Mersin’de “iktidar partisi Mersin’i almak istemiyor” fikri hep hakim oldu. Bunun kanıtlarını, uygulamalarını her seçimde gördük. Nasıl mı? Neredeyse sürekli,  kazanamayacak adaylar gösterildi. Kazanacak bir aday da kazanmaya yaklaştığı zaman, kaybetmesi için doğrudan parti içinden müdahale edildi. İktidardaki bir parti, bütün imkânlarına rağmen, her seçim bir küçük ilçeyi almakla yetindi! Şimdi ise bütün il düzeyindeki ilçelerde sıfır çekti! Aferin; bu negatif başarı için, başta il yöneticileri olmak üzere emeği geçenleri kutlamak gerekiyor… Aslında, geride bıraktığımız yerel seçimlerde “ bu kez Mersin’de Ak Parti bir şeyler yapmak istiyor” diye düşünmeme neden olan bir büyük atak dikkatimi çekiyordu: Eski bir Bakan Yardımcısı ve şimdiki MKYK üyesi Mustafa Sever sahada idi; alışılmadık ölçüde dinamik bir çalışma yürütüyordu.   Şöyle düşünüyordum: Bir eski Bakan Yardımcısının ve bir eski Milletvekilinin MKYK listesine alınması ile bu defa iktidar partisinin Mersin’i almak istiyor galiba…. Yıllar önce yazdığım yazılarımı hatırladım. Sıkça, Marmara bölgesinde bir felaket anında buraya alternatif bölgenin bizim bölgemiz olacağını yazmıştım Son deprem bunun ne kadar önemli ve acil olduğunu gösterdi. Ben de bu düşünceyle,  iktidar partisinin artık Mersin’i almak isteyeceğini ve  burada çok büyük yatırımlar yapacağını sanıyordum.   Eski Bakan Yardımcısı ve şimdi MKYK üyesi Mustafa Sever bu göreve seçilir seçilmez hemen Mersin’e geldi ve çalışmalara başladı. Daha önce Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı adaylığı sürecindeki çalışmalarını yakından bildiğim, o dönem kıl payı ve biraz da il teşkilatının olumsuz darbeleriyle kaybedilen adaylık sürecindeki vizyonuna tanık olduğum için, bu kez kendisini  daha dikkatle izliyordum. Ak Parti ilk kez bu ölçüde sahada gözüküyordu.    Sn. Sever bütün ilçeleri defalarca dolaştı. Sayısız toplantı düzenledi. Binlerce insanla birebir görüştü. Her ilçede kalarak buradaki eski ve yeni parti yöneticilerini ve partilileri toplayarak onları motive etti. Bu arada bölge ile ilgili birçok sorunun hemen çözülmesinde yardımcı oldu. Cumhur Cephesinde bu seçimin en yararlı çalışmayı yapan  ve bu seçimin kahramanı Mustafa Sever’dir. Gönüllü bazı basın mensupları Mustafa Sever için bir ”basın grubu” dahi kurdular ve buradan yoğun bir haber akışı sağladılar. Bu arada  sahadaki bilgilerime dayanarak, gerçekçi bir düşüncemi paylaşmalıyım:  Sn.Mustafa Sever’in çalışması olmasa, Ak Parti oyları % 30 unda altına düşerdi! Bunları not ediyorum; çünkü  Ak Parti cephesine, Mersin için faydalı bir politik çalışmanın nasıl yapılabileceği dersini tek başına vermiştir Sn. Mustafa Sever… Yerel örgütler bu çalışma sürecini yakından incelemek, gerekli dersleri çıkarmak zorundadır. *                     *                     * Ak Parti yönetimine gelince, bugüne kadarki her seçimde olduğu gibi Cumhurbaşkanı’nın çalışmasının altına sığınabileceklerini düşündüler ve ciddi bir çalışma yapmadılar. Hiçbir şekilde kazanılma ihtimali olmayan 3 büyük ilçenin Ak Parti’ye verilmesi, kazanılmak istenmediği izlenimini kuvvetlendirdi ve Ak Parti seçmeninin moralini olumsuz yönde etkiledi. Nereyse 10 yıldır parti içerisinde görülmeyen, partinin hiçbir etkinliğine katılmayan eski parti yöneticileri, belki bir kazanma ihtimali olur diye unutulan yüzlerini bu seçimde gösterdiler. Bu göstermelik ve uyuşuk gezintiler de kimsenin umurunda olmadı. Ülkedeki genel ve nesnel ağır koşulların, Kovit sonrası küresel ölçekte yaşanılan sosyo-ekonomik krizin ve yüksek enflasyonun orta sınıflar, emekliler ve sabit gelirliler üzerindeki  yükü elbette dikkate alınmalıdır; ancak Ak Parti teşkilat yapısının uyuşuk, heyecansız ve vizyonsuz konumu başlı başına bir sıkıntıdır.   Ak Parti cephesinden seçimi kazananı kim? derseniz, bir şekilde listeden Meclis Üyesi seçilenlerdir. Ben, Ak Parti’nin Mersin için nasıl daha faydalı olabileceği kaygısıyla yüklüyüm; özellikle yerel seçimlere bu nedenle özel ilgi gösterdim. Sonuçta Ak Parti’nin başarısızlığından Mersin de bir şeyler kaybetmiştir. Kazananlar da elbet bu kent için çalışacaktır; onların başarıları için de herkes, hepimiz yardımcı olmalıyız; ama Ak Parti’nin bu kente olan borcunu da hep hatırlatacağım. Şimdilik bu borcu tek başına ödemeye çalışan MKYK Üyesi ve eski Bakan Yardımcısı Sn. Mustafa Sever’i anmakla yetiniyorum.   devam edecek