2016 yılında “Sıra Dışı ve Seçeneksiz ama Bir Garip Radyo TRT Nağme”
başlıklı bir köşe yazısı yazmıştım; tam 8 yıl önce…
Yazımı bazı bölümlerini hatırlamakta fayda var; çünkü sorun ısrarla devam ediyor.
Müzik olarak, neredeyse yalnızca Türk Sanat Müziği dinlerim. Bunun dışındaki müzik türlerini benzer keyifle dinleyemem. Eminim ki benim gibi bu müziği seven ve yalnızca bu müziği dinlemek isteyen ülkemizde milyonlarca insan vardır.
Bu insanlar bir radyodan yalnızca sanat müziği şarkılarını, sanat müziği bilgilerini ve belki ara sıra da isim yapmış solist, besteci ve güfte yazarları ile yapılan kısa söyleşileri dinlemek isterler.
Ülkemizde bu tür yayın yapan tek bir radyo var: TRT Nağme…
Gelgelelim en güzel sanat müziği şarkılarını, en değerli müzik bilgilerini ve hayranlık duyduğumuz sanatçıları TRT Nağme’de zevkle dinlerken, birden bir şarkıya istek yapanların listesi yayımlanıyor ve tüm bu güzellik son buluyor. Karısına, kızına, baldızına, eniştesine, patronuna şarkı armağan edenleri, sürekli bunun abonesi olup artık her sabah babaannesine istek yapan ve artık adını ezberlediğimiz kişiyi ve istek yapacak şarkı bulamayıp sıradaki şarkıyı armağan edenleri sabırla dinlemeye çalışıyoruz. Ya da radyomuzu kapatıyoruz!
Eski yıllarda radyolarda istek yapılmasını bir ölçüde anlayabiliriz. İstenen şarkıyı başka türlü dinleme imkanı yoktu. Fakat günümüzde artık internet ortamında istediğiniz her şarkıyı farklı solistlerden bile istediğiniz zaman dinleyebiliyorsunuz.
O zaman amaç özellikle o şarkıya istek yapmak, o saatte bekleyip dinlemek değil; isminizin ya da şarkıyı armağan ettiğiniz kişinin adının duyurulması.
Bu bir insana nasıl bir haz verir?
Bunun bilinçaltı sebeplerine inersek farklı bir ruhsal yapı ortaya çıkıyor ki, bundan çok söz etmek farklı düzeylerde meseleyi uzatır. Ama TRT bu kişilerin ruhsal açlığının tatmininde neden yardımcı olsun? Hem de sağlık içinde sadece müzik dinlemek isteyen insanların sabrını suiistimal etme pahasına!
Yani sonuç şudur: Bir şarkı dinlemek için tanımadığınız o kadar kişinin ismini ve anlamsız mesajlarını dinlemeniz gerekiyor! Çoğu zaman da bu kişilere tahsis edilen özel şovu dinlemektense radyonuzu kapatıyorsunuz…
Gerçekten TRT’de harika sesleri, güzel bir Türkçesi ve bilgili konuşmaları ile çok değerli program sunucuları var. Onlar her türlü övgüyü hak ediyorlar. Kendileri de zaten bu özelliklerini biliyorlardır. Buna rağmen okuyucu mektuplarını okumaya başlıyorlar. Sayfalar dolusu, bitmek tükenmek bilmeyen iltifat notları. Bence ne sunucuların bunu duymaya ihtiyaçları var, ne de dinleyiciler bu boş ve çoğu kez iç bayıltan süslü lafları dinlemek zorundadır.
Maalesef arkasından bir şarkı dinleyeceğiz diye tüm bu gereksiz iltifat sözlerini zoraki de olsa dinliyoruz; ya da radyomuzu kapatıyoruz!
Bazen bir sanat müziği şarkısı dinlemek için tüm bunlara katlanmak zorunda mıyız ? diye düşünmeden kendimi alamıyorum.
Ve artık 70’li yılların tarzından günümüzün modern dünyasını doğru yönelmenin, yarışma programlarında hediye verilen nostaljik radyodan bugüne dönmenin zamanı gelmedi mi ?
* * *
Geçen zaman içerisinde çeşitli zamanlarda bunu bizzat TRT yetkililerine, hatta Radyo Müdürüne ilettim.
Değişen bir şey olmadı.
Sevindiricidir ki, şimdi Türk Sanat Müziği yayını yapan tek radyonun dışında şimdi bir alternatif var.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde şimdi TRT Nağme’ye alternatif bir radyo var.
“Radyo Vatan Nihavent” tüm gün “Türk Sanat Müziği”nin en güzel şarkılarını çalıyor.
İstek yok, reklam yok yalnızca müzik dinliyorsunuz.
Yayını 89.8 ve 100.4 frekanslarından dinleyebilirsiniz.
K.K.T.C ye en yakın il olan Mersin’in bu radyoyu dinleyebilme imkanı olması ayrıca güzel.
Radyo Vatan Nihavent’e Türk Sanat Müziği adına teşekkürler.
Yavru Vatan’dan Anavatana kardeşçe bir sesleniş bu; kültürümüzün ana yapıtaşı olan müziğin, Türk Müziğinin bütün güzelliğini Akdeniz’in maviliğine yazarak…
HARUN ARSLAN…..25 Haziran 2024