Çağdaş ulaşım teknolojileri ve uygulamaları düşünüldüğünde, özellikle metropolleşen Büyükşehirlerde toplu taşımanın hâlâ ilkel DOLMUŞ araçlarıyla yapılmasının ayıbı ve bu duruma yılların ihmaliyle neden olan yerel yönetimleri konuşmayı, tartışmayı artık fuzûlî buluyorum; en trajik ve kestirme ifadeyle, her kent tercih ettiği yönetime lâyıktır. Hemen yakınlarımızdaki Büyükşehirlerin tümünde modern toplu taşıma sistemleri hayata geçmişken, Mersin’deki bu ilkel sistemin sürüyor olmasındaki ayıp hakkında kaç kez yazdığımı hatırlamıyorum; ama sanki asıl mesele oymuş gibi, DOLMUŞ araçlarının modelini yenileyerek sistemi daha da güçlendiren bir tercih hakkında artık susmakla yetiniyorum…Da; hiç olmazsa mevcut kusurlu sistemim kendisi, kendi ölçüleri içinde kusursuz işlese! Şimdi de bunu mesele etmekle yine boşa kürek çekiyor olduğumun farkındayım; ama yine de deneyelim:   Mersin’in en işlek caddesi Gazi Mustafa Kemal Bulvarı (G.M.K ) dır. Mezitli, Erdemli ve Silifke istikametine giden tüm dolmuşların da güzergahı bu cadde üzerindedir. Yoğun trafiğe dolmuşlar da ilave olunca çok sıkışık bir trafik karmaşası ortaya çıkmıştır. Bu sıkışıklık en azından tüm trafik kurallarına uyularak biraz olsun giderilebilir.   Üzücüdür ki vatandaşlarımızın ve resmi taşıma araçlarının trafik kurallarına uymalarına rağmen, dolmuşların bu kurallara en fazla uymayan sürücülere teslim olduğunu görüyoruz.   Bir gün G.MK. Bulvarı üzerinde en azından kent merkezinden Mezitli’ye kadar araba kullanın. Dolmuşların bir çok kural ihlalini göreceksiniz ; *  Birkaç kez önünüze geçecekler,  * Âni fren yapacaklar, * Sizi sıkıştıracaklar, * Bazen de kırmızı ışıkta geçecekler, * Duraklarda durmayacak, her yerde yolcu alacaklar, * Kendi aralarında da yolcu alma rekabetine girecekler, *Otobüs duraklarında uzun uzun bekleme yapacaklar, *Akan trafiğin ortasında aniden durup yolcu tarayacaklardır…   Olay basit trafik sıkıntıları dışında insanlarımızı ruhsal olarak da etkilemektedir. Dolmuş içerisinde seyahat eden yolcular kural ihlallerinden rahatsız olsalar da itiraz edememekteler; aksi halde bir başka meseleyle (!) karşılaşmaları kaçınılmazdır.   Minibüs sürücüleri mutlaka bir eğitimden geçirilmelidir! Bağlı oldukları kuruluşlar, kurallara uymaları için gerekli telkini yapmalıdırlar. Belediyenin salt bu konuyla ilgili birimi olan Trafik Zabıtaları daha görünür olmalı, en azından güzergahın düğüm yerlerinde sürekli denetim yapmalıdır. Dolmuş esnafının bağlı kuruluşu belirli noktalardaki kendi sivil görevlileriyle sistemi daha düzenli ve akıcı kılacak tedbirleri almalıdır; bu görevlilerin çığırtkanlık yapmaları da önlenmelidir. Burada en büyük görev Emniyet teşkilatımıza düşmektedir. Gerekli denetimler, belki fazladan bir yük sayılabilir ama, Emniyet Güçlerimizce yapılmalıdır. Yolcu olarak dolmuşlara binen Emniyet Görevlileri, sayısız kural ihlallerini tespit edebilirler. *                     *                     *  Umarım hemşerilerimizi her yönden olumsuz etkileyen ve kent içi ulaşımın adeta felç halde sürmesine yol açan bu sorunun bir an önce çözülmesi, en azından asgariye indirilmesi için yetkililer gereken önlemleri alırlar. Meselenin asıl çağdaş çözümünün ne olduğunu herkes, hepimiz biliyoruz. Dolmuştan geçimini sağlayan  esnafın, özellikle de emekçi düzeyindeki sürücülerin de haklarını ve sorunlarını dikkate alan bir çağdaş çözümün, nasıl ve niçin  on yıllardır dokunulmadan bırakıldığını düşünmek de, sevgili hemşerilerimizin meselesidir. Mersin’de kent içi ulaşımda trafik sorunu yoktur, DOLMUŞ sorunu vardır ve bu sorunda en büyük sorumlu dolmuş esnafı değil, durumun bu hale gelmesi için yıllardır çözümü erteleyen yerel yönetimlerdir. Ama mevcut ilkel işleyişin hiç olmazsa kendi içinde kurallı ve yaptırımlı bir sisteme dönüştürülmesi gerekmez mi? Sadece kurallar ve yaptırımlar!    HARUN ARSLAN....24 Temmuz 2022