“Kötü iyiyi tanır ama iyi kötüyü tanımaz”
Kosova ve Tayvan krizleriyle dünyayı yeni bir endişe bastı. İnsanlar üçüncü dünya savaşı korkusu yaşıyor. Bir 3. dünya savaşı çıkar mı? Kimilerine göre 3. dünya savaşı çoktan başladı ama ‘savaşın başlangıç tarihini bugünden veremeyiz bu ileride geriye dönük belirlenir’ diyorlar. Şöyle ki 1. dünya savaşı 28 Temmuz 1914’te başladı ve dört yıl sürdü. 2 dünya savaşı 1 Eylül 1939’da başladı altı yıl sürdü. Ancak biz bu tarihleri geriye dönük olarak biliyoruz daha çok. Oysa bir dünya savaşının hangi tarihte başladığını sıcağı sıcağına bilmek mümkün değildir ki 3. dünya savaşı başlangıç tarihini Rusya’nın Ukrayna’ya giriş tarihi olarak verenler var (24 Şubat 2022).
Sayılarla, numaralarla birçok olay, gizemli şeyler açıklanmaya çalışılır. Matematikle şifreler kırılır, ebced hesabı, 19 mucizesi gibi yöntemler vardır. İşte bugünkü 3.dünya savaşının başlangıç tarihi de benzer şekilde tarihlerdeki sayılar aracılığıyla verilmek isteniyor. Şöyle: 1. dünya savaşı başlangıç tarihi 28.7.1914 bu sayı 28+7+19+14 olarak toplanıyor ortaya 68 sayısı çıkıyor. 2. dünya savaşı için 1.9.1939 tarihi 1+9+19+39 olarak toplanıyor sonuç 68 çıkıyor. Rusya’nın Ukrayna’ya giriş tarihi de 24.2.2022’dir. Buna göre de 24+2+20+22 sayıları toplandığında inanılmaz biçimde sonuç yine 68 çıkıyor.
Elbette bu hesaba inanmak zorunda değilsiniz fakat ortaya müthiş bir sayısal uyum çıkıyor. Bir gün geriye dönük hesap yapıldığında çünkü savaşın ne kadar süreceği ve nerelere evirileceği belli değil, ileride 3.dünya savaşının başlama tarihi 24.2.2022 denecek midir? Bunu kimsenin bugünden bilmesine imkan yoktur tabii ki ama 68 sayısı gizemli biçimde ortada duruyor.
Ülkelerin bir savaşa girmesi için ‘kırmızı çizgileri’, olmazsa olmazları vardır. Örneğin bu Rusya için Ukrayna meselesi idi. Çin bunu Tayvan olarak bildiriyor. Türkiye için bu 12 mil meselesidir. Peki acaba süper güç dünya jandarması ABD için kırmızı çizgi nedir? Bu konuda çeşitli görüşler var ise de ABD için bu çizginin doların rezerv para olma özelliğini yitirmesi denmektedir.
ABD’yi iyi analiz edenler, ABD’nin müttefik saydığı ülkelerin güvenliği, insan hakları veya o ülkenin toprak kaybı gibi sonuçlarla bir savaşa girişmeyeceğidir. Ama yine aynı kaynaklar ABD’nin sadece kendi ekonomik çıkarları için bir savaşa gireceğini söylerler. Bu teoriye göre ABD dünya jandarması hegemon bir devlettir. 150 ülkede 1000’e yakın üsleri vardır. Deniz ticaret yollarını, ülkeler arası para transferlerini, ödeme araçlarını kontrol eder. Parası uluslar arası ödeme aracı, rezerv paradır. Halihazırda dünyanın bir numaralı ekonomik gücüdür (2021 abd ekonomik büyüklüğü 23 trilyon dolar).
Aynı zamanda ABD dünyanın en borçlu ülkesidir ki bu rakam 30 trilyon dolardır. Çin yükselen güçtür. Bu şekilde büyümeye devam ederse 2030 yılında ABD’nin önünde liderlik koltuğuna oturacaktır. Çin’in ekonomik bakımdan bir numaraya yükselmesi demek, aynı zamanda askeri ve siyasi açıdan da bir numara olması demektir. Çin dünya lideri olduğunda ABD hegemon gücünü kaybedecektir. ABD’nin hegemon gücünü yitirmesi, onun para biriminin uluslar arası rezerv para olma gücünü de yitirmesi demektir.
Doların rezerv para olma özelliğini kaybetmesi demek, ABD’nin milli gerilinin yüzde 50 oranında düşmesi anlamına gelmektedir. ABD yüzde 50 oranında küçülürse, süper güç olarak kalamayacaktır. Devamında kendi ülke içinde de birliğini koruyamayacaktır ve dağılma sürecine girecektir. İşte o bakımdan denir ki ABD’nin kırmızı çizgisi her açıdan liderliğini koruması ve parasının rezerv para olarak kalmasıdır. Bunların tehlikeye girmesi, ABD için savaş sebebidir.
Şimdi, gelişen tüm süreçleri bu perspektiften değerlendirmekte yarar var. Yoksa Ukrayna uçmuş, Yunanistan kaçmış, Avrupa batmış, Tayvan gitmiş…ABD’nin fazla umurunda değildir.