Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

Sorun Sistem mi?

Eğitime Zihniyet Temelli Bakış    Bence eğitim de bir beka sorunudur. Beka sadece güvenlik temelli düşünülmemelidir. Sağlıklı nesilleri yetiştirmek için önemli araçtır eğitim. İnsan yaralı olduğu konulara daha çok eğilir. Yeterli eğitim alamadığımı düşünürüm. İşte o sebepten ötürü eğitim konusuna, eğitimcilere sık sık yer veririm. Eğitimciler en iyi, en çok bağ kurabildiğim meslek grubudur.   Bugünkü başlığım eğitimci Erol Özdemir'e ait kitabın adıdır. Erol Hoca eğitimi tüm yönleriyle ele aldığı kitabında sorgulayan ve çareler arayan bir üslupla yaklaşmış. Kitabına verdiği "Sorun Sistem mi?"adı -Araştırma Yayınları/2023- sorunu sadece sistemde görmeyen bir bakış açısından dolayıdır. Sorunu sadece sistemde görmeyip, meseleyi enine boyuna irdelemektir niyeti.   Zihniyet değişmeden sistem değişir mi? Hemen her konuda önce zihniyet, meseleye yaklaşım değişmelidir. Zihniyet değişmeden sistemin ne olduğu çok belirleyici değildir. Erol Özdemir bunu eğitimcilik ve yöneticilik deneyimleriyle birebir gözlemlemiş ve kitabına yansıtmaya çalışmıştır.   Yazarımız 1970 Sürmene doğumludur. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi felsefe bölümü mezunudur. Felsefe öğretmenliği onun konuları ele alış biçimini hayli şekillendirmiştir. Felsefe, meselelere çok geniş bir perspektiften bakmayı, Batı'yı da Doğu'yu da bilmeyi, anlamayı gerektirir. Bu mukayeseli bakış yazara birçok avantajlar sağlar.   Türk eğitim sistemi de diğer kurumsal yapılanmalar gibi Batı'dan alınmadır. Özdemir de hayatını, eğitimini bu sistem içerisinde geçirmiştir. Fakat yaşı ilerledikçe Türk -İslam tarihine, kültürüne merak sarmış, okumalar araştırmalar yapmıştır.    Batı'ya has sayılan birçok konunun çıkış noktasının izlerini kendi tarih ve kültüründe bulunca, bir sorgulama ve aydınlanma sürecinden geçmiştir. Orada bulduğu, öğrendiği gerçeklerin eğitim sisteminde de kullanılabileceği, yararlanılabileceği fikri doğmuştur. Kitabın yazılma sebeplerinden bir tanesi de budur.   Yazarımıza göre mükemmel bir eğitim modeli ya da sistemi yoktur. Zira insanın kurguladığı hiçbir şey mükemmel değildir. Dolayısıyla her sistem, sürekli gözetilerek eksikleri daha olgun hale getirilmeye muhtaçtır. Eğitim modeli sadece bakanlık katlarında değil, eğitimcilerin önerileri doğrultusunda hazırlanmalıdır.   Erol Özdemir, kitabını hazırlarken zengin  kaynakça kullanmıştır. Yetmiş seçkin esere atıf yapmıştır. 280 sayfalık kitapta,  Eğitim ve Sistem-Model Olarak Okul-İnsan Kaynağının Niteliği-Gelecek Perspektifi başlıkları altında dört ana bölüm 41 altbaşlık altında kaleme alınmıştır.   Özlü sözlere özen gösteren ben yazarın, İbn Haldun'un "coğrafya kaderdir" sözünden yola çıkarak ortaya attığı "zihniyet kaderdir" saptamasına çok takıldım. Öyle ki kader etrafındaki bu iki söz kitaplar dolusu tartışmanın yolunu açabilir.    Yazar, eğitime zihniyet temelli yaklaşmak derdindedir ki kendince haklı nedenleri vardır. O, zihniyeti toplumun karakteri olarak görür. "Zihniyet kap gibidir. İçine neyi doldurursanız o kabın yani zihniyetin şeklini alır"demektedir. Zihniyetin değişmesi önceliklidir ve tüm sistemler buna göre bina edilmelidir. Toplum sistemi, kurumları kendi tarihi tecrübesiyle oluştururken, acele etmemeli, sistemi minik adımlarla, iyice kanaat getirerek değiştirmelidir.   Kitapta bir velinin Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yazdığı dilekçeye yer verilmiş. Eleştirel dilekçe günümüz eğitim sistemi anlatmak bakımından oldukça etkileyici. Öğretmen kalitesine de dikkat çeken dilekçenin ilgili kesimce okunmasını salık veririm.   Kitabın hedef kitlesine gelince, yazar bunu şöyle tarif ediyor; "ülkemizin eğitim meselelerine ilgi duyan genel okuyucu olmakla birlikte, eğitim yöneticileri ve öğretmenlerimizdir".
Ekleme Tarihi: 22 Şubat 2025 - Cumartesi

Sorun Sistem mi?

