Geçtiğimiz hafta Kıbrıs Türk İş İnsanları Derneği (İŞAD)  Başkanı Enver Mamülcü bir dizi görüşmede bulunmak için Mersin’de idi. Mersin’deki ziyaretlerinde kendisine eşlik ettim. Daha öncede Mersin’e gelmiş, görüşmelerde bulunmuştu. Kendisine bu defa ortamın farklı olduğunu, yeni yöneticiler ve kent dinamikleri ile daha verimli sonuçlar elde edilebileceğini belirtmiştim.   Bu konuda da, çok ümitli olduğumu vurguladığım  bir köşe yazısı yazmıştım. Yanılmamıştım;  yazımın etkilerini kısa zamanda sevinerek gördüm. Konuyu işlediğim yazımdan sonra, bazı iş insanları KKTC ile yapmak istedikleri ticaret ve yatırım konusunda beni aradılar. Konuları hem KKTC Büyükelçimiz Zalihe Mendeli’ye hem de İŞAD Başkanı Enver Mamülcü’ye ilettim. Her ikisi de konularla yakından ilgilendiler; gerekli mercilerle görüşeceklerini ifade ettiler.   Bu arada KKTC Maliye Bakanı Sn. Dr. Özdemir Berova  bu hafta Mersin’i ziyaret etti. KKTC Büyükelçimiz nezaket göstererek Mersin Liman İşletmesi (MIP) görüşmesinde benim de olmamı istedi. Benim de bu vesileyle Sn. Maliye Bakanı ile tanışma, onu tanıma ve kısa da olsa konuşma fırsatım oldu. İlk izlenimim : Az, öz konuşan ve tamamen çözüm odaklı sonuca giden bir kişilik; bunu kendilerine de söyledim. Dinliyor, hızla analiz ediyor ve bir teknokrat kesinliğiyle düşüncelerini paylaşıyor, çözüme gidiyor. Sn. Maliye Bakanı’nın bu yapısı daha önceki yazımda belirttiğim gibi, bize ümit veren yeni yöneticilerin tutumu ile birleşince, sonuca çabuk gidileceğini gösteriyor.   MIP yönetimi ile görüşmelerde, KKTC ile ilgili gemilerin de Mersin Limanı’nın yoğunluğundan dolayı bekleme sürelerinin uzunluğu konusu gündeme geldi. Mersin Limanı’nın genişlemesinin, kapasitesinin artmasının ne kadar gerekli ve acil olduğu vurgulandı ve gerekliliği görüldü. Elbette bu olumlu sürecin içinde, donanımı ve deneyimiyle etkin bir konumda olan bir diplomattan söz etmeliyim: Sn. KKTC Büyükelçimiz Zalihe Mendeli. Kendisi Mersin dinamiklerini iyi tanıyor ve kurumlarla ilişkileri son derece olumlu. Kısa süre önce göreve başlayan MIP Genel Müdürü’nün de kısa zamanda Mersin’i tanıdığını,  hızlı karar ve çözüm konusunda başarılı bir geçmişi olduğunu yazmıştım.   Toplantıda masanın başında oturan Sn. Bakan, Sn. Vali Yardımcısı, Sn. Büyükelçi ve Sn. Genel Müdürün pozitif yaklaşımları,  yapıcı tavırları  bazı konularda hemen görüldü. Görüşülen konularda hemen çözüme dönük somut çalışmalar planlandı. Sadece bir örnek vereyim: Konteynerlerle ilgili bir sorunun ne kadar zamanda çözülebileceği soruldu. Ben uzun ya da belirsiz bir süre verileceğini düşünürken, Genel Müdür “hemen bir haftada” çözüleceğini düşünmeden söyledi ki, bu görüşmenin ne kadar verimli olduğunu ve böyle ilerleyeceğini gösteriyordu.   Bu bağlamda, geçtiğimiz haftaki köşe yazımın son iki paragrafını tekrar paylaşmak isterim: “Yıllarca önümüzde adeta bir yüzme mesafesindeki bu muhteşem Ada’yla olan ilişkilerimizin yetersizliğini yazdım. Konuştukça, düşündükçe sayısız karşılıklı işbirliği imkânı ve iki tarafa da katkı sağlayacak onlarca konu ortaya çıkıyor.   Mersin’de  son dönemde önemli görevlerde yeni çok değerli yöneticiler ve kent dinamikleri var. Kısır politik ya da gündelik hesapların ötesinde, merkezî yönetimle gereksiz kopuşmalara neden olmadan, Mersin’in ve Mersinli hemşerilerin yararını gözeten bir değerler düzeni içinde dünyayı anlamak, gelişim dinamiklerini hakça değerlendirmek ve ülkemiz için her zaman model bir kent konumundaki Mersin’e lâyık bir yönetim iradesi sergilemek gerekir. Bu gerçekçi umudu besleyen, başta Sn. Valimiz olmak üzere kentteki tüm kurumsal yapılardaki yeni yöneticilerin, Kıbrıs- Mersin arasındaki bu gelişim hattını zenginleştirecek bir konum için büyük bir fırsat olduğuna inanıyorum.”   *       *       * Yukarda kısaca özetlediğim, bizzat yaşadığım olayla artık yeni yöneticilerimizle ülkemiz, yavru vatanımız ve kentimiz için daha çabuk, başarılı, yararlı sonuçlar alacağımıza inancım artmıştır. Aslında genel olarak ülkemiz, özel olarak da Mersin ve Yavru Vatanımız KKTC için müthiş imkânlar vaat eden çok fazla işbirliği alanlarımız var. Bu imkânların hızla değerlendirilmesi, konjonktürel anlamda hem sosyo-ekonomik, hem de sosyolojik açıdan büyük bir gelişim demektir.  Mesele dar politik hesapları ya da kısır bakış açılarını aşan bir önemdedir. Ortadoğu’da kartlar yeniden karılıyor, Batı’nın bu coğrafya üzerindeki hesapları artık her türlü diplomatik nezaketin ötesine taşınıyor, vahşi ve saldırgan bir askeri çizgi aklı ve vicdanı çiğneyerek ilerliyor. Bu çok kritik tarihsel dönemeçte, KKTC ile Türkiye’nin Mersin bağlantılı ilişkileri büyük önem taşımaktadır ve hızlı, vizyoner ve kararlı bir işbirliği gerektirmektedir. Bu bağlamda, şimdi görevde olan yöneticiler açısından son derece şanslı bir durumdayız. Mersin yerelindeki ve KKTC yönetimindeki karar alıcılar, çözüme dönük iradelerini her adımda paylaşıyor ve uyguluyorlar. Ülkemiz, KKTC ve Mersin’imiz için çok ümitli gelişmelerin eşiğindeyiz; *Sn.KKTC Maliye Bakanı  Dr. Özdemir Berova, *Sn.KKTC Büyükelçimiz Zalihe Mendeli, * Sn. İŞAD Başkanı Enver Mamülcü, *Sn.MIP Genel Müdürü Ajay Kumar Singh ve Mersin’de karar alıcı dinamikler, Sn. Valimizin eşgüdümünde bu süreci en verimli biçimde yürüteceklerdir. Sn. KKTC Maliye Bakanı’nın şahsında bizzat tanık olduğum ümit veren koşulların hızlı ve hepimiz  için hayırlı sonuçlar üreteceğine inanıyorum.   HARUN ARSLAN…..29 Ekim 2023