Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

Nükleerin Faydaları !

Mersin’de, Torosların tepesinde uzak, yalnız, sessiz ve onurlu ilçe Gülnar… Şimdi; bu Gülnar’la ilgili şöyle bir hayâl kuralım: Hayâl bu ya; bir gün Büyükşehir Mersin’de dahi olmayan “dev bir kuyruklu piyano” Gülnar’a getiriliyor. Piyano Gülnar’ın küçük, mütevazı Kültür Merkezi’ne konmak isteniyor. Hay aksi! Salona çıkarılacak; fakat sahne asansörü bozuk. Tamir edecek usta başka bir ilden, yani Karaman’dan getiriliyor. Asansör tamir ediliyor ve piyano salona çıkarılıyor. Asıl hayâlimiz şimdi başlasın! Sahnede dünyaca ünlü, çok sayıda müzik ödülüne ve unvanına sahip senfonik orkestra ve oda orkestrası ile koro, piyano ve bestecisi Anjelika Akbar var… Piyano ile Ayvazovski’nin Rapsodisi- Ayvazovski’nin İstanbul’u adlı  kendi bestesini  multimedya görseli ile seslendiriyor. Seyirciler ilk kez böyle bir müzik dinliyor ve ünlü ressam Ayvazovski’nin eserlerini izliyorlar. Muhteşem bir hayalî hikâye değil mi? Değerli okurlar; hemşerilerim, Bu hayâl gerçek oldu. Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürlüğü bu etkinliği geçtiğimiz hafta gerçekleştirdi. Gülnar tarihinde ilk kez böyle bir etkinlik yaşadı. *                     *                     * Bu hayâl gibi etkinlik bir kez de Mersin’de yapıldı; hem de çok özel bir mekânda, Arkeoloji Müzesi’nde. Ve dramatik sürpriz! Ne üzüntü verici bir ayıptır ki, koca Büyükşehir Mersin’de kuyruklu konser piyanosu olmadığı için, Gülnar konserindeki dev kuyruklu piyano, bu sefer Arkeoloji Müzesi’ne taşınmıştı.   Ve hayâl gibi muhteşem bir zaman parçası, şimdi Mersin’de akıyordu… Mersin’in onur imgesi Toros Dağları’yla Mersin’in kızkardeşi Akdeniz arasına kurulu bir düş-salıncağı, Anjelika Akbar’ın benzersiz müziği eşliğinde bütün bir zamanı; geçmişi ve geleceği, şimdiki zamanın ayaklarına taşıyordu!  Duvarda dev ekranda Ayvazovski’nin eserlerini izlerken piyanoda Anjelika Akbar’a Rus çellist Danila Popov ve ünlü Türk perküsyon ustası Alp Kaya eşlik ediyordu. Projeksiyon cihazından perdeye yansıtılan Ayvazovski tablolarının anime edilmiş ve konulara göre bölümlere toplanmış görüntüleri eşliğinde, Anjelika Akbar’ın yönetiminde senkron olarak konser kesintisiz olarak sürdü. Konser öncesi Saint-petersburg Müzesi bilimsel bölümü yöneticisi ve Ayvazovski uzmanı Sergey Levandovski konu üzerine bir konuşma yaptı. *                     *                     *   Anjelika Akbar Türkiye’de de Yol Ayrımı gibi bazı kült filmlerin film müzikleri başta olmak üzere, 500 den fazla eser besteledi. “İlk Türk klasik müzik sanatçısı” olarak Sony Classsical kataloğunda yer aldı. Büyük bir incelik gösterilerek, konseri Gülnar’da izleyemeyen 90 öğrenci Mersin’e getirildi ve izlemeleri sağlandı.   Türkiye’de yaşayan Kazakistan doğumlu Anjelika Akbar’ın ülkemizle ilgili sözleri çok anlamlıydı. Sizlerle paylaşmak istiyorum:   “Türkiye’yi seviyorum ve diyorum ki: “Bu topraklar benim için bir hazine. Türkiye,  Doğu ile Batı arasındaki eski birliğin bir devamı, zengin bir geçmişin renkli bir yankısıdır. Dünyayı Anadolu’nun kültürü ve insan sevimliliğiyle, farklı köklere ancak en derin felsefeye dayanan ortak temele sahip müzikle tanıştırıyor! İçimdeki Türkiye, kalbimin derinliklerinde çok fazla yer kaplıyor... Ben bu ülkede yaşayan insanlara belirli doğmayla, örneğin klasik müzikle gelmedim. Sanatımı onlarla paylaşmaya çalışırken onlara bir şey vermeye çalışıyorum, aynı zamanda da onları dikkatle dinleyerek bir şeyler öğreniyorum. Ben bu hayata her zaman küçük bir çocuğun gözlerinden bakıyorum ve sürekli öğreniyorum. Beste yaparken “müzik için müzik” anlayışıyla değil, “insan için müzik” anlayışıyla hareket ediyorum. Bunu başarabilmek için dinleyenlerin kalbine dokunmayı bilmek gerekiyor. Sanırım, ben bunu başarıyorum. Türkiye’nin bana olan sevgisini hissediyorum ve bu benim için güç ve ilham kaynağı”   Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili tüm tartışmaları ve olumlu, olumsuz görüşleri artık çok gerilerde bıraktık. Santral inşaatı hızla ilerliyor; hayat kendi gerçekliği içinde akıyor. Şimdi bu büyük şirketin bölgemize istihdam ve ekonomi alanındaki sınırsız faydalarını sık sık konuştuk; ben de yazılarımda özellikle hayatî bir olgu olan enerji konusunda bu yatırımın kentimiz ve ülkemiz için büyük bir gelecek vaat ettiğini ısrarla işaret ettim. Onca boş, soyut sloganlarla yoğrulu ve Batılı misyonerlerle her anlamda desteklenen politik amaçlı engelleme çabaları sönümlendi; yatırım büyük bir başarıyla ve hızla sürüyor.  Ve bu yatırımın sosyal çevreye, ekonomimize ve enerji ihtiyacımıza büyük ölçekli olumlu katkıları yanında ,  artık  kültür ve sanat alanında sağladığı, bundan sonra da sağlayacağına inandığım yararlarını düşünüp konuşacağız.   Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne kültür ve sanat adına gerçekleştirdikleri bu değerli etkinlik için teşekkür ederim. Benzer etkinlikler ve Mersinli hemşerilerin hayatına katacakları iyilikler için bunun bir başlangıç olmasını dilerim.   HARUN ARSLAN.....05 Aralık 2019   NOT: Uzun zamandır, konuya çok yakın arkadaşların ve AKOB çevresinin ısrarla üzerinde durdukları kuyruklu konser piyanosu meselesi artık bir ayıp haline gelmiştir. Lütfen kurumsal yapılar, belediyeler çok da karşılanamaz olmayan bir bütçe için organize olsunlar; meselâ Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Dairesi bu ayıptan şehri ve Belediyeleri kurtarsın.  
Ekleme Tarihi: 06 Aralık 2019 - Cuma

