Yurtdışında bir konferansa katıldığım için yazılarıma kısa bir süre ara verdim.
Mersin gündemini ise uzaktan, ancak bir kaç tarafsız internet haber sitesi üzerinden takip edebildim.
Taraflı internet siteleri ise haber değeri taşımayan, doğruluğu ve inandırıcılığı gölgeli bir propaganda diliyle güya kamu görevi yapıyorlar!
Şu sıralar Mersin’de gündem Büyükşehir Belediyesi...
Seçim öncesi bir kısım basın, güç elinde ve kazanma ihtimali yüksek diye Burhanettin Kocamaz’ı destekledi.
Bir kısım basın da Vahap Seçer’i destekledi.
İki gruba dahil olmayan, her iki tarafı da destekleyen bir grubun olduğunu da gördük.
Böylesi “döne döne döğüşen” taşra kurnazı tipler her seçimde ortaya çıkarlar.
Tabii kim kazanırsa onu desteklemiş olduklarını söyleyebilecekler.
Şimdilerde ise çok daha sert dönüşleri ibretle izliyoruz: Bir kısım basın seçim öncesi fikirlerinin tam tersi pozisyon almış haldedir. Eh; şöyle düşünüyorlardır: Kazanan doğru yerdedir; biz de oraya doğru kayalım!
Onlara da aferin!
Kamuoyu üzerinde zerre etkisi ve saygınlığı olmayan bu tiplerin bütün hesabı kişisel faydadır; bunu da en yakından politika çevreleri bilirler.
Ama ne hesaptır ki, işler de yıllar yılı bu sahte ve kirli denge üzerinden işlemeyi sürdürür.
Geçmiş Özcan dönemlerini hatırlayalım: Aklın almayacağı sayıda basın mensubu Büyükşehir Belediyesinde çalışıyordu.
Şimdi nereyse bir düzine basın çalışanı aynı işi çok daha iyi şekilde yapıyor.
Eski dönemdeki gibi yeniden belediyeye girmek isteyenler olacaktır.
Seçim öncesi Vahap Seçer’le bir fotoğraf karesine giren, bunu referans olarak kullanmayı deneyecektir.
Fakat son bilgilere göre, Belediye bütçesi içler acısı durumdadır; Başkan Vahap Seçer’in Meclis toplantısında altını çizerek belirttiği üzere, harcamalarda çok daha dikkatli olunması gerekmektedir.
Tabii bu durum bazı beklenti içinde olanlarda hayat kırıklığı yaratacak ve kısa süre sonra Belediye yönetimine olumsuz bakmalarına sebep olacaktır.
Bu hep böyle olur: Seçim başarısını sahiplenen bir çevre hemen karşılık bekler; gecikince de huysuzlanırlar. Bu tipler, kısa süre sonra en acımasız muhalefet dilini kullanmaya başlarlar.
Bunu da her siyasetçi bilir; yaşamıştır.
( Rahmetli Kaya Mutlu 5000 işçi almıştı; maaşları biraz geciken bu işçiler Belediye önünden Mutlu aleyhine sloganlarla yürüdüler ve üzerinde Kaya Mutlu yazılı sembolik bir tabutu da denize attılar! Bu işler hep böyledir…)
Biz şimdi somut duruma dönelim ve Vahap Seçer’le başlayan yeni döneme dair umutlarımızı, beklentilerimizi ve önerilerimizi not edelim.
Önce bir bellek tazelemek gerekiyor: Burhanettin Kocamaz, çok yaygın ve köklü bir Macit Özcan karşıtlığını iyi kullanarak kazandı. Öyle ki, CHP’li sayısız insanın, yakın çevremizdeki birçok köklü CHP yanlısı ailenin istemeyerek de olsa Kocamaz’a oy verdiğini unutmayalım.
Buna rağmen başlangıçta Kocamaz desteklendi.
Hepimiz onun başarılı olmasını istedik. Şehir ona bir süre verdi. Başarılı olursa kazanan Mersin’in olacaktı.
Nitekim, görevi boyunca da öyle uzun boylu bir dirençle karşılaşmadı; çoğu aksak adımları tolere edildi .
Şimdi yeni yönetime ve Başkan Vahap Seçer’e aynı destek verilmelidir.
