İlkler önemlidir; başlamaya karar vermek de o denli güçtür ve bir özgüven ve cesaret gerektirir.
Bir ilki başarmaya da kendiliğinden talip olmak, ayrı bir övgüyü hak eder.
Bu cümleleri, Rotary 2430. Bölge Yıl Sonu Konferansı’ nın ilk kez yurtdışında bir ülkede Azerbaycan / Bakü’de yapılacak olması nedeniyle kuruyorum..
Türkiye’de bir kulübün yurt dışında yapacağı ilk organizasyon bu...
Bu organizasyonun yapılmasına da Mersin Toros Rotary Kulübü talip oldu.
Toros Rotary Kulübü’nün kuruluşunun 30. yılında böyle bir etkinliğe talip olması da ayrı bir anlam ve önem taşıyordu.
2430. Bölge; 250 Rotary Kulübü bünyesinde , 7 bin Rotaryenin bulunduğu dünyanın en büyük Rotary Bölgesi.
Yurtdışında yapılacak bu ilk konferansa 8 ülkeden Rotaryenler katılacaktı.
Ayrıca Azerbaycan’da her iki devletin üst düzey birimleri bulunacak ve iki devlet arasında iş insanlarının ticari ağı güçlendirilecek, hayata geçen projeler ödüllendirilecekti.
Bölge Guvernörünün Mersin ziyaretinde Mart ayında kendisi ile tanışmış ve o gün ben de bu konferansa katılmaya karar vermiştim.
Bu yıl kuruluşunun 30. yılını kutlayan Toros Rotary Kulübü, bu zaman boyunca toplum yararına sayısız sosyal hizmet gerçekleştirdi.
Toros Rotary Kulübü örnek alınması gereken bir sivil toplum örgütüdür; yaptığı hizmetlerle kentimize katkılarda bulunmuş, hayatımızı iyileştirmiş ve sosyal dayanışma kültürümüze değerli katkılarda bulunmuştur.
Toros Rotary Kulübü’nün bugün hiç unutulmayan ve hem kentimizin hem de ülkemizin insanlarına yarar sağlayan bir çok hizmetleri vardır.
* * *
Konferans’ın başlama günü 9 Mayıs sabahı yolculuğumuz başlıyor.
Azerbaycan Havayollarına ait Batu Airways uçağındayız.
Özellikle Azerbaycan Havayolları ile seyehate başlamak, ülkeyi önceden hissetmek açısından önemli.
Uçakta bizim kulağımıza da hoş gelen hafif bir Azeri müziğinin nağmeleri ile ülkeyle ilk tanışmamız başlıyor.
Yolculuğa başlamadan önce son notları okuyordum Azerbaycanla ilgili.
İki anı ilgimi çekmiş ve beni çok duygulandırmıştı.
Diğer ülke vatandaşlarına ait pasaport kuyruğuna giren bir Türk vatandaşını görevli uyarıyor: “Siz Türksünüz; istediğiniz bankodan geçebilirsiniz.”
Bir başka anıda da yemek servisinde ki garson utangaç bir sesle: “Biz, sizi çok seviyoruz” diyor.
Derin bir duygu içinde, bakışlarımızla kucaklaşıyoruz…
“İki devlet bir millet” sözünü şimdi aklımla ve ruhumla kavrıyorum.
Uçakta gülümseyerek Azerbaycan dilinde Teyyare Beleşcisi diye adlandırılan hostesin talimatlarını dinliyorum.
Tamamen anladığımız, kulağa hoş gelen, farklı ve sevimli bir Türkçe bu.
Hostesin “tayyare, koruyucu kemerler, eyleşin, tanış olabilirseniz” anonsları ile farklı bir dünyaya gidiyoruz adeta.
Avrupa’ya değil, Amerika’ya değil de sanki olmayan, ütopik bir kıtaya, bir hayal ülkeye gidiyoruz… Oysa farklı bir Türk yurduna yolcuyuz.
* * *
Haydar Aliyev Havaalanı’ndayız.
Son derece düzenli, temiz bir havaalanı.
Çoğu Avrupa ülkesi havalanlarından daha modern.
Fakat en önemlisi, görevlilerin son derece kibar ve samimi davranmaları… Özellikle Türk olduğunuzu anladıktan sonra daha da coşkuyla sundukları dostluklarını ve yardımseverliklerini hissediyorsunuz.
Pasaport kontrolünden geçtikten sonra ,bankolarda kendiniz pasaportunuzu koyarak kolaylıkla vizenizi alıyorsunuz.
Rotary Kulübü organizasyonu nedeniyle, Havalimanında başka illerden gelen Rotaryanlarla birlikte karşılanıyoruz.
Sorunsuz bir şekilde kent merkezine yakın havaalanından, otelimize doğru yola çıkıyoruz
Düzenli temiz yollar, son derece estetik yapılar, adeta bir Avrupa şehrinden daha düzenli bir şehre giriyoruz.
Otelimiz, Hazar Denizi kıyısında.
Son derece modern, kesinlikle Avrupa ölçülerinin üzerinde bir otel.
Yine çalışanların samimi, yardımsever tavırlarıyla odalarımıza yerleşiyoruz…
(devam edecek)
HARUN ARSLAN