Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

Başarısız Bir “Müzik Festivali” Nin Ardından …

Sanırım son 10 yıldır Mersin Uluslararası Müzik Festivali’ni en çok eleştiren, en fazla öneride bulunan ve bu konuda en fazla yazı yazan kişiyim. Hemen söylemem gerek: Bu yazılarım bütünüyle nesnel gerekçelere dayanıyordu; doğrudan kişilere yönelik yıkıcı, özel beklentiler gözeten bir eleştiriyi yazı ahlâkına da, kişisel edebe de aykırı bulurum. Nitekim, konuyla ilgili eleştirilerim ve önerilerim festival ilgililerince hep dikkatle izlendi; geri dönüşlerle diyalog kuruldu ve memnuniyetle not etmeliyim ki,  eleştirdiğimiz konularda gecikerek de olsa olumlu gelişmeler oldu; biz de bunları takdir ederek yazdık. Onca emeğe, çabaya ve zaman zaman alınan başarılı sonuçlara saygı duyduk ve kentimiz adına sevindik.   Bu bağlamda; Festival son üç yıl öncesine kadar çok yavaş da olsa olumlu bir ivme kazanmasına rağmen, son dönemde gözle görülür bir şekilde geriye gitmeye başladı. Özellikle bu yıl son derece başarısız bir festival yaşandığını söylemeliyiz. Daha başında, tanıtımla ilgili basın toplantısı bile her seneki düzende yapılamadı. Başarısızlık orada görülmeye başlamıştı. Açılış konserinin dışındaki programların da halkın ilgisini çektiğini söyleyemeyiz.     Özellikle daha önceki yıllar görkemli olan kapanış konserinin son derece başarısız olduğunu ve anlamsız bir program yapıldığını söylemeliyim;  festival yönetiminde olan bazı kişilerin de bu görüşte olduğunu biliyorum. Sponsorlara ve protokole verilen davetiyelerle bile salonun dolmayacağı anlaşılınca, konserin küçük salona alındığını gördük.   Gerçekçi olarak bakalım:18 yıldır devam eden ve adında “Uluslararası” sıfatı bulunan bir festival… Neredeyse değil yurt dışından, komşu illerden bile festivale gelen yok! Ben bu yıl festivale dışarıdan yabancı olarak gelen yalnızca Adana Amerika Konsolosu ve eşini gördüm. Uluslararası Festivaller Birliğine kabul edilmesi kentimize somut bir katkı sağlamıyor. 18 yıldır süren bir festival böyle olmamalı idi; şehre de somut, kalıcı bir katkısı olmadı.   Geçtiğimiz ay Adana’da yapılan Portakal Çiçeği Festivali’ne yüzbinlerin geldiğini hatırlayalım. Organizasyon ve tanıtım açısından bir başarı örneği idi.   Yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de festivale gelecek yıl daha büyük destek vereceğini söylüyor; adeta gelecek yıl da destek için şimdiden angaje oluyor. Oysa, sahiplenilen ve ciddi paralarla desteklenen bir etkinliğin ne durumda olduğu, ilgi görüp görmediği incelenmeli; yönetim ve bütçe açısından sağlıklı olup olmadığı gözden geçirilmelidir. Kentin sanatsal dinamiklerine sponsor olunacaksa, sıfırdan başlanarak özenle ve geniş bir tarama yapılarak karar verilmelidir.  Büyükşehir Belediyesi’nin mali açıdan zor durumda olduğu ve kentte işsizliğe ve yoksulluğa öncelik verileceği bir dönemde, Belediyenin her kuruşu önemlidir. Belediyenin festivale vereceği destek, festivalin kente verdiği ve vereceği destekle orantılı olmalıdır.   Umarım Festival Yönetimi tekrar bir özeleştiri yapar; harcanan para ile bu kente ne katkı yaptıklarının ve festivalin bu kentte kaç kişiye hitap ettiğinin vicdanî muhasebesini yaparlar. 18 yıldır bu festivalin nereden nereye geldiğinin, Mersin’e ve Mersinlilere, kültür ve sanat hayatımıza ne kattığının masaya yatırılması ve yeniden konuşulması gerekir. Ayrıca etkinlikleri kaç kişinin izlediği değil, kaç biletli giriş yapıldığı, bütçesi ve harcamaları sayısal olarak açıklanmalıdır. Özel sponsorlar ödedikleri paranın akıbetini sormayabilirler; kimsenin de sponsorları ve yönetimdekilerin kendi paraları ile yapılan bir festivalin harcamalarını eleştirme hakkı yoktur. Fakat Belediyelerin ödediği paralar kamunundur; Mersin halkınındır. Bunun da her kuruşunun bu kentin ve insanlarının yararına harcanması ve  hesabının verilmesi gerekir.   Giderek içeriğin zayıflaması, danışmanlık almada bir başarısızlık sinyali veriyor. Festivalin daha yaygın izlenmesi, programların  buna göre eleştirel bir analizden geçirilmesi şart gibi gözüküyor. Yönetim ve karar süreçlerinin de tartışılması, eksiklerin ve yanlışların açık yürekle konuşulması gerekir. Bana kadar gelen sıkıntılar var; eleştiriler ve ilgisizliği kabullenen bir ciddi kesim var. Kırıp dökmeden, meseleyi kişisel ihtiraslara alet etmeden, Mersin’in faydasına yapılacak neler varsa konuşulmalıdır. Yıkıcı, tahrip edici değil, ama onarıcı eleştiriler herkese ve hepimize yön verir. Hele işin içinde kamu parası, Belediye bütçelerinde ayrılan ciddi paralar varsa…   Eski alışılagelmiş umursamaz, eleştirilere kapalı anlayış devam ederse bu festivalin sürmesi zor görünüyor. Belediyenin yani halkın parasını her duyalı kentli sorgulayabilir. Artık temel öncelikleri olan yeni bir Belediyecilik anlayışında Belediye bütçesinin de hoyratça harcanamayacağı gerçeği bilinmeli ve ona göre tedbirler alınmalıdır.   Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri nasıl olsa maddi katkı da bulunup sorgulamıyorlar rahatlığıyla ve “biz yaptık oldu” anlayışıyla bu festivalin başarılı bir şekilde devam etmesi zor görünüyor. Bazen bir konuda birilerinin KRAL ÇIPLAK !  demesi gerekir. Biliyorum; bu konuyu hemen savunmaya refleksli, iyi niyetli hemşerilerimiz de olacaktır; bazıları benim de dostlarım olan bu sanatsever çevresi de eleştirel bir özenle konuyu tartışmalıdır. Mersin ve Mersinliler için faydalı olan, gerekli olan ne ise o yönde adım atılmalıdır. Mersin Büyükşehir Belediyemiz de, zaten çok sıkıntıda olan bütçesinden pay ayırma konusunda sıkıştırılmamalıdır; çünkü sonuçta söz konusu olan kamunun parasıdır ve daha şimdiden BORÇLANMA derdine düşmüş bir Belediye var elimizde. Açık, şeffaf, eleştirel bir vicdanla hareket edilmeli; Müzik Festivali’ndeki sönümlenme ve düşüş konuşulmalıdır.    HARUN ARSLAN   
Ekleme Tarihi: 17 Mayıs 2019 - Cuma

