Türkiye’nin gündeminde Doğu Akdeniz’deki gerilim ve Yunanistan ile sorunlar giderek daha ciddi boyutlara ulaşıyor. Bunun gerisinde, on yıllardır ihmal edilmiş dar siyasetler ve ufuksuz dış politikalar yatıyor. Bugün ise özellikle enerji savaşlarının hidrokarbon yatakları üzerinden denizlere kaydığı düşünülürse, “Münhasır Ekonomik Bölge” sınırlarının tartışmalı olduğu Doğu Akdeniz’de gözlediğimiz gerilim çok sürpriz değildir. Bu bağlamda Kıbrıs, stratejik ve jeo-politik açıdan  daha da çok önem kazanıyor.   Ülkede şimdiki siyasi iradenin Doğu Akdeniz ve Kıbrıs konusunda gösterdiği dikkatin ve hassasiyetin, yakın geçmişimizde ihmal edildiğini söylemek haksızlık olmaz. Özellikle Kıbrıs meselesi, gerektiği ölçüde değerlendirilmemiş ve adeta mevcut haliyle uyumaya terk edilmişti. Oysa artık enerji savaşı ve Akdeniz'deki zengin doğalgaz yatakları, tüm dünyanın buraya doğru hareketlenmesini sağlamıştır.   Dikkat edelim: 1960 tarihli sözleşmeye aykırı olarak Fransa, Kıbrıs’a uçak indirmiştir! Şurası artık kesindir: Kendi içine kapanarak ülke menfaatlerini korumak, savunmak ve geliştirmek imkânsızdır.Bu nedenle başta Kıta Sahanlığı ve Münhasır Ekonomik Bölgeler olmak üzere, ülke menfaatlerinin ve sınır güvenliğinin  gerektiğinde sınır ötesinden sağlandığını acı tecrübelerle öğrendik, öğreniyoruz.   Artık “ Bizim Doğu Akdenizde ne işimiz var!” diye geçen yıl ortalığı ayağa kaldırmaya çalışan kirli hesaplı siyasetçilerden ses çıkmıyor; ama konunun doğrudan Mersin için de büyük önemi olduğu düşünülürse, bu vizyonsuz ya da kirli hesaplara aracılık eden  siyasilere  Mersin özelinde ayrıca dikkat etmek gerekiyor. *                     *                     * Daha önceki bir yazımda da, 20 Temmuz Kıbrıs Barış Harekatı kutlamalarının sönük bir şekilde geçtiğini yazmıştım. Kıbrıs ve Kıbrıs ile ilgili konuların,  en yakın il Mersin olması ve Kıbrıs Büyükelçiliğinin de Mersin’de olması dolayısıyla, ilimizde daha bir heyecanla ve dikkatle izlenmesi, gerekli hallerde aktif katılımla yön verilmesi  gerekir. Bu anlamda Mersin’deki kurum ve kuruluşların başarılı olduğunu söyleyemiyorum.   Ancak; yine de sevindiricidir ki Kıbrıs Başbakanı Sn. Ersin Tatar’ın danışmanı Sn. Mudahar Akar bir süredir Mersin’de bulunuyor ve çok sayıda kent yönetici ve dinamiklerini ziyaret ediyor;  KKTC ile işbirliğinin artması için görüşmeler yapıyor. Yine geçtiğimiz hafta, içinde bulunduğumuz bu hassas dönemde çok önemli ve değerli bazı görüşmeler ve incelemelerde bulundu. Kendisine, Silifke ve Taşucu’na yaptığı çalışma gezisinde eşlik ettim. “Kıbrıs’ın ülkemiz ve özellikle de Mersin için önemi ve değeri” konularında somut veriler üzerinden sohbet etme fırsatım oldu.   Birlikte Silifke Kaymakamını ve Silifke Belediye Başkanını ziyaret ettik. Sn. Mudahar Akar,”Kıbrıs Şehitliği” ve Taşucu’ndaki ” Kıbrıs Anıtı” konularını, bu bağlamda bazı ihtiyaçları kendilerine anlattı; onlar da gerekli çalışmaların  yapılacağını  belirttiler. Sn. Mudahar Akar’ın daha öncede Sn. Valimizle görüştüğünü ve konuya gereken önemi verdiğini biliyoruz. Ayrıca bazı Silifke kanaat önderleri ile görüşüldü.                                            *             *                     * 454  asker ve 220 mücahit şehidimizin anısına yapılan Silifke’ye 5 km. uzaklıkta Gülnar yolu üzerindeki Kıbrıs Şehitliğini ziyaret ettik. Dokuz  hektarlık alan üzerindeki hatıra ormanı, maalesef biraz da bakımsızlığa terk edilmiş bir yer… 1974 Barış Harekatında Rumlardan ele geçirilen tank, top ve zıhlı araç ve silahların bir kısmı burada sergilenmektedir. Biz oradayken dahi, gelip şehitliği gezenlerin olduğunu gözledik. Şehitliğin hemen yanına konan bir hayvan beslenme odağından dolayı, bölgede çok fazla köpek olduğunu ve bazen de ziyaretçilerin gelmesini engellediklerini öğrendik.Konuyu Belediye yetkilileri ile görüştüm, bunu kısa zamanda çözeceklerini ve beslenme odağını başka bir yere alacaklarını söylediler. Yine Orman Bölge Müdürlüğümüzle görüşmemde, ellerindeki kısıtlı imkanlarla en azından ağaçların bakımını yaptıklarını öğrendim; Şehitlikle daha yakından ilgilenecekler...   Daha sonra Taşucu’nda bulunan Kıbrıs Barış Harekatı Anıtı’nı inceledik. Maalesef bu anıt da bakımsızlık içerisinde.   Aslında tarihimizde çok önemli bir kahramanlık hikayesi olan 1974 Kıbrıs Barış Harekatı ile ilgili Şehitlik ve Anıtların her zaman korunması ve gereken değerin verilmesi gerekir; ama şu anda  ülkemiz açısında bu hassas  ve sıcak dönemde Akdeniz ve dolayısıyla da Kıbrıs, her konuda ve ayrıntıda çok daha  önem kazanmaktadır. Tarih ve hatıralar, yaşanılan sıcak dönemlerde bize kendimizi, ülkemizi ve görevlerimizi anlatırlar. Şehitlikler ve anıtlar bu bakımdan canlı birer varlıktır ve bize emanettir. İnanıyorum ki, Tarım Orman Bakanlığı’nın Kıbrıs Şehitliği için vaat ettiği ilgi ve desteğin sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.    Elbette bunların da ötesinde, özellikle  ilçe Belediyemiz ve Büyükşehir Belediyemiz gereken hassasiyeti gösterirler. Tabii en başta ilgilenmesi, konu hakkında bilgi edinmesi ve de çözümü için öncülük etmesi gereken Mersin’de bulunan Kıbrıs Büyükelçiliği konuya duyarlılık gösterir; konunun aslî takipçisi olması gerektiğini düşünerek meseleyi sahiplenir.   Kentimizde bulunan ve bize emanet edilen bu yerlerin korunması ve gereken değerin verilmesi için hemşerilerimize de büyük sorumluluk düşmektedir. Bu duyarlılık bağlamında, ülkece birlik ve dayanışma gereğini, Mavi Vatan, dolayısıyla doğrudan Yavru Vatan üzerinden canlı tutmak zorundayız.   Kıbrıs ve Doğu Akdeniz başta olmak üzere, ülkemizin geleceğini ilgilendiren çok hassas bir dönemde, gündelik politik hesapların üzerine çıkan bir irade gerekir.Kıbrıs’ta, Mersin’de ve ülkemizde karar ve irade sahibi her kişi ve kurum; tek tek her Türk vatandaşı tarih ve hayat karşısında yükümlü ve sorumludur. Bu süreçte hem ülkemizdeki siyasi irade, hem de  Başbakan Sn. Ersin Tatar’ın şahsında Kıbrıs’taki siyasi irade güven vericidir ve süreçten başarıyla çıkacağımıza inancımız tamdır. Sn. Mudahar Akar’ın ziyaretleri , Mersin’deki görev gezileri sırasındaki sohbetlerimiz ve  edindiğim izlenim, bu inancımı tazeledi.   HARUN ARSLAN.....28 Ağustos 2020