“ Maddenin ruhuma mühür vurmasına izin vermedim” D.Dilara Yörük     Bir iktisat teorisi; ‘toplumun yarısını oluşturan kadınları üretim dışında bırakırsanız, o toplum sadece yüzde 50 kapasiteyle çalışır’ der ki doğruluk payı mutlaka vardır. Cumhuriyet projesi kimilerine göre başarısız, kimilerine göre ise başarılıdır. Benim için Cumhuriyet; Türk köylüsüne eğitim kapıları açması bakımından başarılıdır. Cumhuriyet ile birlikte yoksul Türk köylüsüne ilk aşamada öğretmenlik ve astsubaylık yolu açılmıştır. Eğitim seferberliği başlatılmış, okur-yazarlık oranları hızla artmıştır. Ülke geneline yayılan öğretmen okulları ve mezunları, ülkenin adeta deniz fenerleri gibidir.     1950 Adana- Kadirli doğumlu D.Dilara Yörük de dönemin talihli gençleri arasındadır. Kilis- Kız İlköğretmen Okulu mezunudur. O, sonradan buna bir de AÖF ön lisans mezuniyeti ekleyecektir. ‘Zoru başaran’ derler ya veya ‘olanaksızı olanaklı yaptı’ sözü ona çok uyan bir tespittir. Genç yaşlarda karşılaştığı engelleri aşan, mücadeleci bir insandır Dilara Yörük. Köyde, 200 dönüm tarlada işlerini kalabalık aile fertleriyle kendileri yürütürlerdi. On bir kardeş, anne-baba durmaksızın çalışırlardı. Ne var ki babası, kız çocuklarının okumasını arzulayan bir babaydı.  On bir çocuklu aileden altı öğretmen bir polis çıkması ondandır.     Dilara Yörük, Döndü adıyla doğdu. 2001 yılında çıkan TC vatandaşlık numarası esnasında, ‘Yörük’ olan soy isminin bazı yerlerde ‘Yürük’ olarak geçtiğini fark etti. Soyadını düzeltmek için mahkemeye başvurduğunda, Döndü adına Dilara eklemesi yaptı. O gün bugündür D.Dilara olarak anılmaya başladı. Dilara isminin ‘gönülleri hoş tutan, hoş eyleyen’ anlamı onu çok etkilemişti çünkü.     Dilara Yörük, kendini bildi bileli okumaya çok meraklıydı. Abisinin polisiye romanlarına düşkündü. Öğretmeniyle kitap takas ettiği de olurdu. O, daha 4.sınıfta; yaşama karşı hislerini dile getiren, iç dünyasında kopan fırtınaları anlatan ilk yazısını yazdı.     Yörük; öğretmen okulunda iki yıl edebiyat kolu başkanlığı yaptı. Onu arayanlar hep okul kütüphanesinde bulurlardı. Kilis yerel gazetelerinde şiirleri yayınlanıyordu. Okulda da ‘Yeşerti’ adında bir edebiyat gazetesi çıkarıyorlardı. Başarılı öğrenci Dilara Yörük, Yüksek Öğretmen Okuluna seçildi. Orada elde ettiği okuma hakkını köydeki iş yoğunluğu nedeniyle gerçekleştiremedi.     1969-70 öğretim yılında öğretmen olarak göreve başladığında on dokuz yaşında kıpır kıpır umut dolu bir kızdı. Gülnar- Eski Yürük Köyü Okul Müdürü Mehmet Babacan ile 1972 yılında evlendi. Sol düşünceye meyilliydi. Ondaki sol bilinç oluşmasında kocasının etkisi büyüktür. Adalet, özgürlük, eşitlik, eğitim, kadın hakları konusunda duyarlı idi. 1977’de TÖB-DER Erdemli Şube Başkanı seçildi. 1980 darbesiyle 1402’lik oldu ve 4.5 yıl mesleğinden ayrı kaldı. Dönemin ünlü TÖB-DER Genel Başkanı Gültekin Gazioğlu onu; Dünya Öğretmenler Sendikası Genel Sekreterine ‘Türkiye’nin ilk ve tek kadın şube başkanı’ diye tanıttı.     1996 senesinde emekli olan Dilara hanım, CHP Mersin Kadın Kolları İl Başkanı oldu. Başarılı ve aktifti. O bunu; ‘ işlevsel olmadığım yerde görev almam’ diyerek özetliyor. Mersin Kadın Platformunu da kuran Dilara öğretmen, çalışmalarının etkisiyle, CHP genel merkezinin taktirini topladı ve partinin Kadın Kolları Başkanı Güldal Okuducu tarafından Ankara’ya davet edildi. Orada iki yıl kaldı ve Kadın Danışma Merkezini kurdu. Fakat Ankara’da siyasetin kirli yüzüne de tanıklık etti. Amacı İstanbul’a geçerek edebiyat çevresine girmekti. Ancak Güldal Okuducu peşini bırakmadı. Yoğun ısrarlar üzerine iki yıl (2002-2003) CHP İstanbul Kadın Kolları Başkanlığı yaptı. Orada da oldukça başarılı oldu 32 ilçenin 30’unda örgütlendi. Fakat edebiyat çevresine girme isteğini gerçekleştiremeden, eczacı kızının doğum yapması nedeniyle İstanbul’u bırakarak Mersin’e döndü (2004). Oysa şiirleri çok beğeniliyordu. Şair Abdulkadir Bulut’un dikkatini çekmişti.     2012 yılında hayatı başka bir yöne evirildi. Spiritüel alanda ve varoluş konularında bir farkındalık geliştirdi. Küçük yaşlardan bu yana zihnini kurcalayan sorulara bir yanıt bulduğunu düşünerek; ‘Dünya Kardeşlik Bütünlüğü Kozmos Evrensel Birleşim Derneğine’ katıldı. Dernek bilgi kitabı fasikülleri; evren ve varoluşla ilgili evrensel bilimsel bilgiler veriyordu ve bu onu yeterince ikna etmişti. Sonraları dernekte yöneticilik görevleri de üstlendi. O, “Bilgi kitabının öğretisi, hiçbir dini ve kutsal kitapları reddetmiyor. Toplumun her kesitinde bulunan bilinç düzeylerine göre hazırlanan özel bir frekans gücü taşıyan evrensel anayasa statüsünde hizmet veren bir kitaptır” demektedir.     ‘Bakmakla görmek farklı şeylerdir’ diyerek; ağaçlardaki insan ve hayvan figürlerine benzeyen gizli suretleri tespit ederek fotoğraflayan ve bu alanda hatırı sayılır bir arşive sahip olan Dilara Yörük; fotoğraflarını sergilemek ve ileride şiirleriyle fotolarını bir kitapta toplayarak yayınlamak istiyor.