Bir süre tanınmalı ve beklenmelidir.
Meclis bu konuda Mersin’e hizmeti öne alarak, özellikle bütçe tasarrufu ve Ankara’yla ilişkiler konusunda yapıcı olmalıdır.
Siyasi amaçlı gerilimler, pazarlıklar ve engellemeler doğrudan kente zarar verir. Başkanın da, kamuoyunun da, Meclisin de, siyasi aktörlerin de Mersin için atılacak doğru adımlar için diyaloğu ve demokratik müzakereyi esas alacağını umuyorum; öyle olmalıdır.
İyi niyetli, hizmete dönük her adım desteklenmelidir.
Mersin’de Mühendis, müteahhit, öğretmen, subay Büyükşehir belediye başkanlarını gördük.
Bu kişilerin Belediye Başkanı olmadan önce büyük başarılar elde ettiklerini pek söyleyemeyiz.
Şimdi tüccar, işadamı bir Belediye Başkanı görevdedir. Parlamenter olarak güçlü bir donanımı, deneyimi var.
Geçmişteki iş hayatında da ciddi bir başarı öyküsü bulunuyor.
Ben Belediye bütçesini en doğru şekilde kullanacağına ve Belediyeyi düze çıkaracağına inanıyorum.
Özellikle tasarruf edilecek, fuzuli masraflardan kaçınılacaktır.
Kamuoyu ve basın, dışarıdan yüzeysel olarak Belediye hizmetlerini, projeleri takip ederken Belediyenin maddi durumunu ve harcamalarını genel olarak pek yakından bilemez. Hatta siyasetle, belediyelerle çok ilgili, sürekli eleştiriler yapan seçmen çoğunluğu ve hatta basın, mesela Büyükşehir bütçesini, kabaca harcama ve gelir kalemlerini bilmez; merak da etmez.
Ama Başkan Seçer’in bu meselede açık, şeffaf ve özellikle bütçeyle ilgili hemen her bilgiyi paylaşma yanlısı olduğunu daha ilk Meclis oturumlarında anladık.
Son bir bellek tazelemesi daha yapalım:
Genelde 15 yıllık Macit Özcan’ın hizmetsizlik döneminden sonra, Kocamaz yönetiminde yapılan en küçük hizmet bile göze göründü ve bizler de bunları takdirle karşıladık, destekledik
Ancak; özellikle Büyükşehir Kent Konseyi’nin kente zarar veren çalışmalarını ve Büyükşehir Belediyesi Deniz Kızı Şirketi’ndeki yanlışları ısrarla yazdığımız halde burada bir değişiklik ve iyileşmeyi maalesef göremedik.
Kent Konseyi’nin ve Denizkızı Şirketi’nin verdiği zararları başka bir yazımda detaylı olarak anlatacağım.
Şimdi birlik içerisinde ve sorumluluk bilinciyle Belediyenin bu zor durumdan kurtulması için herkes elinden geleni yapmalıdır.
Kısır, yıkıcı politik davranışlar kimden gelirse gelsin eleştirilmelidir.
İyi niyetli, dürüst, hizmete dönük adımlar bu kentin ve kentte yaşayanların faydasınadır.
Bir Büyükşehir olarak sayısız hizmet açığımız vardır; çevremizdeki illere oranla çok geri kaldığımızı defalarca yazdım. Ama şimdi, büyük bütçe krizine ve Meclisteki zor matematiğe rağmen Mersin Büyükşehir Belediyesi, yeni Başkan’ın şahsında yepyeni bir döneme girmiştir.
Yapıcı ve destekleyici müzakerelerle, fayda gözeten akıllı eleştirilerle bu yeni dönemde yönetime bir başlangıç avansı verilmelidir; zaman tanınmalı ve yardımcı olunmalıdır.
Başarıda ve başarısızlıkta kusuru, ihmali ve sorumluluğu olanlar, bu zor durumdan aşılmasında katkısı olanlar şimdi bu şehrin gözü önündedir.
Herkes, hepimiz bu kentin geleceğinden sorumluyuz ve tarih bu zor günleri de bütün ayrıntılarıyla kaydedecektir.
Herkes yaptığıyla bilinecek ve hatırlanacaktır.
HARUN ARSLAN