Nükleerin Faydaları !

Mersin’de, Torosların tepesinde uzak, yalnız, sessiz ve onurlu ilçe Gülnar

Şimdi; bu Gülnar’la ilgili şöyle bir hayâl kuralım:

Hayâl bu ya; bir gün Büyükşehir Mersin’de dahi olmayan “dev bir kuyruklu piyano” Gülnar’a getiriliyor.

Piyano Gülnar’ın küçük, mütevazı Kültür Merkezi’ne konmak isteniyor.

Hay aksi! Salona çıkarılacak; fakat sahne asansörü bozuk.

Tamir edecek usta başka bir ilden, yani Karaman’dan getiriliyor.

Asansör tamir ediliyor ve piyano salona çıkarılıyor.

Asıl hayâlimiz şimdi başlasın!

Sahnede dünyaca ünlü, çok sayıda müzik ödülüne ve unvanına sahip senfonik orkestra ve oda orkestrası ile koro, piyano ve bestecisi Anjelika Akbar var…

Piyano ile Ayvazovski’nin Rapsodisi- Ayvazovski’nin İstanbul’u adlı  kendi bestesini  multimedya görseli ile seslendiriyor.

Seyirciler ilk kez böyle bir müzik dinliyor ve ünlü ressam Ayvazovski’nin eserlerini izliyorlar.

Muhteşem bir hayalî hikâye değil mi?

Değerli okurlar; hemşerilerim,

Bu hayâl gerçek oldu.

Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürlüğü bu etkinliği geçtiğimiz hafta gerçekleştirdi.

Gülnar tarihinde ilk kez böyle bir etkinlik yaşadı.

*                     *                     *

Bu hayâl gibi etkinlik bir kez de Mersin’de yapıldı; hem de çok özel bir mekânda, Arkeoloji Müzesi’nde.

Ve dramatik sürpriz!

Ne üzüntü verici bir ayıptır ki, koca Büyükşehir Mersin’de kuyruklu konser piyanosu olmadığı için, Gülnar konserindeki dev kuyruklu piyano, bu sefer Arkeoloji Müzesi’ne taşınmıştı.

 

Ve hayâl gibi muhteşem bir zaman parçası, şimdi Mersin’de akıyordu… Mersin’in onur imgesi Toros Dağları’yla Mersin’in kızkardeşi Akdeniz arasına kurulu bir düş-salıncağı, Anjelika Akbar’ın benzersiz müziği eşliğinde bütün bir zamanı; geçmişi ve geleceği, şimdiki zamanın ayaklarına taşıyordu! 

