Abdullah Ayan
Köşe Yazarı
Abdullah Ayan
 

Çok ortaklı şirketler ve Mersinin turizm macerası -2- (Mersin Turistik Tesisler A.Ş.)

1930' lardan başlayarak dış ticaret dışında kalan sektörlerde arayışlara giren Mersin için özellikle tarım ve turizm önemli avantajlar barındırır.. 321 kilometrelik doğal plajları, cennet koyları koynunda saklayan sahili yatırımcıların hep ilgisini çekmiştir. Ilıman iklimi sayesinde de başta narenciye olmak üzere her türlü sebze ve meyve üretiminin 12 ay dört mevsime serpiştirildiği bakir topraklar.. İlginçtir Elektrik ve Liman alanında yoğunlaşmış ilk çok ortaklı yapılar dışında özellikle 1965' ten başlayan ülkenin yeni kalkınma hamlesinin katkı ve desteğiyle, çok ilginç ve kurulduğu günlere bakılacak olursa Türkiye için rol model olacak iki şirket doğar Mersin' de… İkisinin de kuruluşu aynı yılda birbiri peşi sıra gerçekleşir.. Bunlardan biri narenciye ağırlıklı yaş meyve-sebzeyi dünya standartlarında işleyip ihraç edecek olan Tarım Ürünleri Değerlendirme A.Ş. (TÜDAŞ) , diğeri ise turizm alanında faaliyet gösterecek Mersin Turistik Tesisler ve Ticaret A.Ş.. Devletin tarım ve ihracat politikaları gereği kurulmasını desteklediği (hatta istediği) TÜDAŞ' ı araştırma dizisinin ilerleyen bölümlerinde ele alacağım.. Mersin Turistik Tesisler Ticaret A.Ş. Nisan 1969' da kurulan TÜDAŞ' ın hemen ardından 15.8.1969 günü tescil ve ilan olunur.. Doğumundan ölümüne kadar tüm süreçleriyle ele alacağım ama ondan önce bu şirketin kuruluşunu zorunlu hale getiren gelişmeleri anlatmakta yarar var.. 1960'a gelindiğinde artık ülkenin en büyük limanına, en büyük TMO silolarına sahip olma yanından temeli aynı yılın ocak ayında atılan Ataş Rafinerisi ile ülkenin yükselen yıldızı, en çok gelecek vaat eden kentidir Mersin.. Bunca tesis yanında özellikle Anadolu' nun dünyaya açılan en önemli kapısı konumuna gelen limanın faaliyete geçmesiyle başta komşu ülkelerden olmak üzere dünyadan iş adamı akını başlar. Ve bu yoğun ilgi; kent içinde dünya standartlarında hizmet verecek, her türlü konforu haiz bir turistik tesise ne kadar çok ihtiyaç olduğunu da kısa zamanda gösterir. Mersin' de o dönem dişe dokunur, yabancı iş adamlarının konaklayacağı Toros Oteli vardır ancak o otel de tam olarak beklentileri karşılayamaz. Örneğin nemli sıcağıyla yazları nefes alınamaz hale gelen kentte duyulan en büyük ihtiyaç klimalı oteldir.. İşte bu arayışlar sonucu Valilik, Ticaret ve Sanayi Odası, ülkenin o dönemine damga vurmuş iş adamları bir araya gelip, kentin o dönem ortaya çıkan dinamizmine yakışır bir tesis için güçlerini birleştirme kararı alırlar. Liman tamamlanırken çıkan dolgu malzemesi sayesinde kazanılan alan (günümüzdeki Atatürk Parkı) ile yapımına başlanan bulvara cepheli yan yana bulunan tarihi Gümrük Binası ile Ticaret Sanayi Odasının faaliyet gösterdiği mülkü olan binaların yıkılıp yerlerine limana yakın ama aynı zamanda kentin göbeğinde bir tesisin yapılması kararlaştırılır. Bu konudaki girişimleri ve düşünülen projeyi tüm detaylarıyla yansıtan haber 19 Temmuz 1966 günkü Yeni Mersin gazetesinin manşetinde 'Gümrük binasının yıkımı bu hafta içinde başlıyor.Gümrük binası' nın bulunduğu yere 11 katlı turistik otel inşa edilecek.' büyük puntolarla yer alır. Haberin devamında projeyle ilgili şu bilgiler yer alır: "İlgililerden aldığımız bilgiye göre, Gümrük binasının yıkım işine içinde bulunduğumuz hafta içinde başlanacaktır. Gümrük binasının yıkımından sonra, aynı yere 11 katlı turistik bir otel inşa edilecektir. En modern tarzda inşa edilecek olan otelin, bir kadın berber salonu, çiçek salonu, düğün salonu, pastane, gazino ve tesisleri de olacaktır. İnşası için harcanacak olan paranın 5 milyon Türk lirasını geçeceği ifade edilen modern otelin aynı zamanda kalorifer dairesi ve üç tane de asansörü olacaktır. Bu asansörlerden biri servis için kullanılacaktır. Güzel Mersinimizin merkezi bir kesiminde inşa edilecek 11 katlı modern otel, ilimizin yıllardır eksikliğini duyduğu bir tesis olacaktır. Diğer yandan, projelerinin büyük bir titizlikle ikmal edilmesine çalışılan modern otelin 1967 yılı içinde hizmete geçeceği sanılmaktadır." Haberin detaylarına göz atıldığında Gümrük Binasının yıkılıp yerine modern bir otel yapılacağı, üstelik projenin bir yıl içinde hayata geçeceği anlaşılır ancak haberin tam olarak gerçeği yansıtmadığı ilerleyen günlerde ortaya çıkacaktır. Gümrük binası o tarihten çok sonra yıkılacak üstelik turistik tesis yerine Ziraat Bankası oturtulacaktır. Turistik tesis ve ticaret kompleksine gelince.. Kısa zaman içinde 'ticaret merkezinin' Gümrük Binası yerine Mersin Ticaret ve Sanayi Odasının hizmet verdiği kendisine ait binanın yer aldığı alan üzerine inşa edileceği ortaya çıkar.. Gelişmelerin izini sürmeye bir sonraki bölümde devam edeceğim…    
Ekleme Tarihi: 13 Ocak 2020 - Pazartesi

