Hayatta sayısız karşılaşmalarımız, ilişkilerimiz, farklı düzeylerde ve derinliklerde temaslarımız olur; bunlar bir yandan bizim toplumsal kişiliğimizi inşâ eder ama öbür yandan değerlerimizi, inançlarımızı, hayata ve insana dair kimliğimizi hazırlar. Meselâ geleceğe ilişkin ümitlerimizi etkiler, olumlu ya da olumsuz bir gelecek tasavvuruna hazırlar. Bu insanlar hayata bir şükür duası gibidir.
Bu bağlamda kişisel bir izlenimimi paylaşarak, hayatın bunca savrukluğu, hoyratlığı ve tahribatı içinde beliren bir güzel insanı anlatacağım.
Geçtiğimiz dönem Büyükşehir Belediyesi’ni düşündüğümde, ilk aklıma gelen isim Tolga Arslan olur.
Büyükşehir Belediyesi’nde çeşitli görevlerde çalışmış; her görevi başarı ile yerine getirmiştir.
İlk görüştüğümde samimiyeti, makamına göre alışılmadık alçakgönüllü davranışları, yardımseverliği, ilgisi beni etkilemişti.
Daha sonraki görüşmelerimizde derin bir Mersin ve Türkiye sevdasını gördüm.
Özetle, her zaman takdir ettiğim, varlığıyla gurur duyduğum bir kişi oldu.
Tolga Arslan Selçuk Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı bölümü mezunudur.
Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde de yüksek lisans eğitimi yapmış; sonrasında
Gazi Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Çağdaş Türk Lehçeleri ve Edebiyatları Bölümü Güney-Doğu Türk Lehçeleri Ana Bilim Dalı'nda araştırma görevlisi olarak akademik çalışmalarını sürdürmüştür.
2015 Genel Seçimlerinde milletvekili adayı olmuş.
Önümüzdeki yerel seçimler öncesi birçok siyasi parti henüz sahaya inmemiş, çalışmalara başlamamış iken Tolga Arslan uzun süredir halkın içerisinde ziyaretler yapıyor, kendisini tanıtıyor, fikirlerini paylaşıyor.
Tolga Arslan gibi genç, dinamik, dürüst, vizyoner siyasetçilere ülkenin ihtiyacı olduğu artık anlaşılmalıdır.
Ülkemizin bir sorunu da yalnız siyasetçiler değil, koltuklarına yapışmış ve yalnızca gelecek seçimi kazanmayı düşünen, bunun için çalışan çeşitli başkanlardır.
Yöresine katkısı olmayan ama hâlâ mevki peşinde ihtiraslı kişilikler, artık bu kentin hayatından çekilmelidir.
Her zaman ısrarla yazdığım bir gerçeği yineliyorum:
*Limanı,
*Serbest Bölgesi,
*Demiryolu,
*Otoyol bağlantıları,
*Organize Sanayi Bölgeleri,
*Modern Spor Tesisleri, 25 bin kişilik Stadyumu,
*Verimli Tarım Alanları,
*Akdeniz’in en Eski Antik Limanı,
*Doğal Güzellikleri,
*Sanayi Tesisleri,
*Krater Gölleri, Irmakları, Zengin Bitki Örtüsü,
*İnanç Merkezleri,
*Kuş Cenneti, Şelaleleri, Meraları, Ormanları,
*Tarihi Eserleri,
*Opera ve Balesi,
*Su Kaynakları,
*Klasik Türk Müziği Korosu,
*Yaylaları, Narenciye Bahçeleri,
*Farklı Kültürleri,
*Göçlerle güçlenen kozmopolit zenginliği ve demokrasi kültürü,
…ve daha sayamadığımız sayısız zenginliği olan bu büyük hazinenin üzerinde yaşıyoruz ve yeterince yararlanamıyoruz.
Yukarıda yazdıklarımın birçoğu Tarsus sınırlarında ve Tarsus’a aittir.
Bu dramatik tablonun gerisinde ise, politik kamusal alandaki temsil yetersizliğidir. Siyaseti hep bir sonraki dönemi gözeten kurnazlıklar ve küçük hesaplardan ibaret gören zihniyetler, siyaset sahnesinden bir türlü inmezken, kenti ve ülkeyi siyaset üstü bir tercih olarak öne çıkaran, dolayısıyla ne pahasına olura olsun hizmeti ve hayatı savunan insanlar bir türlü siyaseten yol alamıyorlar. Bu kangren süreçten hepimiz sorumluyuz ve bu kirli gidişi sonlandıracak hemşerilerimize sahip çıkmak bir toplumsal vebaldir.
Özetle: Tolga Arslan gibi insanlara; eğitimi, donanımı, kişiliği gelişmiş vizyoner kişiliklere ülkenin, kentin ve siyasetin gerçekten ihtiyacı vardır.
Dilerim ve umarım, hayat kendisine hak ettiği pozisyonu kazandırır; siyasette yolu açık olur.
Kendisine, ülkemize ve Mersin’e hizmet yolunda içten başarılar diliyorum.
HARUN ARSLAN…03 Eylül 2023