Milletvekili aday adayları ortaya çıkmaya başladığı günlerde, hem adaylar hem de seçilirlerse Mersin için neler yapabilecekleri konusunda bir dizi yazı yazmaya karar vererek şöyle başlamıştım:
“Her seçim için, “bu seçim en önemli seçim, kritik, hayati önemdedir” denir.
Ama bu seçim özellikle Mersin için gerçekten çok önemlidir.
Nedenlerini birlikte düşünelim:
*Deprem sonrası Mersin farklı bir konumda. Depremzedelerin en fazla geldiği illerin başında Mersin geliyor. Daha önce yerleşen mültecilerle birlikte Mersin büyük bir nüfus artışı ile karşı karşıya.
Önümüzdeki günler Mersin’i ulaşım, trafik, konut, içme suyu gibi benzeri birçok sorun bekliyor.
*Çukurova Havalimanı, Akdeniz Sahil yolu, Kazanlı Turizm Projesi, Konteyner Limanı, Hızlı Tren gibi Mersin’in sayısız projesi ya başlanmamış ya da yıllarca sürüncemede kalmış tamamlanamamıştır.
Bu konuların çözümü için en başta Mersin Milletvekilleri etkili olabilir.
İktidar Milletvekilleri Hükümete etki ederek Muhalefet Milletvekilleri de yerel yönetimlerle birlikte İktidar Milletvekilleri ile birlik ve beraberlik içerisinde bu projelerin gerçekleşmesini sağlayabilirler.
Mersin’i en iyi temsil edecek, kentimize en fazla yarar sağlayacak kişilerin seçilmesi konusunda, bu kentte yaşayanlar olarak düşüncelerimizi seslendirmeliyiz.
Her şeye rağmen ben de bir kent yazarı olarak, bu acılı günlerde aydınlık geleceğimiz için her partiden kentimize yararlı olacağını düşündüğüm aday adayları hakkında görüşlerimi yazacağım. “
* * *
Sosyal medyada aday adayları ortaya çıkarken, isimleri eleştirel bir nesnellik içinde, bilgiye ve gözleme dayalı olarak değerlendirmeye çalıştım; bu anlamda başka yazılara rastlamadım. Bu kişi Milletvekilliği yapamaz, yeterli değildir, kentimize bir yararı olmaz diyen bir kişi bile olmadı… Herkes ortaya çıkan isimleri destekledi, aday adaylıklarının çok yerinde olduğunu belirtti, başarılar diledi. Bunu bir yere kadar anlamak mümkündür; ama sonuçta bir kamusal fayda ve liyakat söz konusudur ve bu konuda nesnel bir eleştiriye en başta ilgili siyasetçi hemşerilerin ihtiyacı vardır. Köksüz, arkası boş övgüler bu tür yazıların önemini de sıfırlıyor.
Daha sonraki yazılarımda, insanlarımızın hak etmedikleri şekilde bazı adayları nasıl desteklediklerini konu etmiştim:
“Aday adayı olduklarını ilan ediyorlar; güzel bir resim, sempatik gelen bir slogan, bazen ne kadar çok memlekete hizmet etmek istediğini belirten bir yazı…
Altına da aday adayına beğeni koyan yüzlerce kişi ve başarı dileyen, aday adaylığının ne kadar yerinde olduğunu, buna ne kadar memnun olduklarını yazdıkları yorumlar…
İnsanlara gerçekleri söyleyememek ve onlara hak etmedikleri övgüde bulunmak maalesef Türk insanının bir özelliği. Bu bağlamda, Batı düşüncesinin özellikle modernite ve Aydınlanma sonrası geliştirdiği, seküler dünya kavrayışıyla ilintili olarak eleştirel düşünme özelliği, bizde henüz tam olarak yerine oturmadı. Bu da olumlu eleştirilerin de kıymetini azaltıyor ve daha iyi olabilme özelliğimizi kaybettiriyor.
Başarısız olacağını bildiğimiz, kente hiç bir yararı dokunmamış, hatta zarar vermiş, yalnız kendi menfaatini düşünen, yetersiz, vizyonsuz kişilere de maalesef destek veriliyor, cesaretlendiriliyor.
Bu şekilde hem kentimize ve ülkemize hem de bu kişilerin kendi gelişimlerine ve kariyerlerine zarar vermiş oluyoruz.