Başarısız Bir “Müzik Festivali” Nin Ardından …

Sanırım son 10 yıldır Mersin Uluslararası Müzik Festivali’ni en çok eleştiren, en fazla öneride bulunan ve bu konuda en fazla yazı yazan kişiyim.

Hemen söylemem gerek: Bu yazılarım bütünüyle nesnel gerekçelere dayanıyordu; doğrudan kişilere yönelik yıkıcı, özel beklentiler gözeten bir eleştiriyi yazı ahlâkına da, kişisel edebe de aykırı bulurum.

Nitekim, konuyla ilgili eleştirilerim ve önerilerim festival ilgililerince hep dikkatle izlendi; geri dönüşlerle diyalog kuruldu ve memnuniyetle not etmeliyim ki,  eleştirdiğimiz konularda gecikerek de olsa olumlu gelişmeler oldu; biz de bunları takdir ederek yazdık. Onca emeğe, çabaya ve zaman zaman alınan başarılı sonuçlara saygı duyduk ve kentimiz adına sevindik.

 

Bu bağlamda; Festival son üç yıl öncesine kadar çok yavaş da olsa olumlu bir ivme kazanmasına rağmen, son dönemde gözle görülür bir şekilde geriye gitmeye başladı.

Özellikle bu yıl son derece başarısız bir festival yaşandığını söylemeliyiz.

Daha başında, tanıtımla ilgili basın toplantısı bile her seneki düzende yapılamadı. Başarısızlık orada görülmeye başlamıştı.

Açılış konserinin dışındaki programların da halkın ilgisini çektiğini söyleyemeyiz.

 

 

Özellikle daha önceki yıllar görkemli olan kapanış konserinin son derece başarısız olduğunu ve anlamsız bir program yapıldığını söylemeliyim;  festival yönetiminde olan bazı kişilerin de bu görüşte olduğunu biliyorum.

Sponsorlara ve protokole verilen davetiyelerle bile salonun dolmayacağı anlaşılınca, konserin küçük salona alındığını gördük.

 

Gerçekçi olarak bakalım:18 yıldır devam eden ve adında “Uluslararası” sıfatı bulunan bir festival…

Neredeyse değil yurt dışından, komşu illerden bile festivale gelen yok!

Ben bu yıl festivale dışarıdan yabancı olarak gelen yalnızca Adana Amerika Konsolosu ve eşini gördüm.

Uluslararası Festivaller Birliğine kabul edilmesi kentimize somut bir katkı sağlamıyor.