Duvarda dev ekranda Ayvazovski’nin eserlerini izlerken piyanoda Anjelika Akbar’a Rus çellist Danila Popov ve ünlü Türk perküsyon ustası Alp Kaya eşlik ediyordu.

Projeksiyon cihazından perdeye yansıtılan Ayvazovski tablolarının anime edilmiş ve konulara göre bölümlere toplanmış görüntüleri eşliğinde, Anjelika Akbar’ın yönetiminde senkron olarak konser kesintisiz olarak sürdü.

Konser öncesi Saint-petersburg Müzesi bilimsel bölümü yöneticisi ve Ayvazovski uzmanı Sergey Levandovski konu üzerine bir konuşma yaptı.

*                     *                     *

 

Anjelika Akbar Türkiye’de de Yol Ayrımı gibi bazı kült filmlerin film müzikleri başta olmak üzere, 500 den fazla eser besteledi.

İlk Türk klasik müzik sanatçısı” olarak Sony Classsical kataloğunda yer aldı.

Büyük bir incelik gösterilerek, konseri Gülnar’da izleyemeyen 90 öğrenci Mersin’e getirildi ve izlemeleri sağlandı.

 

Türkiye’de yaşayan Kazakistan doğumlu Anjelika Akbar’ın ülkemizle ilgili sözleri çok anlamlıydı. Sizlerle paylaşmak istiyorum:

 

Türkiye’yi seviyorum ve diyorum ki: “Bu topraklar benim için bir hazine. Türkiye,  Doğu ile Batı arasındaki eski birliğin bir devamı, zengin bir geçmişin renkli bir yankısıdır. Dünyayı Anadolu’nun kültürü ve insan sevimliliğiyle, farklı köklere ancak en derin felsefeye dayanan ortak temele sahip müzikle tanıştırıyor! İçimdeki Türkiye, kalbimin derinliklerinde çok fazla yer kaplıyor... Ben bu ülkede yaşayan insanlara belirli doğmayla, örneğin klasik müzikle gelmedim. Sanatımı onlarla paylaşmaya çalışırken onlara bir şey vermeye çalışıyorum, aynı zamanda da onları dikkatle dinleyerek bir şeyler öğreniyorum. Ben bu hayata her zaman küçük bir çocuğun gözlerinden bakıyorum ve sürekli öğreniyorum. Beste yaparken “müzik için müzik” anlayışıyla değil, “insan için müzik” anlayışıyla hareket ediyorum. Bunu başarabilmek için dinleyenlerin kalbine dokunmayı bilmek gerekiyor. Sanırım, ben bunu başarıyorum. Türkiye’nin bana olan sevgisini hissediyorum ve bu benim için güç ve ilham kaynağı

 

Akkuyu Nükleer Santrali ile ilgili tüm tartışmaları ve olumlu, olumsuz görüşleri artık çok gerilerde bıraktık.

Santral inşaatı hızla ilerliyor; hayat kendi gerçekliği içinde akıyor.

Şimdi bu büyük şirketin bölgemize istihdam ve ekonomi alanındaki sınırsız faydalarını sık sık konuştuk; ben de yazılarımda özellikle hayatî bir olgu olan enerji konusunda bu yatırımın kentimiz ve ülkemiz için büyük bir gelecek vaat ettiğini ısrarla işaret ettim.

Onca boş, soyut sloganlarla yoğrulu ve Batılı misyonerlerle her anlamda desteklenen politik amaçlı engelleme çabaları sönümlendi; yatırım büyük bir başarıyla ve hızla sürüyor. 

Ve bu yatırımın sosyal çevreye, ekonomimize ve enerji ihtiyacımıza büyük ölçekli olumlu katkıları yanında ,  artık  kültür ve sanat alanında sağladığı, bundan sonra da sağlayacağına inandığım yararlarını düşünüp konuşacağız.

 

Akkuyu Nükleer A.Ş. Genel Müdürlüğü’ne kültür ve sanat adına gerçekleştirdikleri bu değerli etkinlik için teşekkür ederim.

Benzer etkinlikler ve Mersinli hemşerilerin hayatına katacakları iyilikler için bunun bir başlangıç olmasını dilerim.

 

HARUN ARSLAN.....05 Aralık 2019

 

NOT: Uzun zamandır, konuya çok yakın arkadaşların ve AKOB çevresinin ısrarla üzerinde durdukları kuyruklu konser piyanosu meselesi artık bir ayıp haline gelmiştir. Lütfen kurumsal yapılar, belediyeler çok da karşılanamaz olmayan bir bütçe için organize olsunlar; meselâ Büyükşehir Belediyesi Kültür Sanat Dairesi bu ayıptan şehri ve Belediyeleri kurtarsın.

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.