Yıllardır yerel yönetimlerin yaptıkları hizmetleri takip eder, basında çıkan etkinlik, proje, hizmet haberlerini arşivimde saklarım.
Genel olarak başka illerin Belediye çalışmalarına baktığımızda, çoğunun birbirine benzer çalışmalar olduğunu görürüz. Zamanla da unutulurlar.
Hep çok önemli bir hizmet yapsalar ve bu hizmet hep hatırlansın diye düşünürüm.
İki dönem önce Mezitli Belediye Başkanı Uğur Yıldırım’ı hatırlayalım.
Ben onu özellikle Mezitli Deresi boyunca gördüğümüz turunç ağaçlarıyla hatırlıyorum.
O günlerde çokça yazmıştım; kentin simgesinin turunç ağaçları olduğunu ve her yere dikilmesi gerektiğini… Her gördüğümde de Belediye Başkanı’na söz etmiştim. Sonunda isteğim oldu ve Mezitli’nin her tarafına 10 bin turunç ağacı dikildi (komşumuz Adana Büyükşehir Belediye Başkanı aynı dönemde 70 bin turunç fidanı diktirmişti) .
Sonraki Başkan Neşet Tarhan’da bunu sürdürdü. Şimdi Mezitli’nin her yerinde turunç ağaçlarını görüyoruz.
* * *
Eski Mersin, hep portakal çiçeği kokularıyla anılır.
Aslında daha çok turunç çiçeklerinin kokusudur sözü edilen. Hem her zaman yapraklarını dökmeyip yeşil kalan, hem de turuncu meyveleri ile kenti süsleyen Mersin’in bir simge güzelliği.
Büyükşehir Belediyesi, önceki dönemlerde maalesef ağaç dikimine gerekli özeni göstermedi.
Bir dönem, Mersin’e uymayan karabiber ağaçları(?) bulvarlara dikildi. Yıllar sonra bu ağaçların uygun olmadığı görüldü ve bir çokları söküldü. Tabii yerleri de boş kaldı.
Önceki Belediye de göstermelik, nedenini anlamadığımız ”erik” ağaçları dikti. Bunların akıbetine ise şaşırmadık: Ağaçların çoğu şimdi yerinde değil ; kurudu!
G.M.K Bulvarı şimdi genelde boş; adeta çöp alanı haline gelmiş ve ağaçlardan geri kalan çukurlarla dolu.
Aslında geçtiğimiz yıllarda hangi siyasi yöneticinin, hangi üyesi yakınlarının fidancılık ve çiçekçilik işleriyle uğraştığına bakmak, bu anlamsız ağaçlandırma gerçeğini görmeye yeterlidir.
Mersin’e uygun ağaç ve bitki örtüsü yerine, ellerinde olan fidanlar ya da satışı kârlı olanlar tercih edilmiştir.
Kentin yeşil geleceğini de bu şekilde olumsuz etkilemişlerdir.
Mersin’in en önemli ve en işlek caddesi G.M.K Bulvarıdır.
Adana’dan ve Antalya’dan gelenler, doğrudan bu kentin en uzun ve en önemli bulvarından geçerler.
Kentin en önemli dört oteli, birçok otomobil acentesi, iki büyük AVM, birçok banka, marka mağazalar, kaymakamlık hizmet binası, üç büyük okul ve daha sayısız önemli bina ve iş yeri bu bulvar üzerindedir.
Maalesef bu önemli bulvar ağaçsız ve çıplak vaziyettedir.
Ne yazık ki, kentin tam içinden uzanan ve adeta Mersin’in temel dokularını bütün canlılığıyla kucaklayan bu önemli bulvar, yeşil açısından kentin en fakir ve en kadersiz ana arteridir.
Her yıl bulvarın ağaçlandırılması için yazarım ve yetkililerce hep gelecek mevsimde ağaçlandırılacağı söylenir; ama gerçekleşmez.
* * *
Portakal, turunç çiçeği kokulu Mersin anılarda kalmıştır.
Mersin gibi güneşi bol ve uzun yazları çok sıcak geçen bir kenttin ana bulvarında olabildiğince gölge yaratmak gerekir.
Bunun için en kalıcı, süreğen ve doğaya uygun çözüm ise ağaçlandırmadır.
Geniş tepe çatısı olan, sık yapraklı ve döküntüleriyle anormal kirlilik yaratmayan ağaç türleri düşünülür. Örnek olsun: Bazı parklarımızda dev gölgesiyle İsrail Kauçuğu yıllardır ayakta ve hizmet veriyor; düşünen ve uygulayanlara duacıyız…
Belediyelerde konuya hâkim olduklarını varsaydığım görevli ziraat mühendisi ve peyzajcılarımızın, GMK Bulvarındaki yılların mirası bu ayıptan bu kenti kurtarmalarını bekliyorum.
Büyükşehir Belediyemizin görev ve yetki alanında bulunan G.M.K Bulvarı umuyorum ki kısa zamanda yeşil ve gölge açısından uygun bir peyzaj planlamasıyla kalıcı şekilde ağaçlandırılır ve on yıllar sonra emeği geçen Belediye Başkanı minnetle anılır.
Anılarda ve resimler de kalan Palmiyeli, turunç çiçeği kokulu, balkonları begonvilli yeşil bir Mersin’i tekrar yaşamak çok da zor olmasa gerek.
HARUN ARSLAN....22 Kasım 2021