18 yıldır süren bir festival böyle olmamalı idi; şehre de somut, kalıcı bir katkısı olmadı.

 

Geçtiğimiz ay Adana’da yapılan Portakal Çiçeği Festivali’ne yüzbinlerin geldiğini hatırlayalım. Organizasyon ve tanıtım açısından bir başarı örneği idi.

 

Yeni Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer de festivale gelecek yıl daha büyük destek vereceğini söylüyor; adeta gelecek yıl da destek için şimdiden angaje oluyor.

Oysa, sahiplenilen ve ciddi paralarla desteklenen bir etkinliğin ne durumda olduğu, ilgi görüp görmediği incelenmeli; yönetim ve bütçe açısından sağlıklı olup olmadığı gözden geçirilmelidir.

Kentin sanatsal dinamiklerine sponsor olunacaksa, sıfırdan başlanarak özenle ve geniş bir tarama yapılarak karar verilmelidir. 

Büyükşehir Belediyesi’nin mali açıdan zor durumda olduğu ve kentte işsizliğe ve yoksulluğa öncelik verileceği bir dönemde, Belediyenin her kuruşu önemlidir.

Belediyenin festivale vereceği destek, festivalin kente verdiği ve vereceği destekle orantılı olmalıdır.

 

Umarım Festival Yönetimi tekrar bir özeleştiri yapar; harcanan para ile bu kente ne katkı yaptıklarının ve festivalin bu kentte kaç kişiye hitap ettiğinin vicdanî muhasebesini yaparlar.

18 yıldır bu festivalin nereden nereye geldiğinin, Mersin’e ve Mersinlilere, kültür ve sanat hayatımıza ne kattığının masaya yatırılması ve yeniden konuşulması gerekir.

Ayrıca etkinlikleri kaç kişinin izlediği değil, kaç biletli giriş yapıldığı, bütçesi ve harcamaları sayısal olarak açıklanmalıdır.

Özel sponsorlar ödedikleri paranın akıbetini sormayabilirler; kimsenin de sponsorları ve yönetimdekilerin kendi paraları ile yapılan bir festivalin harcamalarını eleştirme hakkı yoktur.

Fakat Belediyelerin ödediği paralar kamunundur; Mersin halkınındır.

Bunun da her kuruşunun bu kentin ve insanlarının yararına harcanması ve  hesabının verilmesi gerekir.

 

Giderek içeriğin zayıflaması, danışmanlık almada bir başarısızlık sinyali veriyor. Festivalin daha yaygın izlenmesi, programların  buna göre eleştirel bir analizden geçirilmesi şart gibi gözüküyor.

Yönetim ve karar süreçlerinin de tartışılması, eksiklerin ve yanlışların açık yürekle konuşulması gerekir.

Bana kadar gelen sıkıntılar var; eleştiriler ve ilgisizliği kabullenen bir ciddi kesim var. Kırıp dökmeden, meseleyi kişisel ihtiraslara alet etmeden, Mersin’in faydasına yapılacak neler varsa konuşulmalıdır.

Yıkıcı, tahrip edici değil, ama onarıcı eleştiriler herkese ve hepimize yön verir. Hele işin içinde kamu parası, Belediye bütçelerinde ayrılan ciddi paralar varsa…

 

Eski alışılagelmiş umursamaz, eleştirilere kapalı anlayış devam ederse bu festivalin sürmesi zor görünüyor.

Belediyenin yani halkın parasını her duyalı kentli sorgulayabilir.

Artık temel öncelikleri olan yeni bir Belediyecilik anlayışında Belediye bütçesinin de hoyratça harcanamayacağı gerçeği bilinmeli ve ona göre tedbirler alınmalıdır.

 

Büyükşehir ve İlçe Belediyeleri nasıl olsa maddi katkı da bulunup sorgulamıyorlar rahatlığıyla ve “biz yaptık oldu” anlayışıyla bu festivalin başarılı bir şekilde devam etmesi zor görünüyor.

Bazen bir konuda birilerinin KRAL ÇIPLAK !  demesi gerekir. Biliyorum; bu konuyu hemen savunmaya refleksli, iyi niyetli hemşerilerimiz de olacaktır; bazıları benim de dostlarım olan bu sanatsever çevresi de eleştirel bir özenle konuyu tartışmalıdır.

Mersin ve Mersinliler için faydalı olan, gerekli olan ne ise o yönde adım atılmalıdır.

Mersin Büyükşehir Belediyemiz de, zaten çok sıkıntıda olan bütçesinden pay ayırma konusunda sıkıştırılmamalıdır; çünkü sonuçta söz konusu olan kamunun parasıdır ve daha şimdiden BORÇLANMA derdine düşmüş bir Belediye var elimizde.

Açık, şeffaf, eleştirel bir vicdanla hareket edilmeli; Müzik Festivali’ndeki sönümlenme ve düşüş konuşulmalıdır. 

 

HARUN ARSLAN

  

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.