Geçtiğimiz hafta Mersin Ticaret ve Sanayi Odası’nın basın toplantısına katıldım.
Yeni Yönetin Kurulu Başkan Hakan Sefa Çakır, yaptıkları çalışmaları ayrıntılarıyla anlattı.
Kısa zamanda ne kadar çok iş yaptıklarını gördük; istenirse neler yapılabildiğini anladık.
Benim neredeyse 20 yıldır yazdığım birçok konuyu gündeme almalarından ve somut adım atmalarından, kentim adına çok mutlu oldum. Bu hatırlatmayı, “ben önceden söylemiştim “ gibi basit bir ego dışavurumu olarak yapmıyorum; önceki yönetimlerin öyle eksik ya da yanlış yaptığı, ihmal ettiği meseleler vardı ki, bunların görülüp yazılması özel bir dikkat gerektirmiyordu. Sadece kent adına, MTSO adına ortalama bir sorumluluk duygusu yeterli idi.
Basın toplantısının ayrıntılarını uzun uzun yazmayacağım; basından bulunup okunabilir.
Yeni yönetimin kentsel ve kurumsal sorunlara nasıl bir vizyonla yaklaştığını saptamak üzere, eski döneme ilişkin bazı olguları hatırlamakta fayda var.
Bugüne kadar MTSO’ yu ülke ve bölge ekonomisine katkı sağlayacak bir çok projeye genelde çevrecilik adına karşı çıkması ile hatırlıyoruz. Bunların hiç birinde de başarılı olamamışlardır; çünkü bu karşı çıkışların temelinde gereksiz ve anlamsız bir politik muhalefet vardı. Özellikle o yıllarda kentteki kamuoyuna dayatılan, zaman zaman ülke çapında sorun haline gelen bir “Çevrecilik (?)” meselesi vardı. Doğal çevreyi koruma gibi saygın bir düşünceyi politik hesaplarla kötüye kullanan, yalan yanlış bilgilerle çığırtkanlık yapan, bilimsel tartışmalardan bile kaçınan, dış kaynaklardan parasal destek alan bir tuhaf muhalefet kafası, ülkedeki ve Mersin’deki çağdaş her yatırıma karşı çıkmayı vazife bellemişti. Ama hayatın akışına ters, kalkınma hamlelerine itiraz yüklü bu kör muhalefet elbette dar bir çevreye sıkıştı ve büyük ölçüde sönümlendi.
*Havalimanı’na karşı çıkılmıştı; yapımı sürüyor.
*Akkuyu Nükleer Santralı’na karşı çıkılmıştı, artık sona gelmiş durumdadır.
*Balık çiftliklerine karşı çıkılmıştı; balık çiftlikleri kuruldu ve işlemesini yapan iki fabrika açıldı
*Şimdilerde de ülke ve kent geleceği için büyük öneme sahip Mersin Limanı Genişletme çalışmalarına karşı yalan yanlış bilgilerle suyu bulandırmaya çalışan küçük bir grup, kentten beklediği desteği bulamadı ve proje başarıyla sürüyor.
MTSO ise yıllarca kentin küçük ama çığırtkan bir kesimine sempatik görünmek için, biraz da Mersin’in politik yönelimine uyumlu gözükmek adına enerjisini bu yönde boşa harcadı ve hep başarısız bir çizgide yürüdü.
Şimdi yeni MTSO, yukarda yazdığıma benzer, art niyetli dar muhalefet tepkilerine rağmen mutlaka gerçekleşecek özel sektör ve devlet yatırımların, ve kentin istihdamına ve ekonomisine katkı sağlayacak projelere karşı durmayacak, akıl ve gerçekçilik yönünü tercih edecek.
Elbette kentle ilgili temel yatırımlarda yapıcı eleştiriler mümkün ve gereklidir. Özellikle de MTSO gibi kentteki ticaret ve sanayi sektörünün en üst kuruluşu, kirli gündelik politik hesaplarla ya da dar bir gürültücü azınlığın art niyetli sloganlarına değil, akla ve bilime dayalı eleştirilerle düşüncelerini açıklamalıdır.
Yeni MTSO yönetiminin alkışlanacak hizmet anlayışının bütünü içinde, beni etkileyen en çok bu mesele oldu.
