Mersin de çok sayıda Türk Sanat Müziği Derneği ve Topluluğu var.
Sayıları da gün geçtikçe artıyor.
Kendi müziğimize ilginin artması son derece sevindirici.
Korolara katılanlar da dönem sonlarında birer konser yaparak çalışmalarını sergilemek isterler.
Solo şarkı söylemek de, birlikte koroda söylemek de keyiflidir.
Bu çalışmaları dostlarla ile ve müzikseverlerle paylaşmak da güzeldir.
Özetle; Mersin’de bu müzik toplulukları sayesinde çok sayıda konser yapılır.
Bu konserler de genelde birbirinin benzeridir.
Belli makamlar seçilir; şarkıların bir kısmını solistler, bir kısmını da koro söyler. Aynı şekilde korolar birbirine benzer konserlerini yıl boyu verirler.
Bazı yenilikler ve değişiklikler göze çarpsa da, genel de aynı formatta olan konserlerden bugüne kadar değişik özellikte, yalnızca bir kaç konserde tango bir şarkı icra edilirken iki kişinin dans etmesini söyleyebiliriz.
* * *
Bu hafta sonu yılın ilk konserini Mezitli Gönüllü Evi’nde çalışmalarını sürdüren Meşk-i Saadet Grubu verdi. Tüm Sanat Müziği Dernek ve Toplulukları içerisinde yazın son günlerinde çalışmalarına başlayıp ilk konseri veren Meşk-i Saadet Grubu oldu.
Bu konser, ilk kez her zamanki alışıldık anlayışın dışında gerçekleştirildi.
Bazı konserlerde yapıldığı gibi, hiç kimsenin duymadığı eserler ya da korodan bir tanıdık kişinin bilinmeyen bir bestesi yerine bu kez herkesin bildiği, çocukluğumuzda, gençliğimizde bildiğimiz, hep anılarımızda olan ve unutamadığımız Yeşilçam filmlerinin müzikleri icra edildi.
Bu konserde daha birçok farklılık ve özellik vardı.
Önce şefin çalıştırdığı Çocuk Korosu çıkarak bir şarkı seslendirdi. Bu hem çok sevimli, sempatik bir davranıştı hem de çocukluktan başlayarak kendi müziğimize verilmesi gerekli ilgi açısından anlamlıydı.
Koronun bayan elemanları ve solistler tek tip kıyafet yerine istedikleri şık bir gece kıyafeti giymişlerdi. Bay elemanlarda siyah takım elbiseleriyle sahnedeydiler.
Koronun söylediği ilk şarkıdan sonra koro elemanları sahnenin kenarında şık hazırlanmış masalarda oturdular. Bu sahne de çok farklı bir güzellik yarattı.
Her solistin arkasın da üç kişi vokal yaptı.
Eski bir gramofonun sahnenin önünde dekor olarak konması ve bazı şarkılardan önce film müziklerinden bazı unutulmaz seslerin ve konuşmaların verilmesi insanlarımızın nostaljik anılarını canlandırdı.
Yine; Türk Sanat Müziği şarkılarının dışında, bir opera sanatçısının senfonik bir düzende seslendirdiği bir eser icra edildi.
“Meşk-i Saadet Grubu”nun şefi değerli Saadet Erçelik uzun yıllardır müziğin içerisinde olan bir Türk Sanat Müziği gönüllüsü.
Çevremiz de yıllardır müziğin içerisin de olup çok fazla ilerleme kaydedemeyen birçok kişiyi görüyoruz.
Saadet Erçelik ise hem sesiyle, hem de koroyu hazırlayışı, yönetmesi ve yaptığı yeniliklerle gerçekten çok önemli bir ustalık kazanmış.
Meşk-i Saadet Korosu’nda birlikte şarkı söylemenin dışında bir farklı birliktelik, dostluk, işbirliği öne çıkmış. Bu da konserdeki her kişinin kendince, içtenlikle gayret sarf etmesine ve koro başta olmak üzere her düzeyde başarıya neden oluyor.
Hep birbirinin aynı formatta izlediğimiz konserlerin dışında yenilikler, farklılıklar yaparak bu konserleri çok daha ilgi çekici şekle getirmek, müziğimizin geleceği ve daha çok tanıtımı yanında geniş çevrelerce sevilmesi açısından önemlidir.
Bu yenilikçi anlayışın daha da yaygınlaşmasını diliyorum ve Meşk-i Saadet Türk Sanat Grubu’nun başta değerli şefleri Saadet Erçelik olmak üzere tüm saz ve koro üyelerini kutluyor, bu başarının diğer dernek ve topluluklarınca da örnek alınarak çoğaltılmasını diliyorum.
HARUN ARSLAN