“Korona Günleri”nin inşallah sonuna yaklaşıyoruz. Bugünlerden bazı olumlu yönde sonuçlar ve dersler çıkaracağız; belki de daha faydalı bir yaşam sürmemize katkısı olacak.
Bugüne kadar en çok yazdığım temalardan biri bisiklet kullanımıdır.
Hep şu cümleyle başlarım “Dünyanın başka bir yerinde Mersin’in coğrafi konumunda ve ikliminde bir şehir olsa kimse araba kullanmaz, herkes bisiklete biner”.
Bunu okuyanlar da hep başka dünya kentlerinden örnekler vererek doğrularlar; ama her nedense uygulamazlar.
Bisiklet kullanmanın ulaşım, sağlık, hava kirliliği, ekonomi yönünden bilinen sayısız faydasını çok kez yazdım, tekrar etmeyeceğim.
Şimdi korona etkisinin, özellikle de sosyal mesafe sağlamasının bir sonucu olarak dünya bisiklet kullanımına yöneliyor.
Hem iklim hem de coğrafi yönden uygun olmayan kentler bile bunun çalışmasına başladılar.
Mersin ise her türlü uygun koşulu ile bu fırsatı kullanmalıdır.
Uzun yıllardır bisiklet yolları yapılmasını ve bisiklet kullanımını özendiren yazılar yazsam da, maalesef bu vizyon gerektiren konuya yerel yönetimler yeterince eğilmedi…
Ancak Mezitli Belediyesi’nin hem bisiklet yolları hem de bisiklet dağıtımı konusunda çalışmalarını ve bizzat Belediye çalışanlarının bisiklet kullanmasını takdirle karşılamak gerekir.
Belediye, birçok kişiye de bisiklet hediye ederek bisiklet kullanımını özendirmeye çalıştı; ama ne yazık ki, bisiklet kullanma bilinci yeterince gelişmediği için, dağıtılan bisikletlerin çoğu kullanılmadı, balkonlarda âtıl vaziyette duruyor.
Bununla bağlantılı olarak, önceki Büyükşehir Belediye Başkanı’na bir öneride bulunmuştum: Belediye bir firma ile anlaşarak bisiklet alımı yapar, bunun da önemli bir kısmına sponsorluk yaparak isteyenlere küçük bir bedelle dağıtır.
Örneğin toptan 250 tl. ye alınan bir bisiklet ayda 20 tl. taksitle 100 tl. ye halka sahiplendirilir. Az da olsa bir bedel ödemeleri, kullanımı özendirecektir.
Özel araç kullanan hemşeriler de, bisikleti ulaşım aracı olarak kullandıklarında, ödedikleri bedelin yakıttan tasarruf olarak neredeyse bir iki hafta içerisinde geri döneceğini göreceklerdir.
Çok geniş kaldırımların bir kısmı bisiklet yolu olarak ayrılabilir; zaten sahildeki parkta, kesintisiz yaklaşık 10 km. lik bir güvenli bisiklet kullanma imkanı vardır.
Korona Günleri’nde sokağa çıkma kısıtlaması sonucunda araç kullanımının azlığı tüm kentin hava kirliliğini olumlu yönde etkiledi. Bunun sonucunda tüm bitkilerin çok daha sağlıklı olduğunu ve kentin daha çok yeşillendiğini görüyoruz.
Daha önce de raylı sistem için çok geç kalındığını (20 yıl kadar) ve artık yapılmasının mümkün olmadığını; fizikî koşullar ve teknolojik gelişmeler nedeniyle raylı sistemin olabilirliğini yitirdiğini ve ulaşım sorununun bisiklet ile çözülmesi gerektiğini yazmıştım.
Şimdi raylı sistem projesinin gerçekleşmeyeceği bilinerek, Büyükşehir Belediyesi bisiklet kullanımı ve bisiklet yolları konusunda proje hazırlayıp bir çalışma yapmalı ve ivedilikle başlamalıdır.
Mersin’de sıradan bir gözlemci şunu hemen tespit edecektir: Kent içi ulaşımda özel taksi ve (hatta hiç anlamsız, çoğu kez de görgüsüz bir gösteriş hevesiyle ) minibüs ya da pikap kullanan insanlarımızın çoğu araçta tek başınadır.
Bu nedenle, çevre sağlığı ve kişisel beden sağlığı yanında, ekonomi ve trafik düzeni açısından bisiklet kullanımı büyük yarar sağlayacaktır.
Buna rağmen en başta belediyelerimiz olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarımız bu kadar açık bir ve kesin bir çözüm aracı olan bisiklet kullanımı için niye köklü bir çözüme yönelmez? Anlaşılır gibi değil…
Umarım “Bisiklet Kullanımı, Korona Günleri’nin hayata kazandırdığı olumlu uyarılardan biri olarak bundan sonra gereken ilgiyi görecektir.
HARUN ARSLAN......26 Mayıs 2020