Kentimizin son yarım asrında sanat ve kültür etkinliklerinin hep bazen bizzat içinde çok zaman da etkinliklerde gördüğümüz bir Mersinli Drahşan Bulut.
Onu ilk televizyon programları ile tanıdık. Uzun süre televizyonda kültür ve sanat programları yaptı. Daha sonra İçel Sanat Kulübü’nde, Uluslararası Müzik Festivali’nde hep ön planda etkinliklerin bir ucundan tutarken onu gördük.
Özellikle kültür ve sanatla ilgili STK ların içinde oldu çok zaman.
Kentin yarım asırlık sanat ve kültür olaylarına tanıklık yapması çok önemli.
Bunu bir kitap yazarak değerlendirmesi kentimizin yakın tarihimiz açısından Mersin’e bir armağan.
Kitap yayınlanalı bir aydan fazla bir süre olmasına rağmen kitapla ilgili köşe yazısını ancak şimdi yazabiliyorum. Sebebi ise kitabın elime geç geçmesi.
Aile dostları ve annesinin yakın arkadaşı olan annem için imzalayıp verdiği kitabı annemden ancak bir ay sonra elime geçirebildim.
Annem bugün 93 yaşında. Kendinin de fotoğraf ve anlatımlarda içinde olduğu kitabın okumasını bir türlü bitiremedi.
Her gün sorduğumda kitabı okumaktan son derece keyif aldığını, okurken heyecanlandığını ve bitmesini istemediğini, bazı yerleri tekrar tekrar okuduğunu söylüyordu.
Nihayet kitabı okumasını bitirdi. Bir kez daha okumaya başlayacağını söylediğinde bir ara vermesi için kitabı alabildim.
Annemin aksine ben kitabı bir çırpıda bitirdim. Çocukluğumdan itibaren tüm Mersin’de yaşadıklarımı tekrar hatırlatıyordu. Unuttuğum birçok anıları, hatırladım. Ne kadar çok şey unutmuşuz ve neler yaşamışız.
Hatta çok daha fazlasını hatırlattı bana kitap yazılmayan.
* Bir Gözne konserinde yol kenarında araç bekleyen Müslüm Gürses,
* Carreras’ın konsereden sonra istediği taze fesleğen soslu makarna için Botanik’ten fesleğen getirmem,
* Palmiye meyvesi dardağan satın alıp, kargılarla birbirimize çekirdeklerini atmamız,
*Şimdiki limanın olduğu yere komşularla faytonla yemekli akşam gezmeleri,
*Drahşan Bulut’un babası Aziz Bulut ile meslektaşı babamın iddialı tavla turnuvaları,
*White Horse gazinosu ve burada program yapan Newyork Balesi,
gibi bunlardan çok daha fazlasını düşündükçe hatırlıyordum.
Eski Mersin Oteli, Türkmen Oteli, Lagos Gazinosu, Tüccar Kulübü, Sinemalar ve daha neler hatırlattı bu kitap bana.
Gerçekten çocukluğumuzun ve gençliğimizi Mersin’de geçmesinin ne kadar güzel ve ne kadar ayrıcalıklı olduğunu bu kitapla daha çok anladım.
Umarım bu kitapla kalmaz, unutulan anılarla ve yeni fotoğraflarla daha geniş bir baskısı yayımlanır.
Teşekkürler Drahşan Bulut bu güzel kitap için ve annemin kitabı okurken yaşadığı mutluluk için.