Sevgili dostlar, yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasal partilerdeki gelişmeleri sırayla ele almanın yararlı olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda yereldeki iktidar partisi olması hasebiyle önceliği CHP’ye veriyorum.
CHP’liler il başkanlığı seçimini yaparak Mersin’deki lider tercihini Mehmet Faruk Akar’dan yana kullandı. Faruk Akar’ın göreve geldiği günden bugüne yaptıklarına bakacak olursak; halkın arasında olmayı tercih eden bir yapısı var. Sadece görünmek için mi yoksa hizmet için mi halkın arasında diye sorduğumuzda anlaşılan hizmet etmeye çalışıyor. Çünkü ziyaret edeceği yerlere gitmeden önce fizibilite yaptırıp o bölgedeki sorunları öğreniyor, Ardından sorunların yereldeki müracaat makamlarındaki yetkilileri yanına alıp ilgili bölgeye gidiyor. Böylece vatandaş normal şartlarda birçok hiyerarşik silsile ile ulaşabileceği bürokratı bir anda karşısında buluyor. Buraya kadar etkili bir çalışma biçimi fakat bence asıl önemli olan bu ziyaretlerin ardından söz konusu bürokratın vatandaşın derdine derman olup olmadığı! Eğer bunun da takibini yaparsa başkan, işte o zaman kısa sürede Mersin’de çok şeyi değiştirebilir.
CHP’de yaşananlar da diğer partilerden çok farklı değil. Klasik sistem yine işliyor ve ilçe başkanları belediye başkanlığı adaylığına ısınıyor. Siyasette elbette büyük hedefler olmalı ve onlara doğru yürünmeli. Ama bunu yaparken de oturduğunuz her koltuğun hakkını verebilmeli! Bir bakıyoruz ilçe başkanı seçilenler 1 yıl sonra (yerel seçim dönemi denk gelirse tabi) bir anda yerel seçimlerde aday adaylıklarını açıklıyorlar. Buna da kızıyorum. İlçe başkanı olarak sen partine, kentine ve ülkene ne kazandırdın diye sorulmuyor. Üye sayısını mı artırdın? İlçe halkının yararına projeler mi geliştirdin? İstihdam yaratılmasında ne denli faydan oldu? Vatandaşın bilinçlendirilmesi amacıyla kaç tane sempozyum organize ettin? Parti merkezinde hangi yöneticileri misafir edip ilçendeki partililerle buluşturdun ve tecrübe paylaşımına aracılık ettin? Seçmenlerin yöneticilerine bu vb. soruları sormaları ve ondan sonra adaylıklarına karşı tutum belirlemeleri gerektiği kanaatindeyim.
Bugün Akdeniz Belediye Başkanlığı’na aday olacakları ele alalım. Bir liste yapacak olsak en az 10 aday çıkar! Siyaset bu kadar basit değil ya da bu denli kolay olmamalı. Siyasal edep ve gelenekler geliştirilmeli. 5 kişiyi bir araya toplayan hadi ben aday olayım diyememeli. Gelin kulislerde konuşulan isimlere şöyle bir bakalım.
Eski başkan Kenan Yücesoy’un ismi dillendirilmeye başlandı fakat kendisinden henüz bir beyan gelmedi. Seçimi kaybettiği dönemin sonrasında yürüttüğü çalışmaları anımsayacak olursak kendisinin aday adayı olma olasılığı oldukça yüksek. Seçimleri neden kaybettiğini analiz edebilmiş ise şayet o zaman parti tarafından değerlendirmeye alınabilir. Yok eğer başarısızlığını etnik kökenlere, parti içi entrikalara bağlarsa, yeni projeler üretmez ve eski bakış açısını korursa kendisinin aday olarak belirleneceği kanaatinde değilim.
