöneticinin değerli hizmetlerinden söz etmiştim.
Yaptıkları hizmetler unutulmayacaktır. Kendilerine kentim adına minnetle teşekkür ediyorum.
Kocamaz döneminde Büyükşehir Belediyesinin en önemli hizmetlerinden biri bölgemizde yapılan kazıları desteklemeleridir.
Özellikle Yumuktepe ile ilgili önerilerimiz dikkate alınmış ve gereği hızla yapışmıştır.
Neredeyse 10 yıldır aralıksız yapılarak kentimize birçok eser kazandıran Uluslararası Hüseyin Gezer Heykel Sempozyumu, kentte ve sanat çevrelerinde kırgınlık yaratan bir aradan sonra, bu dönemde yeniden yoluna devam edecek iken, Belediye ile birlikte çalışılacak olan Mersin Üniversitesi Güzel Sanatlar Bölümü’nün yetersizliği ve uyumsuzluğu, sürecin devam etmesine imkân vermemiştir.
Yine Kocamaz döneminde, daha önce Mersin’in tanıtımına dönük yararsız yurtdışı fuar gezileri yerine, Mersin’in önce yurtiçinde tanıtılması önerilerimiz de dikkate alınarak yurt içi fuarlara katılım sağlandı; Mersin Günleri adıyla çok etkili çalışmalar yapıldı.
Bu konularda desteği, haklı eleştirilere ve önerilere dikkati, değerli çalışmalara verdiği önem için Burhanettin Kocamaz’a teşekkür ediyorum.
Fakat yine de, ülke genelinde ses getirecek bazı vizyoner projeleri kendisine anlatamadık. Mesela, özellikle uluslararası anlamda Mersin’in adını duyuracak “Yumuktepe Açık Hava Heykel Müzesi ve Zaman Tüneli “projemizi gerçekleştiremedik.
Sonuç olarak, bugünden geriye baktığımızda, Macit Özcan’dan sonra Kocamaz dönemi genel olarak bir hizmet yoğunluğu içinde hatırlanacaktır.