Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

İstiridye İçindeki Yürek

  “Geride Ya insana dokunacak bir evlat Ya da Okunacak bir şeyler bırakmalı” Harun Özmen   Yazarlık serüveninde herkes aynı yolu takip etmez. Kimi şiirle başlar, kimi denemeyle ya da öyküyle başlar yazın hayatına. Veya doğrudan romanla adımını atar kimi yazarlar. ‘Olmazsa olmaz’ bir süreci takip etmek zorunda değildir yazar. ‘Makbul olan nedir, yazar önce hangi yazın türü ile başlamalı’ derseniz buna bir yanıt veremem. Daha doğrusu bu yanıtı verecek yeterlilikte görmem kendimi. Fakat çoğunlukla öğretmenlerin, edebiyatçıların önermeleri, telkinleri çok belirleyicidir yazar adaylarının nezdinde. Ancak şu var ki yazarların hemen tamamına yakını okuma sevdası ile okuma alışkanlığı ile başlar bu serüvene… Önce okumak, dolmak, görmek gerekir.   Bugünkü konuğum Harun Özmen de benzer bir yazarlık eğrisi takip etmiş. Önce okumuş, okumuş ve yine okumuş…Kitapların yanı sıra edebiyat dergilerine abone olmuş. Derslerinde kompozisyonlardan hep yüksek not almış. Bu arada ufak ufak şiirler yazmaya başlamış. Şiirler, denemeler derken…Şimdilerde dört kitaba imza atan ödüllü bir yazara dönüşmüş. O lisedeyken, bugün başarılı bir Türk dili ve edebiyat profesörü olan öğretmeni Mehmet Tekin’den büyük destek gördü. Yapıtlarını öykü kitabıyla genişletmeyi düşünen yazarın çeşitli yayın evlerinden çıkan eserleri sırasıyla şöyledir:  Kırkikindi Yağmuru-Şiir (2007) Üç Mevsim-Deneme (2011) İstiridye İçinde Yüreğin-Şiir (2014) Düş-Ün-Düğünüz Gibi-Deneme (2017)    O, Türk ve dünya edebiyatını yakından takip ediyor. Yazarların tekniklerini inceliyor. Özmen; edebiyata ideolojik yaklaşmaz. Yerli- yabancı, sizden- bizden ayrımcılığına kaçmaz. Gelişmeye ve yeniliklere açık olan Harun Özmen; “ Memleketimin farklı dağlarında açmış, farklı renklerde ve kokularda çiçekler” diye tanımlar yazarlarımızı. Devamla; “ Sanatçı, edebiyatçı öncelikle nazik olmalı, nezaket kültürünü iliklerine kadar hissetmiş olmalıdır” demektedir.   Son kitabındaki denemelerinin bazıları öykü kıvamındadır. Ondaki bu yeteneği gören Üstat Nafiz Nayır; “ Güncel hayata dair yaşanmışlıkları çok güzel dile getiriyorsun” tespitinde bulunarak Özmen’e öykü yazmasını önerir. Öykü yazmaya da başlayan Özmen, yakın zamanda ilk öykü kitabını yayımlamaya hazırlanıyor. Onun bazı öykülerini Maki’de okuma fırsatı bulmuştum. Yazarımızın öykücülüğünü merak edenlere, şunu söyleyeyim. Harun bey; merkezi Tokat’ta bulunan İstiklal Yolu Kültür Derneğinin açmış olduğu yarışmada, konusu Kurtuluş Savaşı yıllarında geçen ‘Uluköy’ adlı öyküyle Türkiye üçüncülüğünü kazandı. Ayrıca hatırlanacağı gibi 2018- Meşyad edebiyat ödülünün de sahibidir.  Harun Özmen; Çukurova Tıp Fakültesi mezunu, uzman tıp doktoru. Yoğun iş hayatı onun edebiyatla ilgilenmesini engellememiş. ‘Zamanı yönetmek konusunda ne dersiniz’ sorusuna şöyle cevap aldım: ” Eğer dört saat uyku bana yeterli gelse, sağlığım elverse, geri kalan zamanı, okumaya ve yazmaya ayırırdım.”   2007 yılında Meşyad’a üye olan Özmen, halen derneğin yönetim kurulunda bulunmaktadır. Derneğin son beş- altı yılda atak yaptığına inanan yazarımızın, yerel idarecilerden de bir isteği var. Onlardan Mersin kültür hayatını desteklemek adına kendilerine bir yer tahsis etmelerini rica ediyor. Meşyad’ın kapısından içeri siyaseti sokmamayı da bir başarı örneği sayıyor.   Fırsat buldukça kültür seyahatlarına çıkmayı ve amatörce fotoğraflar çekmeyi de severek devam ettirmektedir… Kültür ile sanatla iç içe bir yaşam süren Özmen; gelenekçiliğini, çağdaş yaşamın gereklilikleriyle bağdaştırmasını bilen biri. Yaşam felsefesini yine kendi yazdığı ‘Tahammül’ adlı yazısında çok güzel dile getirmiş. Anadolu gönül erenlerinden feyz almasını bilmiş. Onu ben kısa süre içinde nezaketli, bilgili, sevgi dolu, çalışkan bir insan olarak tanıdım. “ Benim en büyük derdim kültürdür. Yakın gelecekte, hem derneğim Meşyad’ı hem de yaşadığım güzel şehir Mersin’i kültür çıtasını dört- beş kat yükseltmiş olarak görmek isterim” sözleri ile şimdilik noktayı koyuyoruz.    
Ekleme Tarihi: 29 Mayıs 2019 - Çarşamba

