Harun Arslan
Köşe Yazarı
Harun Arslan
 

“Ağacın Gölgesinde” Büyükşehir Belediyesi…

Mersin’in, Türkiye’nin birçok sorunu varken, “ bir ağaç” meselesi kentin ve ülkenin gündemini işgal ediyor. İstiklâl Şairimizin dizesinden ilham alarak söylersem: Bir ağaç uğruna yâ Rab ne cinnet yaşanıyor! Cinnet yaşanıyor, çünkü bütünüyle duyguları kabartmaya yönelik eleştiriler, buna karşılık verilen mahcup cevaplar… Olay nedir? On binlerce ağacın, yıllar içinde yine bizzat Büyükşehir tarafından dikildiği kilometrelerce uzanan sahil yolundaki bir tek sıradan kauçuk ağacı, bir etkinlik alanında sahneyi kapattığı gerekçesiyle kurutuluyor; belli ki sonradan kesilmeye gerekçe hazırlanıyor. Hikayenin burası zaten bir mahalle baskısı hesap edilerek, trajikomik bir girişim. Öyle ya, sıradan bir kauçuk ağacının sırf bir özel meydanda bulunuyor oluşu bahane edilerek doğacak tepkiden çekinen koskoca Büyükşehir Belediyesi, sonradan ayağına dolanan gülünç bir oyun oynuyor ve nitekim neredeyse kutsanan bu sıradan ağaç nedeniyle aynı ölçüde gülünç bir süreç başlıyor!   Birileri, bu mesele üzerinden ( malum Gezi hikayesinin heyecanı içinde) bir “doğa  katliamı” savaşı başlatıyor! ( Meselenin Büyükşehir Belediyesinin işi olabileceği elbette akla gelmiyor; yine o doğa düşmanı iktidarı hedef alan  bir sivil muhalefet(?) fırsatı öngörülüyor.) Öngörü yanlış çıkıyor ve konunun bizzat Büyükşehir alt yönetim kademelerince tezgahlandığı anlaşılıyor. Bu kez de mesele içten içe politik bir gerilim için kullanışlı hale geliyor( yine malûm Gezi Olaylarının iki tarafta da yatışmayan  öfkesi canlanıyor); iktidar partisi Gençlik Kollarından bir grup,” kutsal ağacı” ziyaret(!) ederek oyuna dahil oluyor. Tam “ eşek kaçtı, palan düştü” hikayesi… Toplumsal duyguların sömürülmesine yönelik bir ucuz politik komedi , Mersin’den bütün ülkenin seyrine sunuluyor.   Büyükşehir Belediyesi kendini savunan mahcup basın bildirileri yayımlıyor. Genelde hiç bir konuda sesi duyulmayan iktidar partisi yöneticileri meşhur ve masum ağacımızın huzurunda (!) basın bildirisi okuyor. E bunca hareket içinde “durmak olabilemez!” diyen Bisikletli Kadınlar grubu gibi bazı STK’ lar tepkilerini bildiriyorlar. Bunca eğlenceli gürültüye, elbette sosyal  medya denilen “düşünce ve felsefe” mecramız dahil olmakta gecikmiyor ve tüyler ürpertici hassasiyetler içinde başlıklar atarak maçın amigoluğunu üstleniyor.  Yani özetle: Hayat pahalılığı, enflasyon, ekonomik sorunlar, trafik keşmekeşi, kavurucu sıcaklar, gelecek seçimler, ülkenin NATO dolayında boğuştuğu büyük dış politika konuları, terörle mücadelede zorlu süreç, … ve son olarak da Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar’ın Mersin ziyareti “ kutsal ağacın gölgesi” altında kalıyor. Şimdi bütün kent, uyumadan önce son duasını bu ağacımızın yeniden hayata tutunması için yapıyor; sebep olanların ( elbette hukuk önünde) en ağır cezayı  ve mümkünse müebbet hapis cezası almaları temennisinde bulunuyor. Büyükşehir Belediyemiz de bu katliamdan çok büyük acı çekerek, caniler( yani cinayet işleyenler) hakkında hiç acımadan soruşturma açtığını, hatta bunlardan birinin ekmeğini keserek işten attığını duyuruyor; ama buncası bile toplumumuzun şu derin yas duygusunu hafifletmiyor… *                     *                     * Şimdi gelelim işin şaka götürmeyen yanına: Kentle ilgili aksaklıkları ve sorunları en fazla dile getiren ve eleştiren kişi olarak, Büyükşehir Belediye Başkanı Sn.Vahap Seçer’in  bugüne kadar olan çalışmalarını genelde başarılı buluyorum. Ancak,  bazı sorun yaratılan konularda, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bir iç işleyişin olduğunu görüyoruz; adeta başarısız olunması ve Hükümetle