Çok ortaklı şirketler ve Mersinin turizm macerası -2- (Mersin Turistik Tesisler A.Ş.)

1930' lardan başlayarak dış ticaret dışında kalan sektörlerde arayışlara giren Mersin için özellikle tarım ve turizm önemli avantajlar barındırır..

321 kilometrelik doğal plajları, cennet koyları koynunda saklayan sahili yatırımcıların hep ilgisini çekmiştir.

Ilıman iklimi sayesinde de başta narenciye olmak üzere her türlü sebze ve meyve üretiminin 12 ay dört mevsime serpiştirildiği bakir topraklar..

İlginçtir Elektrik ve Liman alanında yoğunlaşmış ilk çok ortaklı yapılar dışında özellikle 1965' ten başlayan ülkenin yeni kalkınma hamlesinin katkı ve desteğiyle, çok ilginç ve kurulduğu günlere bakılacak olursa Türkiye için rol model olacak iki şirket doğar Mersin' de…

İkisinin de kuruluşu aynı yılda birbiri peşi sıra gerçekleşir..

Bunlardan biri narenciye ağırlıklı yaş meyve-sebzeyi dünya standartlarında işleyip ihraç edecek olan Tarım Ürünleri Değerlendirme A.Ş. (TÜDAŞ) , diğeri ise turizm alanında faaliyet gösterecek Mersin Turistik Tesisler ve Ticaret A.Ş..

Devletin tarım ve ihracat politikaları gereği kurulmasını desteklediği (hatta istediği) TÜDAŞ' ı araştırma dizisinin ilerleyen bölümlerinde ele alacağım..

Mersin Turistik Tesisler Ticaret A.Ş. Nisan 1969' da kurulan TÜDAŞ' ın hemen ardından 15.8.1969 günü tescil ve ilan olunur..

Doğumundan ölümüne kadar tüm süreçleriyle ele alacağım ama ondan önce bu şirketin kuruluşunu zorunlu hale getiren gelişmeleri anlatmakta yarar var..