* * *
Uzun yıllar aidatını muntazam ödeyen, çeşitli şirketleri olan, bazı yıllar vergi sıralamasına giren ve kentle ilgili köşe yazıları yazan bir işadamı olmama rağmen, somut verilere ve kent adına faydayı gözeterek MTSO’ yu eleştirdiğim için, bana yılarca basın bildirilerini ve MTSO haberlerini yollamadılar.
Uzun yıllar MTSO Başkanının fotoğrafının kurum yayınında Atatürk fotoğrafı ile yan yana olmasının doğru olmadığını yazdım
Sanırım yazılarımın 5. yılında bunun çözümünü sağlayabildim.
Bundan önceki Başkan ise, MTSO içindeki eski dönem destekçilerinden dolayı ancak göreve başladığından iki yıl sonra MTSO ile iletişimimi açabildi.
Yıllarca Mersin’de koltuğa yapışmış, seçilince de hizmet yerine “gelecek seçimi nasıl kazanırım?” diye çalışan, bu amaçla belirli çevreleri gözeten başkanları yazdım.
Esnaf Odası Başkanı, Deniz Ticaret Odası Başkanı, Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı gibi kentin gelişmesinde önemli bazı Başkanlar yıllarca aynı görevde kaldılar ve geçen yıllarda hizmet heyecanlarını tamamen kaybettiler.
Sevindiricidir ki bunların ikisi artık görevde değil.
Artık genç, dinamik, okuyan, dünyayı ve çağı tanıyan, kültürel ve sanatsal donanıma sahip, vizyoner yöneticilere bu kentin büyük ihtiyacı var.
Kurnaz, kasaba zihniyetli, seçim kazanmada kaşarlanmış, bu konuda yandaş oluşturmada ustalaşmış ama dünyadan, çağından, bilimden, sanattan, ülkedeki dinamizmden, bilişim ve iletişim teknolojisinden uzak insanlar artık Mersin hayatında söz sahibi olmamalıdır.
MTSO’nun yeni Yönetim Kurulu Başkanı Sn. Hakan Sefa Çakır’la sınırlı ölçüde temasım olsa da, kendileri hakkında bir fikre varabildim. Yukarda özlemle not ettiğim ve günümüz yöneticilerinde zorunlu olan olumlu vasıfları taşıdığı izlenimi edindim.
Dinlemesini bilen, gerekli olumlu noktaları hemen algılayan, eleştirel düşünüşe saygılı, kültürel ve sanatsal meselelere içtenlikle yakın duran bir çağdaş, genç yönetici modeli…
MTSO’ dan yıllardır beklediğimiz çalışmaların fazlasını 4 ayda yapmış olması bize gelecek için ümit veriyor.
Her yeni dönemde olduğu gibi, bu kurumun içinde de eski dönem kalıntıları elbette vardır; bunların da fırsat buldukça işlere çelme takacağını da biliyorum. Ama asıl olan temeldeki dönüşümdür; MTSO bünyesindeki vizyoner değişimdir.
Ben de olumlu eleştirilerle, bilgi ve deneyimlere dayalı yapıcı önerilerle kendi kurumumu gözlemeye, izlemeye devam edeceğim.
Bu bağlamda hemen not etmek gerekiyor: MTSO yıllar sonra çağdaş düşünüşü, donanımı, dinamizmi ve özgüvenli vizyonuyla Mersin’e yakışır bir yönetim iradesine kavuşmuş gözüküyor.
Mesela, özellikle Sn. Hakan Sefa Çakır’ın da içtenlikle sahip çıktığı ”KKTC ile yakın ekonomik ilişkilerde” bu dönem önemli bir yol alınacağını ümit ediyorum.
Yaptıkları bu kapsamlı basın toplantısı ve göreve geldiklerinden itibaren başarılı adımlarıyla bizlere, kente ve yatırımcı sektörlere ümit verdikleri için yeni MTSO yönetimini kutluyorum.
NOT:
MTSO yönetim binasındaki “Sergi Salonu” uzun süredir hizmet dışıdır. Mersin’in en merkezî yerinde, yıllardır çok başarılı sergilere mekân olan bu salonun yeniden etkin olması, güçlü bir özel yönetim eliyle sergilere açılması büyük bir ihtiyaçtır. ”Mersin Kenti Edebiyat Ödülü” gibi bir büyük başarıyı 16 yılda kurumsal hale getirerek, gerektiğinde başka özel desteklerle de Mersin’de sanata omuz veren MTSO yönetiminin Sergi Salonu konusunu çözeceğini umuyorum.
HARUN ARSLAN…..27 Kasım 2023