Bekir Zorba
Köşe Yazarı
Bekir Zorba
 

ADANMIŞ ÖMÜR

"Hiçbir şey kutsal değildir veya her şey kutsaldır. İşin özüne bakılırsa her şey kutsaldır. Çünkü varlık birdir ve O'dur" Ahmet Işıklar   Ahmet Işıklar'ın bende yaptığı ilk çağrışım adanmışlıktır. Ömrünü Hakk'a adamış bir insan, bir eğitimci, ilahiyatçı, yazar, cemiyetçi. Hakk'a adanmış ve de teslim olmuş bir yaşam serüveni. Kendini bildi bileli bu çizgisinden taviz vermemeye özen göstermiştir. Makamlar mevkiler gelip geçicidir. Baki olan iyi bir insan olmak, Hakk'a teslim olmaktır. Öyle ki Işıklar, ömrünün yegâne gayesinin, hakkın tahakkuku olduğunu vurguluyor her fırsatta. Her şeye hak merkezli bakıyor.   Ahmet Işıklar'ın hak anlayışı nedir nerdesiniz o buna şöyle cevap veriyor; "Hak, her şeyin yaratılış özellikleri doğrultusunda olması gerektiği gibi olmasıdır. Bir şey eksikse o şey yanlıştır" O, her şeye pozitif yönden bakmayı savunurken, diğer taraftan yanlışları görmemeyi de körlük kabul ediyor.   Ahmet Işıklar 1963 yılında Adıyaman/Gölbaşı ilçesinde doğdu. Babası devlet memuruydu. Altı kardeş hepsi üniversite okudu. 1986 Ankara İlahiyat Fakültesi mezunudur. Ankara'ya Erzurum İslami İlimler Fakültesi'nden geçmiştir. Işıklar, modern fakülte eğitiminin yanında klasik medrese usulü eğitimini de yakından tanımaya çalıştı. Bu bağlamda hocalardan çeşitli dersler aldı. Erzurum ve Ankara'da bulunması ona mukayeseli bakış açısı kazandırdı. Erzurum geleneksel bir yapıdayken, Ankara modern dini anlayışı temsil eder.   Hayatının çeşitli dönemlerinde Kadiri, Nakşi, Bektaşi ve Mevlevî başta olmak üzere farklı birçok tasavvuf dergahından manevi olarak beslendi. İnsanın öğrendiklerini hayata aktarmasını bilmelidir. Hoca'yı değerli kılan onun, bilgisini tecrübesini yaşam pratiğine aktarma gayreti ve samimiyetidir. Oldukça zengin arkadaş ve sosyal çevresi vardır. Çevresindekiler tarafından sayılır sevilir.   Mütevazı kişiliktir Ahmet Hoca. "Yüksek bir zekaya sahip değilsem de faal bir akla sahibim. Bu da insanı bir yerlere götürür" demektedir. İçerisinde mistik bir damarı her zaman taşımıştır. Her türlü dini, mezhebi ve meşrebi akım ve oluşumlar karşısında araştıran tavır geliştirmeye çalıştı. Dini alan dışındaki fikri ve felsefi akımlara karşı da hakkaniyetli entelektüel bir tutum geliştirdi.    Hayat akışının elverdiği ölçüde günümüzdeki bazı önemli tasavvuf önderleri ve düşünce adamlarıyla yakından tanışma ve tartışma imkanı elde etti. Böylelikle hem içindeki tasavvufu yaşamaya çalışırken, diğer taraftan da yaşayan tasavvufu irdelemekten uzak kalmadı. Yine bir taraftan Sünni-Hanefilik üzeri dini yaşantısını sürdürürken, mezhepleri ve mezhepçiliği sorgulamaktan geri durmadı.   Topluma ve insana ait değerlere önem verir Işıklar. Bu nedenle birçok dernekte, vakıfta, sendikada kuruculuk, yöneticilik ve gönüllülük yaptı. Dayanışmacı, toplumcu ve sorumluluk sahibidir. Siyaset için de şu sözleri söyler; " Siyaset toplumu iyileştirme ve doğanın ıslahı sanatıdır. Bu manada siyaset kesinlikle insanın toplumun ve doğanın çıkarları için yapılmalıdır".   Ülkenin birçok yerini gezdi gördü, fikirler oluşturdu. Toplumu ülkede egemen siyaset anlayışı şekillendirir. Mersin'de doğmadı ama hayatının kahir ekseriyetini burada geçirdi. Mersin Türkiye'nin en güzel şehirlerinden biri olabilecekken ne yazık ki bu imkân zayi edilmiştir.   Hoca meselelere çözüm odaklı yaklaşır. Üretkendir. Müslümanların gidişatı üzerinde yaşından büyük fikir çileleri çekti. Düşünce ve gönül odağında bulunan; 'Kıyam ve Katliam' ile 'Velayet ve İmamet' adlı iki kitap yayınladı. 'Cerhu'l Akaid' adlı iki ciltlik üçüncü kitabını da bu günlerde çıkardı.   Emekli öğretmen olarak hayatını sürdüren hocamız, yazarlık dışında hat ve ebrü sanatlarıyla da yakından ilgilenmektedir.
Ekleme Tarihi: 15 March 2025 - Saturday