1960'a gelindiğinde artık ülkenin en büyük limanına, en büyük TMO silolarına sahip olma yanından temeli aynı yılın ocak ayında atılan Ataş Rafinerisi ile ülkenin yükselen yıldızı, en çok gelecek vaat eden kentidir Mersin..

Bunca tesis yanında özellikle Anadolu' nun dünyaya açılan en önemli kapısı konumuna gelen limanın faaliyete geçmesiyle başta komşu ülkelerden olmak üzere dünyadan iş adamı akını başlar.

Ve bu yoğun ilgi; kent içinde dünya standartlarında hizmet verecek, her türlü konforu haiz bir turistik tesise ne kadar çok ihtiyaç olduğunu da kısa zamanda gösterir.

Mersin' de o dönem dişe dokunur, yabancı iş adamlarının konaklayacağı Toros Oteli vardır ancak o otel de tam olarak beklentileri karşılayamaz. Örneğin nemli sıcağıyla yazları nefes alınamaz hale gelen kentte duyulan en büyük ihtiyaç klimalı oteldir..

İşte bu arayışlar sonucu Valilik, Ticaret ve Sanayi Odası, ülkenin o dönemine damga vurmuş iş adamları bir araya gelip, kentin o dönem ortaya çıkan dinamizmine yakışır bir tesis için güçlerini birleştirme kararı alırlar.

Liman tamamlanırken çıkan dolgu malzemesi sayesinde kazanılan alan (günümüzdeki Atatürk Parkı) ile yapımına başlanan bulvara cepheli yan yana bulunan tarihi Gümrük Binası ile Ticaret Sanayi Odasının faaliyet gösterdiği mülkü olan binaların yıkılıp yerlerine limana yakın ama aynı zamanda kentin göbeğinde bir tesisin yapılması kararlaştırılır.

Bu konudaki girişimleri ve düşünülen projeyi tüm detaylarıyla yansıtan haber 19 Temmuz 1966 günkü Yeni Mersin gazetesinin manşetinde 'Gümrük binasının yıkımı bu hafta içinde başlıyor.Gümrük binası' nın bulunduğu yere 11 katlı turistik otel inşa edilecek.' büyük puntolarla yer alır.

Haberin devamında projeyle ilgili şu bilgiler yer alır:

"İlgililerden aldığımız bilgiye göre, Gümrük binasının yıkım işine içinde bulunduğumuz hafta içinde başlanacaktır.

Gümrük binasının yıkımından sonra, aynı yere 11 katlı turistik bir otel inşa edilecektir.

En modern tarzda inşa edilecek olan otelin, bir kadın berber salonu, çiçek salonu, düğün salonu, pastane, gazino ve tesisleri de olacaktır.

İnşası için harcanacak olan paranın 5 milyon Türk lirasını geçeceği ifade edilen modern otelin aynı zamanda kalorifer dairesi ve üç tane de asansörü olacaktır. Bu asansörlerden biri servis için kullanılacaktır.

Güzel Mersinimizin merkezi bir kesiminde inşa edilecek 11 katlı modern otel, ilimizin yıllardır eksikliğini duyduğu bir tesis olacaktır.

Diğer yandan, projelerinin büyük bir titizlikle ikmal edilmesine çalışılan modern otelin 1967 yılı içinde hizmete geçeceği sanılmaktadır."

Haberin detaylarına göz atıldığında Gümrük Binasının yıkılıp yerine modern bir otel yapılacağı, üstelik projenin bir yıl içinde hayata geçeceği anlaşılır ancak haberin tam olarak gerçeği yansıtmadığı ilerleyen günlerde ortaya çıkacaktır.

Gümrük binası o tarihten çok sonra yıkılacak üstelik turistik tesis yerine Ziraat Bankası oturtulacaktır. Turistik tesis ve ticaret kompleksine gelince..

Kısa zaman içinde 'ticaret merkezinin' Gümrük Binası yerine Mersin Ticaret ve Sanayi Odasının hizmet verdiği kendisine ait binanın yer aldığı alan üzerine inşa edileceği ortaya çıkar..

Gelişmelerin izini sürmeye bir sonraki bölümde devam edeceğim…

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.