Mersin’de bazı Oda, STK ve oluşumların başkanlarının çok zaman yerli yersiz, gerekli gereksiz basın bildirileri yayımladıklarını, demeçler verdiklerini görürüz.
Çok fazla ve kendi konuları ile alakalı olmayınca inandırıcılıklarını kaybederler, bazen gülünç duruma düşerler, bazen de tehlikeli olabilecek sonuçlara yol açacak beyanlarda bulunurlar.
Maalesef geçtiğimiz yıllarda bunu sıklıkla yaşadık.
Bu bağlamda en fazla demeç veren, en fazla basında haberi geçen kamusal kişi Mersin Baro Başkanı’dır.
“Mersin Barosu” deyince de, hemen on yıldan fazla bir zaman önce, ulusal basında çıkan bir haberi hatırlarım: “Baro dava açtı, milyarlık yatırım kaçtı!”.
(Bunun sonucunda, ilgili yatırım başka ülkelere yapıldı ve o ülkelere de önemli gelir sağlıyor).
Özetle: Biz Mersin Barosu’nu, Mersin’e yapılacak özellikle devlet yatırımlarına karşı çıkışlarıyla tanıyoruz!
Ne güzel değil mi? Bir meslek örgütü olarak asıl görevi meslektaşların özlük sorunlarıyla uğraşmak olan bir yapı, hadi hukuk bilgileri dolayında bir hassasiyetle diyelim, kentle ilgili bir yatırım için söz alıyor diyelim; ama bu militanca ” İSTEMEZÜK!” şöhreti nereden kaynaklanabilir?
Yetmez tabii; İstemezük’çü Baro Başkanlarının, inşaat, belediyecilik, kültür, sanat, edebiyat, finansman… yani neredeyse her konuda basın bildirisi yayımladıklarını, her konuda fikirlerini açıkladıklarını hatırlarız.
Bazen şehir planlama uzmanı, bazen ulaşım uzmanı, bazen çevre uzmanı , bazen karayolları uzmanı, ara sırada hukukçu kimliği ile görürüz.
Meslek Odalarının tarafsız olması ve mesleki konularla ilgilenmesi gerekir.
Temsil ettikleri meslek grubu içinde her politik görüşten insan vardır; bir baro başkanı kendi politik tercihleri doğrultusunda tavır alırken, baro başkanı kimliğinin dışında kalmayı bilmelidir. Baro başkanlığı belki politik ikbal beklentileri için kullanılabilir; ama bunun bir adabı, kuralı ve mesleki sınırı olmalıdır.
Mersin’de Oda Başkanlığı bir yerde gelecekte bir siyasi mevki kapmak için basamak görülmüştür.
Çoğu zaman da merkezi ve yerel yöneticilere sempatik görünme çabası ile aşırıya kaçan övgü ya da eleştirileriyle komik duruma düşmüşlerdir.
Yine çok fazla bu konulara giren ve yatırımları eleştiren Baro Başkanlarının “Mersin Milletvekili” olduğu örneklerini görürüz. Baro Başkanları da adeta bu doğrultuda ve hedefe kilitli bir pozisyonda çalıştılar. Bu hırsla ya politik etki gücüne ikna oldukları bir kişiye yakın oldular, ya da bir taşra siyasetçisi kimliğiyle zaman geçirdiler.
* * *
Bundan önceki Baro Başkanı göreve başlamadan “Mersin Barosunda Farklı Bir Dönem Ümidiyle…” başlıklı bir yazı yazmıştım.
Maalesef yine beklentilerim gerçekleşmedi ve kent adına sağlanan bir yarar göremedik.
Şimdi yeni Baro Başkanı için aynı yazıyı ve aynı görüşlerimi tekrarlıyorum.
Yeni Baro Başkanı ile Valilik resepsiyonunda kısa bir tanışma ve görüşme fırsatım oldu.
Kendisine bu fikirlerimi anlattım; olumlu görüşleri beni sevindirdi.
Mersin’in ilk avukatlarından olan, askeri hâkimlik görevinde de bulunan ve uzun yıllar Baro yönetiminde olan rahmetli babamdan dolayı, Baro konusunda çocukluktan gelen bir bilgim, hassasiyetim ve sempatim var. Ayrıca babamın tüm hukuk kitap ve yazıhane malzemeleri şu anda Mersin Baro Müzesindedir.
Şunu söylemek bile fazladır: Mersin Barosu, kendi meslek mensuplarının meslek sorunlarıyla ve özlük haklarıyla ilgili asıl görevini yaparken, kamusal alanda da istenirse ya da gerek duyulursa, hukukî zeminde görüş açıklayabilir, açıklamalıdır.
Ancak, özel ihtisas gerektiren bir meselede, hele kent yararına işlerde ve özellikle politik gerilim de taşıyan projelerde, üstüne vazife değilken Mersin Baro Başkanı’nın ısrarla sahne alması anlaşılır değil! ( Ya da şöyle: Bu çıkışların ucuz politik yatırım olduğu o kadar açık ki, gülünç bile olmaktan çıkıyor).
Ama çoğu kez bu ucuz politik çıkışlar, Baro gibi saygın bir yapıdan geldiği için kente yararlı projeleri engelleyebiliyor.
Buna ilişkin örnekleri acıyla hatırlıyoruz, biliyoruz.
Mersin Barosu umarım Mersin’in gelişmesinin önünde durmaz, kente katkı verir ve yerinde- zamanında, az ve öz hukuksal demeçlerle yeniden kentte inandırıcılık kazanır, dinlenir ve görüşlerinden yararlanılır. Bunun için de işin ilk adımı şu olmalıdır: Bir-iki örnek üzerinden kural oluşturup, Mersin Baro Başkanlığını siyasette ikbal için sıçrama tahtası yapmamak gerekir.
Siz kendi görev sınırlarınız içinde kalarak kendi meslektaşlarınız için, yaşadığınız kent için faydalı işlere imza atınız, bu alanda özel olunuz; ötesi hayatın akışı içinde gelişir. Umarım, dilerim aynı konuyu bir sonraki dönemde yeniden ve yine konuşmak gerekmez.
Yeni Baro Başkanı’na da görevinde kolaylıklar dilerim.
HARUN ARSLAN.....18 Ağustos 2021