ADANMIŞ ÖMÜR

"Hiçbir şey kutsal değildir veya her şey kutsaldır. İşin özüne bakılırsa her şey kutsaldır. Çünkü varlık birdir ve O'dur" Ahmet Işıklar

  Ahmet Işıklar'ın bende yaptığı ilk çağrışım adanmışlıktır. Ömrünü Hakk'a adamış bir insan, bir eğitimci, ilahiyatçı, yazar, cemiyetçi. Hakk'a adanmış ve de teslim olmuş bir yaşam serüveni. Kendini bildi bileli bu çizgisinden taviz vermemeye özen göstermiştir. Makamlar mevkiler gelip geçicidir. Baki olan iyi bir insan olmak, Hakk'a teslim olmaktır. Öyle ki Işıklar, ömrünün yegâne gayesinin, hakkın tahakkuku olduğunu vurguluyor her fırsatta. Her şeye hak merkezli bakıyor.
  Ahmet Işıklar'ın hak anlayışı nedir nerdesiniz o buna şöyle cevap veriyor; "Hak, her şeyin yaratılış özellikleri doğrultusunda olması gerektiği gibi olmasıdır. Bir şey eksikse o şey yanlıştır" O, her şeye pozitif yönden bakmayı savunurken, diğer taraftan yanlışları görmemeyi de körlük kabul ediyor.
  Ahmet Işıklar 1963 yılında Adıyaman/Gölbaşı ilçesinde doğdu. Babası devlet memuruydu. Altı kardeş hepsi üniversite okudu. 1986 Ankara İlahiyat Fakültesi mezunudur. Ankara'ya Erzurum İslami İlimler Fakültesi'nden geçmiştir. Işıklar, modern fakülte eğitiminin yanında klasik medrese usulü eğitimini de yakından tanımaya çalıştı. Bu bağlamda hocalardan çeşitli dersler aldı. Erzurum ve Ankara'da bulunması ona mukayeseli bakış açısı kazandırdı. Erzurum geleneksel bir yapıdayken, Ankara modern dini anlayışı temsil eder.
  Hayatının çeşitli dönemlerinde Kadiri, Nakşi, Bektaşi ve Mevlevî başta olmak üzere farklı birçok tasavvuf dergahından manevi olarak beslendi. İnsanın öğrendiklerini hayata aktarmasını bilmelidir. Hoca'yı değerli kılan onun, bilgisini tecrübesini yaşam pratiğine aktarma gayreti ve samimiyetidir. Oldukça zengin arkadaş ve sosyal çevresi vardır. Çevresindekiler tarafından sayılır sevilir.
  Mütevazı kişiliktir Ahmet Hoca. "Yüksek bir zekaya sahip değilsem de faal bir akla sahibim. Bu da insanı bir yerlere götürür" demektedir. İçerisinde mistik bir damarı her zaman taşımıştır. Her türlü dini, mezhebi ve meşrebi akım ve oluşumlar karşısında araştıran tavır geliştirmeye çalıştı. Dini alan dışındaki fikri ve felsefi akımlara karşı da hakkaniyetli entelektüel bir tutum geliştirdi. 
  Hayat akışının elverdiği ölçüde günümüzdeki bazı önemli tasavvuf önderleri ve düşünce adamlarıyla yakından tanışma ve tartışma imkanı elde etti. Böylelikle hem içindeki tasavvufu yaşamaya çalışırken, diğer taraftan da yaşayan tasavvufu irdelemekten uzak kalmadı. Yine bir taraftan Sünni-Hanefilik üzeri dini yaşantısını sürdürürken, mezhepleri ve mezhepçiliği sorgulamaktan geri durmadı.
  Topluma ve insana ait değerlere önem verir Işıklar. Bu nedenle birçok dernekte, vakıfta, sendikada kuruculuk, yöneticilik ve gönüllülük yaptı. Dayanışmacı, toplumcu ve sorumluluk sahibidir. Siyaset için de şu sözleri söyler; " Siyaset toplumu iyileştirme ve doğanın ıslahı sanatıdır. Bu manada siyaset kesinlikle insanın toplumun ve doğanın çıkarları için yapılmalıdır".
  Ülkenin birçok yerini gezdi gördü, fikirler oluşturdu. Toplumu ülkede egemen siyaset anlayışı şekillendirir. Mersin'de doğmadı ama hayatının kahir ekseriyetini burada geçirdi. Mersin Türkiye'nin en güzel şehirlerinden biri olabilecekken ne yazık ki bu imkân zayi edilmiştir.
  Hoca meselelere çözüm odaklı yaklaşır. Üretkendir. Müslümanların gidişatı üzerinde yaşından büyük fikir çileleri çekti. Düşünce ve gönül odağında bulunan; 'Kıyam ve Katliam' ile 'Velayet ve İmamet' adlı iki kitap yayınladı. 'Cerhu'l Akaid' adlı iki ciltlik üçüncü kitabını da bu günlerde çıkardı.
  Emekli öğretmen olarak hayatını sürdüren hocamız, yazarlık dışında hat ve ebrü sanatlarıyla da yakından ilgilenmektedir.

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.