Eğitime Zihniyet Temelli Bakış 

  Bence eğitim de bir beka sorunudur. Beka sadece güvenlik temelli düşünülmemelidir. Sağlıklı nesilleri yetiştirmek için önemli araçtır eğitim. İnsan yaralı olduğu konulara daha çok eğilir. Yeterli eğitim alamadığımı düşünürüm. İşte o sebepten ötürü eğitim konusuna, eğitimcilere sık sık yer veririm. Eğitimciler en iyi, en çok bağ kurabildiğim meslek grubudur.
  Bugünkü başlığım eğitimci Erol Özdemir'e ait kitabın adıdır. Erol Hoca eğitimi tüm yönleriyle ele aldığı kitabında sorgulayan ve çareler arayan bir üslupla yaklaşmış. Kitabına verdiği "Sorun Sistem mi?"adı -Araştırma Yayınları/2023- sorunu sadece sistemde görmeyen bir bakış açısından dolayıdır. Sorunu sadece sistemde görmeyip, meseleyi enine boyuna irdelemektir niyeti.
  Zihniyet değişmeden sistem değişir mi? Hemen her konuda önce zihniyet, meseleye yaklaşım değişmelidir. Zihniyet değişmeden sistemin ne olduğu çok belirleyici değildir. Erol Özdemir bunu eğitimcilik ve yöneticilik deneyimleriyle birebir gözlemlemiş ve kitabına yansıtmaya çalışmıştır.
  Yazarımız 1970 Sürmene doğumludur. Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi felsefe bölümü mezunudur. Felsefe öğretmenliği onun konuları ele alış biçimini hayli şekillendirmiştir. Felsefe, meselelere çok geniş bir perspektiften bakmayı, Batı'yı da Doğu'yu da bilmeyi, anlamayı gerektirir. Bu mukayeseli bakış yazara birçok avantajlar sağlar.
  Türk eğitim sistemi de diğer kurumsal yapılanmalar gibi Batı'dan alınmadır. Özdemir de hayatını, eğitimini bu sistem içerisinde geçirmiştir. Fakat yaşı ilerledikçe Türk -İslam tarihine, kültürüne merak sarmış, okumalar araştırmalar yapmıştır. 
  Batı'ya has sayılan birçok konunun çıkış noktasının izlerini kendi tarih ve kültüründe bulunca, bir sorgulama ve aydınlanma sürecinden geçmiştir. Orada bulduğu, öğrendiği gerçeklerin eğitim sisteminde de kullanılabileceği, yararlanılabileceği fikri doğmuştur. Kitabın yazılma sebeplerinden bir tanesi de budur.
  Yazarımıza göre mükemmel bir eğitim modeli ya da sistemi yoktur. Zira insanın kurguladığı hiçbir şey mükemmel değildir. Dolayısıyla her sistem, sürekli gözetilerek eksikleri daha olgun hale getirilmeye muhtaçtır. Eğitim modeli sadece bakanlık katlarında değil, eğitimcilerin önerileri doğrultusunda hazırlanmalıdır.
  Erol Özdemir, kitabını hazırlarken zengin  kaynakça kullanmıştır. Yetmiş seçkin esere atıf yapmıştır. 280 sayfalık kitapta,  Eğitim ve Sistem-Model Olarak Okul-İnsan Kaynağının Niteliği-Gelecek Perspektifi başlıkları altında dört ana bölüm 41 altbaşlık altında kaleme alınmıştır.
  Özlü sözlere özen gösteren ben yazarın, İbn Haldun'un "coğrafya kaderdir" sözünden yola çıkarak ortaya attığı "zihniyet kaderdir" saptamasına çok takıldım. Öyle ki kader etrafındaki bu iki söz kitaplar dolusu tartışmanın yolunu açabilir. 
  Yazar, eğitime zihniyet temelli yaklaşmak derdindedir ki kendince haklı nedenleri vardır. O, zihniyeti toplumun karakteri olarak görür. "Zihniyet kap gibidir. İçine neyi doldurursanız o kabın yani zihniyetin şeklini alır"demektedir. Zihniyetin değişmesi önceliklidir ve tüm sistemler buna göre bina edilmelidir. Toplum sistemi, kurumları kendi tarihi tecrübesiyle oluştururken, acele etmemeli, sistemi minik adımlarla, iyice kanaat getirerek değiştirmelidir.
  Kitapta bir velinin Milli Eğitim Müdürlüğü'ne yazdığı dilekçeye yer verilmiş. Eleştirel dilekçe günümüz eğitim sistemi anlatmak bakımından oldukça etkileyici. Öğretmen kalitesine de dikkat çeken dilekçenin ilgili kesimce okunmasını salık veririm.
  Kitabın hedef kitlesine gelince, yazar bunu şöyle tarif ediyor; "ülkemizin eğitim meselelerine ilgi duyan genel okuyucu olmakla birlikte, eğitim yöneticileri ve öğretmenlerimizdir".

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.