Şimdi düşünelim:
*Deprem sonrası sosyal medyada ve gruplarda depremzedelere yardım eder gibi görünüp bir partinin propagandasını yapan, sonra da aday adayı olanlar;
*Yaptıkları ya da içinde bulundukları etkinliklerin, ısrarla istenmesine rağmen hesabını vermeyenler;
* Her seçimde aday adayı olup, kazanma amacı olmadan bu sıfatı seçimden sonra kendi çıkarlarına kullananlar;
*Geçmişlerinde hiç bir başarı hikayesi bulunmayanlar;
*Bazı STK’ lar da başkanlık yapmış, burada bir başarısı olmamış ama geçmişteki STK gücüne güvenenler.
*Mersin’e çevrecilik ve siyaset adına her projeye karşı çıkanlar, yapılan projeleri geciktirmeye çalışanlar; dolayısıyla aslında kente hizmetin önünü tıkayanlar;
Ortalıkta “aday adayı” etiketiyle dolaşıyorlar.
Gelin cesaret gösterip bu tür kişilere aday adayı olmamalarını söyleyebilelim. Bu şekilde onlara da fayda sağlamış oluruz.”
* * *
Aday adayları Mersin’in yıllarca sürüncemede kalan büyük projelerinin tamamlanması için ne düşünüyorlar, ne gibi bir etki ve katkıları olabilir?
Bunu açıklayabilmeliler.
Bundan önce etkili olabilecekleri bir görevde olup aday adayı olanlar da, bugüne kadar Mersin ve bu projeler için ne gibi bir katkı yapmış olduklarını açıklamalılar.
Sonuçta bizlere Mersinli hemşerilerimize düşen kentimize gerçekten katkı verebilecek vasıflı aday adaylarını desteklemek, bunun dışındakilere de en azından sesiz kalmaktır.
* * *
Aday adaylıkları açıklanmadan, bir aday adayı beni arayarak fikrimi sordu.
Ben de kendisine aday adayı olmamasını, seçilemeyeceğini, bugüne kadar tüm seçimleri yakından izleyen bir kişi olarak, tecrübe ve deneyimime dayanarak bunları söyledim.
Daha sonra karşılaştığımızda benimle birlikte önemsediği 15 kişiye fikir sorduğunu, benim dışımda 14 kişinin adaylığını olumlu gördüğünü anlattı.
Maalesef kendimizi, kentimizi, geleceğimizi elimizle kararttığımız gerçek bu.
Ben de herkesin, hak eden- etmeyen her aday adayının övgülere boğduğu, desteklediği bu ortamda aday adaylarını anlatan yazılarıma son verdim.
* * *
Şimdi partilerin adayları belirlendi.
Biz de adayların Mersin için ne yapabileceklerini, projelerini sormalıyız, duymalıyız, tartışmalıyız.
Mersin’in son çeyrek asrına baktığımızda her dönem mutlaka görevde bir bakanının olduğun, hatta bir dönem 3 bakanın Mersin’den olduğunu biliyoruz.
Maalesef ne bakanlar ne iktidar milletvekilleri ne de parti yöneticileri Mersin’in hayatî projelerinde etkili olamamışlardır.
Muhalefet Milletvekilleri de her projeye bir şekilde, özellikle de artık bıkkınlık verecek ölçüde çevrecilik bahanesiyle (!) karşı çıkmışlardır.
Şimdi yine bir Sn. Bakan kentimizden Milletvekili adayı.
Acaba en azından yıllardır süren Havalimanının tamamlanmasını sağlayabilecek mi? En azında bu meselde güvenilir bir açıklama yapmalı değil mi?
Ama hayır…
Maalesef sessizlik, suskunluk sürüyor. Eleştirmeyen, sorgulamayan seçmenler, kent dinamikleri, STK ve Oda Başkanları… Mersin’i seyrediyorlar; siyaseti Mersin’e somut hizmet vaatleri ve projeleriyle anlamlı kılma yolunda tek söz etmiyorlar. Her fırsatta genel siyaset bağlamında soyut yığınla nutuk dinliyoruz; elbette kimi gerekli genel sorunlar konusunda politik açıklamalar yapılıyor; ama bir de politikanın somut, doğrudan o kente ilişkin yükümlülükleri olmalı değil mi? Hele Mersin gibi dinamik, çoğu hizmet kalemleri yıllardır sonlandırılmamış, gelecek yıllara ilişkin ve ülkeyi de doğrudan etkileyecek yığınla meseleye sahip bir kentte, hizmete talip siyasetçilerin düşünceleri önemlidir; bunların kamuoyunda konuşulup tartışılması zorunludur; siyaset de böyle anlam ve düzey kazanır.
Ama hayır; klasik bir siyaset yapma tarzı devam ediyor ve yine hiç bir şey değişmeyecek ve Mersin oturduğu bu zengin hazineden yararlanamadan kaderine razı bir yolda yürüyecek...
HARUN ARSLAN.....17 Nisan 2023