de aralarında olumsuz ilişkiler olması isteniyor! Bu izlenimi edinmem, doğrudan ilgilendiğim bazı kamusal konular bağlamında oluştu; bunları da gerektikçe okurlarımla paylaştım, Sn. Başkan’ın da bilgisine ilettim. İzninizle, birini kısaca hatırlayalım:   İki yıl önce Silifke Kıbrıs Şehitliği düzenlemesi konusunda kasıtlı bir tutum açıklıkla görüldü. Kıbrıs Şehitliği üzerine yapılacak basit bir bakım, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin hem Merkezi Yönetimle hem de Kuzey Kıbrıs Yönetimi ile olumlu ilişkiler kurmasını sağlayacaktı. Maalesef Belediye içerisinde bu iyi ilişkilerin olmasını istemeyen oluşum Belediye Başkanı’nın talimatına rağmen bu çalışmayı engelledi! Geçtiğimiz gün bölgemizi ziyaret eden Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Büyükşehir Belediyesi’nin önünden geçti fakat Belediyeyi ziyaret etmedi. İlginçtir aynı gün Hatay Belediyesi Kuzey Kıbrıs’a çalışan ikinci deniz otobüsünü hizmete soktu. Adaya en yakın il Mersin’in nasıl olayın gerisinde kaldığı görülüyor.   Büyükşehir Belediye Başkanı’nın iyi niyetle yapmak istediklerinin, Belediye içinde nasıl gölgelenmeye çalışıldığı görülmelidir.   Belediyemizin kent içinde yeşile ve bizimle yaşayan canlılara verdiği önemi biliyor ve takdir ediyoruz. Ancak; son zamanlarda bu evcil hayvanlar için dağıtılan mamalarda miktar ve kalite olarak olumsuzlukların olduğunu ve şikayetlerin arttığını da unutmayalım.   Bu olumsuzlukları gördükten sonra “her dönem Belediye’de kalmak isteyen, günün şartlarına göre sempatik görünmeye çalışan yöneticiler her an bir olumsuzluğa sebep olup dolayısıyla kentin geleceğine zarar verebilirler” sonucunu çıkarıyorum. Hangi hesapla, nasıl bir beklentiyle oluyor bilemem, ama Belediye bürokrasisinde hemen her dönemde böyle garip kaymalara, içten içe  tökezletmelere, sosyal ve politik çelmelere sıkça rastlanır. Yukarda trajikomik Ağaç Meselesi içindeki oyuncular da, diğer bürokrat kesimler de attıkları adımın bir çuval inciri berbat edebileceğini dikkate almak zorundaydılar.  Sıradan bir ağacın kesilmesi üzerinden, onca başarılı sosyal hizmetler, çevreye ve tüm dost evcil hayvanlara verilen destekler bir anda karartıldı ve tüm ülkede sosyal medya denilen dedikodu çukuru, günlerdir bu AĞAÇ KATLİAMI üzerinden Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne dönük eleştirel haberler vermekle meşgul. Emeği geçen her kademede bürokratın sorgulanması zorunludur.   Sonuçta bir kent yazarı olarak ben de, önceleri Belediyemize kentimize katkı verecek öneri ve tavsiyelerde bulunurdum  ve bunlar da büyük ölçüde dikkate alınırdı; ama  bir süredir ve şimdilerde  Belediye içindeki iç işleyiş(?) dolayısıyla maalesef çoğu konularda (olumlu/olumsuz) kayıtsız kalmak durumundayım.   Kente hizmetle politik işleyişin iç içe çalıştığı, bazen en küçük politik arızanın büyük hizmetleri gölgeleyebildiği, hizmet kaygısıyla atılan her adımın politik açıdan yaratabileceği sıkıntıları hesaplamakla yükümlü olduğu bir yapıdır Belediyeler. Bunu da en iyi bilenler ve gerektiğinde kendi hesaplarına kullanabilenler bürokratlardır. Başkan Sn. Vahap Seçer’in onca siyasi tecrübeden ve yönetim pratiğinden sonra bütün bunları ezbere bildiğinden eminim; ama işte, buna rağmen  sıradan bir ağacın gölgesi  ne çok ışıklı hizmeti  karanlıkta bırakma pahasına ülke gündemini işgal etti. Dilerim, hem Mersin adına, hem  makbul ve kıymetli onca hizmetler adına benzer saçmalıklara bir daha imkan verilmez.    HARUN ARSLAN....29 Temmuz 2022
Ekleme Tarihi: 31 Temmuz 2022 - Pazar

“Ağacın Gölgesinde” Büyükşehir Belediyesi…

Mersin’in, Türkiye’nin birçok sorunu varken, “ bir ağaç” meselesi kentin ve ülkenin gündemini işgal ediyor.

