Mersin’de birçok değerli etkinlikle Mersinlileri buluşturan Akdeniz Opera ve Bale Kulübü (AKOB) yine çok başarılı bir program gerçekleştirdi.   Adına festivaller düzenlenen, yurt içi ve yurt dışı sayısız ödüller kazanmış, sihirli flüt unvanı ile tanınan devlet sanatçısı Şefika Kutluer, Ankara Yaylılar Topluluğu ile bir konser verdi. Şefika Kutluer beş kıtada sayısız konserler vermiş, uluslararası müzik festivallerine katılmış, ülkemizin adını başarı ile duyurmuş dünya çapında bir sanatçımızdır.   American Record Guide’de yazanlar onun büyük sanatçılığını şöyle anlatıyor: “Allah vergisi kabiliyet, seçilmiş insan Şefika Kutluer, flütü çalması şart olduğu için çalıyor. Çünkü O, flüt için yaratılmış. Gerçekten kutsal, Allah vergisi çok ender ve değerli bir kabiliyet. Kutluer, seçilmiş insan olmanın kutsanmışlığını hissetmeli”   Bu konserde beni etkileyen iki konudan söz etmem lazım. Gerçi birincisini AKOB her zaman itinayla uyguluyor: Bu etkinlikleri sponsorlar bularak ve bilet satarak gerçekleştiriyor. AKOB’ un sponsorlarla,  Mersinli sanatseverlerle ve kendi çalışkan üyeleriyle, kentin kurumlarına yük getirmeden böyle büyük organizasyonlar başarmaları her türlü takdir ve övgüyü hak ediyor.   İkinci konu ise: İlk kez bir klasik müzik konserinde Büyükşehir Belediyesi’nden Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcısı ve Kültür ve Sosyal İşler Daire Başkanı aynı anda konseri izlemiş olmalarıydı. Böylesi bir tablo, kültür/sanat alanında iddialı bir kent için zaten olağan sayılmalı; ama işte öyle değil ve biz yıllar yılı böylesi bir içten sahiplenmeyi özlüyoruz. Bu bize yeni dönemde Belediyenin kültür ve sanata ilgisini gösteriyor.   Bugüne kadar yerel yönetimlerde bir kasaba sanat ve kültür görünümünden öteye gidemeyen anlayışın kısa zamanda gördüğümüz bazı örneklerle değişeceğini, çağdaş bir anlayışla süreceğini görüyoruz. Gördüğümüz şu idi: Belediye başkanları kendi çorak zevkleri, ilişkileri ve sığ hevesleri için kamunun parasını savurup durdular; kalıcı iz bırakan, hemşerilerin sanatsal zevklerini yükseltecek programlara ise hep uzak durdular; dahası, kentteki diğer kültür/sanat etkinliklerine de ilgisiz kaldılar, bir izleyici olarak teşrif etmediler. Umarım bu son AKOB etkinliğindeki tablo kalıcı olur ve sonrasında da kentin karar verici aktörlerini böylesi yüksek sanat çalışmalarında görürüz.   Belediyelerimiz AKOB gibi bu tür başarılı oluşumlara her türlü desteği vermelidir. Küçük desteklerle AKOB çok daha büyük işler başaracaktır. Örneğin kentin restore edilen Belediye ya da Vakıflara ait bir binasının AKOB’ un kullanımına verilmesi kentimiz adına ne kadar şık olur…   Yeni Belediye yöneticilerinin bundan sonra AKOB gibi başarılı sanat ve kültür oluşumlarını daha çok destekleyeceklerini ümit ediyorum. Özellikle de böyle büyük birçok değerli etkinlikle Mersinlileri buluşturduğu için AKOB’ a teşekkür ediyorum; AKOB  bu kentin yüz akıdır, onurudur, çağdaşlığın ve Cumhuriyetin, sanatın, müziğin, hemşerilik ve kardeşlik ruhunun mayasıdır. Her kurum ve kuruluş için, desteğin de ötesinde, model olarak izlenmeyi hak ediyor. Lütfen bu seçkin kuruluşu dikkatle izleyelim; kent sanatına hizmet için buradan gelen her sese kıymetle kulak verelim; kente daha yoğun katkı vermeleri için ihtiyaçları olan teknik ve mekânsal  imkânları onlardan esirgemeyelim.    HARUN ARSLAN.......01. Kasım 2019