İstiridye İçindeki Yürek

 

“Geride

Ya insana dokunacak bir evlat

Ya da

Okunacak bir şeyler bırakmalı” Harun Özmen

  Yazarlık serüveninde herkes aynı yolu takip etmez. Kimi şiirle başlar, kimi denemeyle ya da öyküyle başlar yazın hayatına. Veya doğrudan romanla adımını atar kimi yazarlar. ‘Olmazsa olmaz’ bir süreci takip etmek zorunda değildir yazar. ‘Makbul olan nedir, yazar önce hangi yazın türü ile başlamalı’ derseniz buna bir yanıt veremem. Daha doğrusu bu yanıtı verecek yeterlilikte görmem kendimi. Fakat çoğunlukla öğretmenlerin, edebiyatçıların önermeleri, telkinleri çok belirleyicidir yazar adaylarının nezdinde. Ancak şu var ki yazarların hemen tamamına yakını okuma sevdası ile okuma alışkanlığı ile başlar bu serüvene… Önce okumak, dolmak, görmek gerekir.

  Bugünkü konuğum Harun Özmen de benzer bir yazarlık eğrisi takip etmiş. Önce okumuş, okumuş ve yine okumuş…Kitapların yanı sıra edebiyat dergilerine abone olmuş. Derslerinde kompozisyonlardan hep yüksek not almış. Bu arada ufak ufak şiirler yazmaya başlamış. Şiirler, denemeler derken…Şimdilerde dört kitaba imza atan ödüllü bir yazara dönüşmüş. O lisedeyken, bugün başarılı bir Türk dili ve edebiyat profesörü olan öğretmeni Mehmet Tekin’den büyük destek gördü. Yapıtlarını öykü kitabıyla genişletmeyi düşünen yazarın çeşitli yayın evlerinden çıkan eserleri sırasıyla şöyledir:  Kırkikindi Yağmuru-Şiir (2007) Üç Mevsim-Deneme (2011) İstiridye İçinde Yüreğin-Şiir (2014) Düş-Ün-Düğünüz Gibi-Deneme (2017)

   O, Türk ve dünya edebiyatını yakından takip ediyor. Yazarların tekniklerini inceliyor. Özmen; edebiyata ideolojik yaklaşmaz. Yerli- yabancı, sizden- bizden ayrımcılığına kaçmaz. Gelişmeye ve yeniliklere açık olan Harun Özmen; “ Memleketimin farklı dağlarında açmış, farklı renklerde ve kokularda çiçekler” diye tanımlar yazarlarımızı. Devamla; “ Sanatçı, edebiyatçı öncelikle nazik olmalı, nezaket kültürünü iliklerine kadar hissetmiş olmalıdır” demektedir.

  Son kitabındaki denemelerinin bazıları öykü kıvamındadır. Ondaki bu yeteneği gören Üstat Nafiz Nayır; “ Güncel hayata dair yaşanmışlıkları çok güzel dile getiriyorsun” tespitinde bulunarak Özmen’e öykü yazmasını önerir. Öykü yazmaya da başlayan Özmen, yakın zamanda ilk öykü kitabını yayımlamaya hazırlanıyor. Onun bazı öykülerini Maki’de okuma fırsatı bulmuştum. Yazarımızın öykücülüğünü merak edenlere, şunu söyleyeyim. Harun bey; merkezi Tokat’ta bulunan İstiklal Yolu Kültür Derneğinin açmış olduğu yarışmada, konusu Kurtuluş Savaşı yıllarında geçen ‘Uluköy’ adlı öyküyle Türkiye üçüncülüğünü kazandı. Ayrıca hatırlanacağı gibi 2018- Meşyad edebiyat ödülünün de sahibidir.

 Harun Özmen; Çukurova Tıp Fakültesi mezunu, uzman tıp doktoru. Yoğun iş hayatı onun edebiyatla ilgilenmesini engellememiş. ‘Zamanı yönetmek konusunda ne dersiniz’ sorusuna şöyle cevap aldım: ” Eğer dört saat uyku bana yeterli gelse, sağlığım elverse, geri kalan zamanı, okumaya ve yazmaya ayırırdım.”

  2007 yılında Meşyad’a üye olan Özmen, halen derneğin yönetim kurulunda bulunmaktadır. Derneğin son beş- altı yılda atak yaptığına inanan yazarımızın, yerel idarecilerden de bir isteği var. Onlardan Mersin kültür hayatını desteklemek adına kendilerine bir yer tahsis etmelerini rica ediyor. Meşyad’ın kapısından içeri siyaseti sokmamayı da bir başarı örneği sayıyor.

  Fırsat buldukça kültür seyahatlarına çıkmayı ve amatörce fotoğraflar çekmeyi de severek devam ettirmektedir… Kültür ile sanatla iç içe bir yaşam süren Özmen; gelenekçiliğini, çağdaş yaşamın gereklilikleriyle bağdaştırmasını bilen biri. Yaşam felsefesini yine kendi yazdığı ‘Tahammül’ adlı yazısında çok güzel dile getirmiş. Anadolu gönül erenlerinden feyz almasını bilmiş. Onu ben kısa süre içinde nezaketli, bilgili, sevgi dolu, çalışkan bir insan olarak tanıdım. “ Benim en büyük derdim kültürdür. Yakın gelecekte, hem derneğim Meşyad’ı hem de yaşadığım güzel şehir Mersin’i kültür çıtasını dört- beş kat yükseltmiş olarak görmek isterim” sözleri ile şimdilik noktayı koyuyoruz.    

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.