İstiklâl Şairimizin dizesinden ilham alarak söylersem: Bir ağaç uğruna yâ Rab ne cinnet yaşanıyor!

Cinnet yaşanıyor, çünkü bütünüyle duyguları kabartmaya yönelik eleştiriler, buna karşılık verilen mahcup cevaplar…

Olay nedir?

On binlerce ağacın, yıllar içinde yine bizzat Büyükşehir tarafından dikildiği kilometrelerce uzanan sahil yolundaki bir tek sıradan kauçuk ağacı, bir etkinlik alanında sahneyi kapattığı gerekçesiyle kurutuluyor; belli ki sonradan kesilmeye gerekçe hazırlanıyor.

Hikayenin burası zaten bir mahalle baskısı hesap edilerek, trajikomik bir girişim. Öyle ya, sıradan bir kauçuk ağacının sırf bir özel meydanda bulunuyor oluşu bahane edilerek doğacak tepkiden çekinen koskoca Büyükşehir Belediyesi, sonradan ayağına dolanan gülünç bir oyun oynuyor ve nitekim neredeyse kutsanan bu sıradan ağaç nedeniyle aynı ölçüde gülünç bir süreç başlıyor!

 

Birileri, bu mesele üzerinden ( malum Gezi hikayesinin heyecanı içinde) bir “doğa  katliamı” savaşı başlatıyor! ( Meselenin Büyükşehir Belediyesinin işi olabileceği elbette akla gelmiyor; yine o doğa düşmanı iktidarı hedef alan  bir sivil muhalefet(?) fırsatı öngörülüyor.)

Öngörü yanlış çıkıyor ve konunun bizzat Büyükşehir alt yönetim kademelerince tezgahlandığı anlaşılıyor.

Bu kez de mesele içten içe politik bir gerilim için kullanışlı hale geliyor( yine malûm Gezi Olaylarının iki tarafta da yatışmayan  öfkesi canlanıyor); iktidar partisi Gençlik Kollarından bir grup,” kutsal ağacı” ziyaret(!) ederek oyuna dahil oluyor.

Tam “ eşek kaçtı, palan düştü” hikayesi…

Toplumsal duyguların sömürülmesine yönelik bir ucuz politik komedi , Mersin’den bütün ülkenin seyrine sunuluyor.

 

Büyükşehir Belediyesi kendini savunan mahcup basın bildirileri yayımlıyor.

Genelde hiç bir konuda sesi duyulmayan iktidar partisi yöneticileri meşhur ve masum ağacımızın huzurunda (!) basın bildirisi okuyor.

E bunca hareket içinde “durmak olabilemez!” diyen Bisikletli Kadınlar grubu gibi bazı STK’ lar tepkilerini bildiriyorlar.

Bunca eğlenceli gürültüye, elbette sosyal  medya denilen “düşünce ve felsefe” mecramız dahil olmakta gecikmiyor ve tüyler ürpertici hassasiyetler içinde başlıklar atarak maçın amigoluğunu üstleniyor. 

Yani özetle: Hayat pahalılığı, enflasyon, ekonomik sorunlar, trafik keşmekeşi, kavurucu sıcaklar, gelecek seçimler, ülkenin NATO dolayında boğuştuğu büyük dış politika konuları, terörle mücadelede zorlu süreç, … ve son olarak da Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Sn. Ersin Tatar’ın Mersin ziyareti “ kutsal ağacın gölgesi” altında kalıyor.

Şimdi bütün kent, uyumadan önce son duasını bu ağacımızın yeniden hayata tutunması için yapıyor; sebep olanların ( elbette hukuk önünde) en ağır cezayı  ve mümkünse müebbet hapis cezası almaları temennisinde bulunuyor.

Büyükşehir Belediyemiz de bu katliamdan çok büyük acı çekerek, caniler( yani cinayet işleyenler) hakkında hiç acımadan soruşturma açtığını, hatta bunlardan birinin ekmeğini keserek işten attığını duyuruyor; ama buncası bile toplumumuzun şu derin yas duygusunu hafifletmiyor…

*                     *                     *

Şimdi gelelim işin şaka götürmeyen yanına:

Kentle ilgili aksaklıkları ve sorunları en fazla dile getiren ve eleştiren kişi olarak, Büyükşehir Belediye Başkanı Sn.Vahap Seçer’in  bugüne kadar olan çalışmalarını genelde başarılı buluyorum.

