Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

Corona Günlerinde Mersin – 4

Tarsus Belediyesi, gelmekte olan krizi öngörerek ilk hayati önlemi aldı. Bu bağlamda, öncelikle 30 bin gıda paketi dağıtılacak. Son yazımda sözünü ettiğim üzere, Belediyelerimize bu süreçte düşen önemli bir sorumluluktur bu; özellikle beklenmedik ağırlıkta bir ekonomik krize düşen yoksul ailelerimiz açısından böylesi yardımlar kesintisiz ve yaygınlaşarak sürmelidir. Eğer önümüzdeki günlerde sokağa çıkma daha da azalır, ya da resmi olarak bir yaptırım yapılırsa, o zaman birinci öncelikli konu gıda olacaktır. Başta ekmek fabrikasına ve aşevlerine önemli görev düşecektir. *                     *                     * Durumun giderek daha ciddileştiği görülüyor. Bu durumda Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere tüm İlçe Belediyeleri, köklü bir bütçe revizyonuna giderek, önümüzdeki yıllarda öngörülen harcamaları bu kriz zamanları için fona dönüştürmelidir. İnsanlarımızın doğrudan sağlıkları, gündelik ihtiyaçları ve temel hayati giderleri her şeyin üstündedir. Bu bağlamda, kentteki tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte bütün bütçe imkânları bu alana sevk edilmelidir. Özellikle kamu imkânlarının istisnasız, bu amaçla yeniden düzenlenmesi gerekir.   Bu ağır koşulları elbette atlatacağız; ama bu ciddi sınav zamanları geçtikten sonra geriye baktığımızda, ahlaki, vicdanî ve etik anlamda bir toplumsal kazancımız olmalıdır: Sosyal dayanışma, insana dair temel hassasiyetlerimiz, soyut değerlerin ötesinde somut hayata dair yükümlülüklerimiz ete kemiğe bürünecektir. Devlet olmak, millet olmak, insan olmak ve bunun somut belirleyeni nedir? Oturup bunlarla hesaplaşacağız.   “Corona Günleri”nde  (Almanya dışında)Avrupa değerleri, sağlık sistemleri, toplumsal yapıları ve özellikle devlet işleyişi allak bullak olurken, Çin, Güney Kore ve ülkemizin de içinde olduğu kimi toplumsal yapılar Devlet ve Toplum düzeyinde çok daha başarılı oldular. Liberal değerlerin sorgulanacağı, sınırların ve ulusal hassasiyetlerin öne çıkacağı, her ülkenin kendi koşulları içinden söz alacağı yepyeni bir dünya oluşacaktır.   Siyaset yapmanın da, ülke sevgisinin de, toplumsal örgütlenme ve Devlet olmanın da yeni baştan konuşulacağı kesindir. Küreselleşme, kapitalist dünyanın doğrudan finansal gücüyle ve yayılımıyla ilgili bir büyük ideolojik yalanmış! Her ülke kendi imkân ve ihtiyaçlarıyla baş başadır; sağlıktan ekonomiye biz de kendimizle sınav halinde yaşayacağız.   Corona Günleri bu anlamda sayısız dersle doludur; büyük laflar etmeden, soyut alanlara savrulmadan hayatı, toplumu ve insanı yeniden düşüneceğiz. Dikkatimiz birbirimizin üzerinde olacaktır; derdimiz, kaygımız, umudumuz ve çaremiz ortaktır. Bu çerçevede Belediyelerimiz, kamusal yapılarımız, kurum ve kuruluşlarımız ve tek tek her birimiz ahlaki, vicdani ve toplumsal yükümlülük içinde el ele bu ağır ve acılı günleri elbette atlatacağız.   Maalesef olayın ciddiyetinin yeterince farkında olmayanlar, aynı gemide olduğumuzu ve geminin su almakta olduğunu anlamayanlar, hâlâ sosyal medyada yapılanları küçümseyici, yetkililerin moralini bozucu paylaşımlarda bulunuyorlar. Dahası, kim bilir hangi hastalıklı bir ruh haliyle, yalan yanlış duyumları yayarak haber kirliliği yaratıyorlar. Almanya’dan ülkemiz aleyhinde yayın yapan bir vatan haininin videolarını paylaşarak aynı ihanete ortak oluyorlar. Kendi ülkesine, toplumuna, devletine ve insanına bunca nefret her şeyin ötesinde bir psişik çökmenin sonucudur. İnsanların, toplumun, devletin tek bir can için çırpındığı bu zor zamanlarda iletişim ortamımızı böylesi ruh hastalarına, ihanet kuklalarına açmayalım.   Evet değerli hemşerilerim, halen çok ciddi ve çok özel bir sınav zamanı içindeyiz; hayatı, geleceği hak etmek için bu sınavdan yüzümüz ak çıkmalıyız, çıkacağız. Bu millet, bu devlet, yakın geçmişimizdeki ihanet günlerinde olduğu gibi, bu ağır süreçten de başarıyla çıkarak toplumsal dayanışma ve ortak kader bilinciyle çok daha güçleneceğiz. Kişisel kaderle toplumsal kaderin iç içe olduğunu hiç unutmayacağız; yıkım ve ölüm karşısında birbirimizi sahiplenmeyi, korumayı ve esirgemeyi bir kutsal görev bileceğiz.  Tüm insanlığa, ülkeme, kentimin insanlarına daha güzel, sağlıklı bir gelecek diliyorum.   HARUN ARSLAN......23 Mart 2020        
Ekleme Tarihi: 23 Mart 2020 - Pazartesi

Corona Günlerinde Mersin – 4

Tarsus Belediyesi, gelmekte olan krizi öngörerek ilk hayati önlemi aldı.

