" Hakikat birdir fakat herkes farklı bir yüzünü görür"
'Mah-ı Devran 2023' mistik roman olarak kabul görüyor. Ancak bana göre bir o kadar da tarih kitabıdır. Tarihçi araştırmacı yazar Ahmet Emir Özdemir, gizemli bir hikâyeyi ezoterik ve okülstik konular eşliğinde geçmişten bugüne, oradan 2023'e çok güzel bağlamış ve ortaya ilk romanı çıkmış. 2023 tarihî birçok açıdan milat olarak görülmektedir. Tarihe anlamlar yüklemektedir.
Yazar Ahmet Emir Özdemir 1996 Bursa doğumludur. Uludağ Üniversitesi tarih bölümü mezunudur. Mesleği gereği tarihle iç içedir. Ayrıca 2013'ten bu tarafa mistik, ezoterik ve okülstik konular üzerinde araştırmalar yürütmektedir. Mah-ı Devran (mst yayınları) onun ilk roman çalışmasıdır.
Kitabın yazılma fikri, 5 Şubat 2021'de tarihi altüst eden keşif Gobeklitepe civarında, üzerinde Göktürk harfleriyle " Gökyüzüne bak Ay'ı gör" yazılı bir monolitin bulunuşuna değin uzanır. Yazar bunu, 2023'te ayla ilgili uzay çalışmalarının hızlanacağı gerçeğini ve yine o tarihte Türk devletinin daha birçok plan, projelerine denk gelmesini vesile sayıp, kitap çalışmasını hızlandırmıştır.
Günümüz Türkçesine 'Ay Zamanı' olarak çevirebileceğimiz 'Mah-ı Devran' adının gizemli bir romana uygun düştüğünü söylemeliyim. Kitapta gerçek tarihi kısımlar çokça yer almıştır. Ancak bir romandan beklenen kurgusallık da bilhassa diyaloglar bölümünde romanın bütünseliğine uygun biçimde verilmiştir. Yazar, bunları yaparken kesinlikle bir iddia peşinde değildir. Yazar, romanın bütününde politik ideolojik kutuplaşmalardan uzak durmaya özen gösterirken, 2023 ve ötesine yönelik mesajlarını vermeyi de ihmal etmemiştir.
Özdemir, hayatı boyunca sürdürdüğü hakikat arayıcılığında hakikati bilmek ve inanmak arasında ince çizgide yürüdüğünün farkındadır. Bu perspektiften bakarak daha gideceği çok uzun yılların olduğunu bilmektedir. İlk roman denemesinin güçlükleri ışığında yazar, iyi niyetli bir çalışma ortaya koymuştur kanaatimce.
Gizemli hikâye, Türk ve İslâm kültüründe var olan Ay sevgisi, bilgisi ve hatta kutsallığı üzerine bina edilerek kaleme alınmıştır. Hilal'in hemen tüm Türk ve İslâm coğrafyasındaki, bayraklarındaki önemi herkesçe malumdur. Hakeza Dolunay' a doğru uluyan Bozkurt miti, Türk dünyasında çok yaygın bilinen ve saygı duyulan bir mittir.
Romanın kahramanı Ömer, Kameri tarikatının sır taşıyıcısıdır. Sır, Kudüs'ún fethinden bu tarafa büyük özenle, nesilden nesile taşınarak korunmuştur. Fakat karanlık güçler bu sırrın peşindedir. Tapınak Şövalyeleri 'Ay'ın sırrını' Kamerî tatbikatının sır taşıyıcılarından almak için asırlar boyu süren amansız mücadeleye girişirler. Mücadele, ülkeleri sınırları nesilleri aşan, cinayetlere sebep olan tehlikeli ve acımasız bir serüvendir.
Roman senoryalaştırmaya da elverişli kıvamdadır. Nasıl ki Batı dünyasında 'Yüzüklerin efendisi - Da Vinci'nin şifreleri' büyük yankı uyandırmış ise bizde de 'Mah-ı Devran' benzer bir başarı yakalayabilir. Doğu ile Batı'nın rekabeti tüm alanlarda, sektörlerde sürmektedir. Bunu sanat alanına taşımak iddialı bir çıkış olacaktır.
Son iki asırdır Türk ve İslâm coğrafyası adeta işgal ve sömürü altındadır. Fakat 21.yy, Doğu'nun yeniden şahlanacağı, Türklerin tarih sahnesinde yeniden güçlü biçimde yer alacağı, mazlum milletlerin ayağa kalkacağı tezi hemen her platformda dillendirilmektedír ki ezoterik ve mistik işaretler, kodlar bunu bir biçimde desteklemektedir. 2023 senesi cumhuriyetin ikinci yüzyıla girişiyle beraber, ülkemizde yaşanan gelişmeler, atılımlar ışığında bir özgüven patlamasına ve umutlu bekleyişlere kapı aralanmıştır.
'Mah-ı Devran 2023' kitabı umudumuzu kamçılayan hikayesiyle bu kutlu yürüyüşe kendince destek vermektedir.