Ancak,  bazı sorun yaratılan konularda, Büyükşehir Belediyesi bünyesinde bir iç işleyişin olduğunu görüyoruz; adeta başarısız olunması ve Hükümetle de aralarında olumsuz ilişkiler olması isteniyor!

Bu izlenimi edinmem, doğrudan ilgilendiğim bazı kamusal konular bağlamında oluştu; bunları da gerektikçe okurlarımla paylaştım, Sn. Başkan’ın da bilgisine ilettim. İzninizle, birini kısaca hatırlayalım:

 

İki yıl önce Silifke Kıbrıs Şehitliği düzenlemesi konusunda kasıtlı bir tutum açıklıkla görüldü.

Kıbrıs Şehitliği üzerine yapılacak basit bir bakım, Mersin Büyükşehir Belediyesi’nin hem Merkezi Yönetimle hem de Kuzey Kıbrıs Yönetimi ile olumlu ilişkiler kurmasını sağlayacaktı.

Maalesef Belediye içerisinde bu iyi ilişkilerin olmasını istemeyen oluşum Belediye Başkanı’nın talimatına rağmen bu çalışmayı engelledi!

Geçtiğimiz gün bölgemizi ziyaret eden Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Büyükşehir Belediyesi’nin önünden geçti fakat Belediyeyi ziyaret etmedi.

İlginçtir aynı gün Hatay Belediyesi Kuzey Kıbrıs’a çalışan ikinci deniz otobüsünü hizmete soktu.

Adaya en yakın il Mersin’in nasıl olayın gerisinde kaldığı görülüyor.

 

Büyükşehir Belediye Başkanı’nın iyi niyetle yapmak istediklerinin, Belediye içinde nasıl gölgelenmeye çalışıldığı görülmelidir.

 

Belediyemizin kent içinde yeşile ve bizimle yaşayan canlılara verdiği önemi biliyor ve takdir ediyoruz.

Ancak; son zamanlarda bu evcil hayvanlar için dağıtılan mamalarda miktar ve kalite olarak olumsuzlukların olduğunu ve şikayetlerin arttığını da unutmayalım.

 

Bu olumsuzlukları gördükten sonra “her dönem Belediye’de kalmak isteyen, günün şartlarına göre sempatik görünmeye çalışan yöneticiler her an bir olumsuzluğa sebep olup dolayısıyla kentin geleceğine zarar verebilirler sonucunu çıkarıyorum.

Hangi hesapla, nasıl bir beklentiyle oluyor bilemem, ama Belediye bürokrasisinde hemen her dönemde böyle garip kaymalara, içten içe  tökezletmelere, sosyal ve politik çelmelere sıkça rastlanır.

Yukarda trajikomik Ağaç Meselesi içindeki oyuncular da, diğer bürokrat kesimler de attıkları adımın bir çuval inciri berbat edebileceğini dikkate almak zorundaydılar.  Sıradan bir ağacın kesilmesi üzerinden, onca başarılı sosyal hizmetler, çevreye ve tüm dost evcil hayvanlara verilen destekler bir anda karartıldı ve tüm ülkede sosyal medya denilen dedikodu çukuru, günlerdir bu AĞAÇ KATLİAMI üzerinden Mersin Büyükşehir Belediyesi’ne dönük eleştirel haberler vermekle meşgul.

Emeği geçen her kademede bürokratın sorgulanması zorunludur.

 

Sonuçta bir kent yazarı olarak ben de, önceleri Belediyemize kentimize katkı verecek öneri ve tavsiyelerde bulunurdum  ve bunlar da büyük ölçüde dikkate alınırdı; ama  bir süredir ve şimdilerde  Belediye içindeki iç işleyiş(?) dolayısıyla maalesef çoğu konularda (olumlu/olumsuz) kayıtsız kalmak durumundayım.

 

Kente hizmetle politik işleyişin iç içe çalıştığı, bazen en küçük politik arızanın büyük hizmetleri gölgeleyebildiği, hizmet kaygısıyla atılan her adımın politik açıdan yaratabileceği sıkıntıları hesaplamakla yükümlü olduğu bir yapıdır Belediyeler.

Bunu da en iyi bilenler ve gerektiğinde kendi hesaplarına kullanabilenler bürokratlardır. Başkan Sn. Vahap Seçer’in onca siyasi tecrübeden ve yönetim pratiğinden sonra bütün bunları ezbere bildiğinden eminim; ama işte, buna rağmen  sıradan bir ağacın gölgesi  ne çok ışıklı hizmeti  karanlıkta bırakma pahasına ülke gündemini işgal etti.

Dilerim, hem Mersin adına, hem  makbul ve kıymetli onca hizmetler adına benzer saçmalıklara bir daha imkan verilmez.   

HARUN ARSLAN....29 Temmuz 2022

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.