Bu bağlamda, öncelikle 30 bin gıda paketi dağıtılacak.

Son yazımda sözünü ettiğim üzere, Belediyelerimize bu süreçte düşen önemli bir sorumluluktur bu; özellikle beklenmedik ağırlıkta bir ekonomik krize düşen yoksul ailelerimiz açısından böylesi yardımlar kesintisiz ve yaygınlaşarak sürmelidir.

Eğer önümüzdeki günlerde sokağa çıkma daha da azalır, ya da resmi olarak bir yaptırım yapılırsa, o zaman birinci öncelikli konu gıda olacaktır.

Başta ekmek fabrikasına ve aşevlerine önemli görev düşecektir.

*                     *                     *

Durumun giderek daha ciddileştiği görülüyor.

Bu durumda Büyükşehir Belediyemiz başta olmak üzere tüm İlçe Belediyeleri, köklü bir bütçe revizyonuna giderek, önümüzdeki yıllarda öngörülen harcamaları bu kriz zamanları için fona dönüştürmelidir.

İnsanlarımızın doğrudan sağlıkları, gündelik ihtiyaçları ve temel hayati giderleri her şeyin üstündedir.

Bu bağlamda, kentteki tüm kurum ve kuruluşlarla birlikte bütün bütçe imkânları bu alana sevk edilmelidir.

Özellikle kamu imkânlarının istisnasız, bu amaçla yeniden düzenlenmesi gerekir.

 

Bu ağır koşulları elbette atlatacağız; ama bu ciddi sınav zamanları geçtikten sonra geriye baktığımızda, ahlaki, vicdanî ve etik anlamda bir toplumsal kazancımız olmalıdır: Sosyal dayanışma, insana dair temel hassasiyetlerimiz, soyut değerlerin ötesinde somut hayata dair yükümlülüklerimiz ete kemiğe bürünecektir. Devlet olmak, millet olmak, insan olmak ve bunun somut belirleyeni nedir?

Oturup bunlarla hesaplaşacağız.

 

Corona Günleri”nde  (Almanya dışında)Avrupa değerleri, sağlık sistemleri, toplumsal yapıları ve özellikle devlet işleyişi allak bullak olurken, Çin, Güney Kore ve ülkemizin de içinde olduğu kimi toplumsal yapılar Devlet ve Toplum düzeyinde çok daha başarılı oldular. Liberal değerlerin sorgulanacağı, sınırların ve ulusal hassasiyetlerin öne çıkacağı, her ülkenin kendi koşulları içinden söz alacağı yepyeni bir dünya oluşacaktır.

 

Siyaset yapmanın da, ülke sevgisinin de, toplumsal örgütlenme ve Devlet olmanın da yeni baştan konuşulacağı kesindir. Küreselleşme, kapitalist dünyanın doğrudan finansal gücüyle ve yayılımıyla ilgili bir büyük ideolojik yalanmış! Her ülke kendi imkân ve ihtiyaçlarıyla baş başadır; sağlıktan ekonomiye biz de kendimizle sınav halinde yaşayacağız.

 

Corona Günleri bu anlamda sayısız dersle doludur; büyük laflar etmeden, soyut alanlara savrulmadan hayatı, toplumu ve insanı yeniden düşüneceğiz. Dikkatimiz birbirimizin üzerinde olacaktır; derdimiz, kaygımız, umudumuz ve çaremiz ortaktır.

Bu çerçevede Belediyelerimiz, kamusal yapılarımız, kurum ve kuruluşlarımız ve tek tek her birimiz ahlaki, vicdani ve toplumsal yükümlülük içinde el ele bu ağır ve acılı günleri elbette atlatacağız.

 

Maalesef olayın ciddiyetinin yeterince farkında olmayanlar, aynı gemide olduğumuzu ve geminin su almakta olduğunu anlamayanlar, hâlâ sosyal medyada yapılanları küçümseyici, yetkililerin moralini bozucu paylaşımlarda bulunuyorlar. Dahası, kim bilir hangi hastalıklı bir ruh haliyle, yalan yanlış duyumları yayarak haber kirliliği yaratıyorlar. Almanya’dan ülkemiz aleyhinde yayın yapan bir vatan haininin videolarını paylaşarak aynı ihanete ortak oluyorlar. Kendi ülkesine, toplumuna, devletine ve insanına bunca nefret her şeyin ötesinde bir psişik çökmenin sonucudur. İnsanların, toplumun, devletin tek bir can için çırpındığı bu zor zamanlarda iletişim ortamımızı böylesi ruh hastalarına, ihanet kuklalarına açmayalım.

 

Evet değerli hemşerilerim, halen çok ciddi ve çok özel bir sınav zamanı içindeyiz; hayatı, geleceği hak etmek için bu sınavdan yüzümüz ak çıkmalıyız, çıkacağız. Bu millet, bu devlet, yakın geçmişimizdeki ihanet günlerinde olduğu gibi, bu ağır süreçten de başarıyla çıkarak toplumsal dayanışma ve ortak kader bilinciyle çok daha güçleneceğiz. Kişisel kaderle toplumsal kaderin iç içe olduğunu hiç unutmayacağız; yıkım ve ölüm karşısında birbirimizi sahiplenmeyi, korumayı ve esirgemeyi bir kutsal görev bileceğiz. 

Tüm insanlığa, ülkeme, kentimin insanlarına daha güzel, sağlıklı bir gelecek diliyorum.

 

HARUN ARSLAN......23 Mart 2020

 

 

 

 

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.