MAH-I DEVRAN 2023
" Hakikat birdir fakat herkes farklı bir yüzünü görür"
'Mah-ı Devran 2023' mistik roman olarak kabul görüyor. Ancak bana göre bir o kadar da tarih kitabıdır. Tarihçi araştırmacı yazar Ahmet Emir Özdemir, gizemli bir hikâyeyi ezoterik ve okülstik konular eşliğinde geçmişten bugüne, oradan 2023'e çok güzel bağlamış ve ortaya ilk romanı çıkmış. 2023 tarihî birçok açıdan milat olarak görülmektedir. Tarihe anlamlar yüklemektedir.
Yazar Ahmet Emir Özdemir 1996 Bursa doğumludur. Uludağ Üniversitesi tarih bölümü mezunudur. Mesleği gereği tarihle iç içedir. Ayrıca 2013'ten bu tarafa mistik, ezoterik ve okülstik konular üzerinde araştırmalar yürütmektedir. Mah-ı Devran (mst yayınları) onun ilk roman çalışmasıdır.
Kitabın yazılma fikri, 5 Şubat 2021'de tarihi altüst eden keşif Gobeklitepe civarında, üzerinde Göktürk harfleriyle " Gökyüzüne bak Ay'ı gör" yazılı bir monolitin bulunuşuna değin uzanır. Yazar bunu, 2023'te ayla ilgili uzay çalışmalarının hızlanacağı gerçeğini ve yine o tarihte Türk devletinin daha birçok plan, projelerine denk gelmesini vesile sayıp, kitap çalışmasını hızlandırmıştır.
Günümüz Türkçesine 'Ay Zamanı' olarak çevirebileceğimiz 'Mah-ı Devran' adının gizemli bir romana uygun düştüğünü söylemeliyim. Kitapta gerçek tarihi kısımlar çokça yer almıştır. Ancak bir romandan beklenen kurgusallık da bilhassa diyaloglar bölümünde romanın bütünseliğine uygun biçimde verilmiştir. Yazar, bunları yaparken kesinlikle bir iddia peşinde değildir. Yazar, romanın bütününde politik ideolojik kutuplaşmalardan uzak durmaya özen gösterirken, 2023 ve ötesine yönelik mesajlarını vermeyi de ihmal etmemiştir.
Özdemir, hayatı boyunca sürdürdüğü hakikat arayıcılığında hakikati bilmek ve inanmak arasında ince çizgide yürüdüğünün farkındadır. Bu perspektiften bakarak daha gideceği çok uzun yılların olduğunu bilmektedir. İlk roman denemesinin güçlükleri ışığında yazar, iyi niyetli bir çalışma ortaya koymuştur kanaatimce.
Gizemli hikâye, Türk ve İslâm kültüründe var olan Ay sevgisi, bilgisi ve hatta kutsallığı üzerine bina edilerek kaleme alınmıştır. Hilal'in hemen tüm Türk ve İslâm coğrafyasındaki, bayraklarındaki önemi herkesçe malumdur. Hakeza Dolunay' a doğru uluyan Bozkurt miti, Türk dünyasında çok yaygın bilinen ve saygı duyulan bir mittir.
Romanın kahramanı Ömer, Kameri tarikatının sır taşıyıcısıdır. Sır, Kudüs'ún fethinden bu tarafa büyük özenle, nesilden nesile taşınarak korunmuştur. Fakat karanlık güçler bu sırrın peşindedir. Tapınak Şövalyeleri 'Ay'ın sırrını' Kamerî tatbikatının sır taşıyıcılarından almak için asırlar boyu süren amansız mücadeleye girişirler. Mücadele, ülkeleri sınırları nesilleri aşan, cinayetlere sebep olan tehlikeli ve acımasız bir serüvendir.
Roman senoryalaştırmaya da elverişli kıvamdadır. Nasıl ki Batı dünyasında 'Yüzüklerin efendisi - Da Vinci'nin şifreleri' büyük yankı uyandırmış ise bizde de 'Mah-ı Devran' benzer bir başarı yakalayabilir. Doğu ile Batı'nın rekabeti tüm alanlarda, sektörlerde sürmektedir. Bunu sanat alanına taşımak iddialı bir çıkış olacaktır.
Son iki asırdır Türk ve İslâm coğrafyası adeta işgal ve sömürü altındadır. Fakat 21.yy, Doğu'nun yeniden şahlanacağı, Türklerin tarih sahnesinde yeniden güçlü biçimde yer alacağı, mazlum milletlerin ayağa kalkacağı tezi hemen her platformda dillendirilmektedír ki ezoterik ve mistik işaretler, kodlar bunu bir biçimde desteklemektedir. 2023 senesi cumhuriyetin ikinci yüzyıla girişiyle beraber, ülkemizde yaşanan gelişmeler, atılımlar ışığında bir özgüven patlamasına ve umutlu bekleyişlere kapı aralanmıştır.
'Mah-ı Devran 2023' kitabı umudumuzu kamçılayan hikayesiyle bu kutlu yürüyüşe kendince destek vermektedir.
Ekleme
Tarihi: 28 Ağustos 2024 - Çarşamba
MAH-I DEVRAN 2023
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.