Akdeniz İlçe Başkanı Ünal Uyar’ın belediye başkanlığına aday adaylığı neredeyse kesin. Bu sevdayı yıllardır bilmeyen yok. Kendisinin geçmişte neler yapıp neler yapmadığını ve isminin nasıl anıldığını partiyi yakından tanıyanlar bilir. Yıllarca partiye emek veren ve birçok sıkıntıya gücü oranında göğüs geren biri Ünal Uyar. Kendisine ilçe başkanlığı görevini layık görenlerin bu tercihlerini dikkate almalı diye düşünüyorum. Uyar’ın, belediye başkan adayı olacak kişiye akil adamlar topluluğu içerisinde yer alarak yardım edecek bir vizyonu olduğu kanaatindeyim. Tabanın sesini dikkate almalı !
Diğer bir isim olarak Dr. Necdet Tamamoğulları’nın ismi geçiyor. Kendisinin bugüne dek siyasal anlamda ne tip katkıları olduğu konusunda bir belirsizlik var. Kimilerine göre partiye oldukça desteği olan biri, kimilerine göre ise partiyi dışarıdan destekleyen birçok insandan farksız. İsmi üzerinde bile mutabıklık yaratamayan bireylerden lider çıkabileceğini sanmıyorum.
Bir diğer isim ise Yılmaz Şanlı. Eski il başkanı, il başkanlığı seçimlerinde aday olmayarak yerel seçimlere yönelik sinyalini vermişti. Akdeniz için zemin yoklayan Şanlı, bu yarışta ismi ön planda olanlar arasında gösteriliyor. Tabi siyaset bu 5 dakikada değişir her şey. Yılmaz Şanlı’yı ele alacak olursak il başkanlığı döneminde CHP’ye yeni bir nefes kazandırdı. Söylemleri ve girişimci yapısı ile öne çıktı. Tabi bunlar artıları. Bir de eksileri var. En büyük eleştiriyi CHP’li belediye başkanlarına yönelik otorite eksikliğinden aldı. Özellikle Macit Özcan mı il başkanı yoksa Yılmaz Şanlı mı sorularının sorulmasına neden oldu. Liderler gerektiğinde herkese pozisyonlarını hatırlatacak otoriter yapıyı barındırmalı. Eğer Yılmaz Şanlı bu eksikliğini giderecek kadar elini masaya vurabilmeyi başarır ve eskisi gibi proje bazlı çalışır ise adaylıktaki şanslı isimler arasında yerini alır. Kemal Kılıçdaroğlu’na genel başkanlık yarışında verdiği desteğin Genel Merkez tarafından unutulmayacak oluşu da lehine bir artı.
İsimler listesine devam edecek olursak Mehmet Yeşil, Erdal Çapar, Galip Özkan, Abbas Sayılır diye sürer gider.. Bir cümleyle özetleyecek olursak: Göreve talip olanlar gider, halkın koltuğa yönlendirdikleri daima yükselir.
CHP Mersin İl İlçe Örgütleri ve Yerel seçimler..
Sevgili dostlar, yaklaşan yerel seçimler öncesinde siyasal partilerdeki gelişmeleri sırayla ele almanın yararlı olacağını düşünüyorum. Bu bağlamda yereldeki iktidar partisi olması hasebiyle önceliği CHP’ye veriyorum. CHP’liler il başkanlığı seçimini yaparak Mersin’deki lider tercihini Mehmet Faruk Akar’dan yana kullandı. Faruk Akar’ın göreve geldiği günden bugüne yaptıklarına bakacak olursak; halkın arasında olmayı tercih eden bir yapısı var. Sadece görünmek için mi yoksa hizmet için mi halkın arasında diye sorduğumuzda anlaşılan hizmet etmeye çalışıyor. Çünkü ziyaret edeceği yerlere gitmeden önce fizibilite yaptırıp o bölgedeki sorunları öğreniyor, Ardından sorunların yereldeki müracaat makamlarındaki yetkilileri yanına alıp ilgili bölgeye gidiyor. Böylece vatandaş normal şartlarda birçok hiyerarşik silsile ile ulaşabileceği bürokratı bir anda karşısında buluyor. Buraya kadar etkili bir çalışma biçimi fakat bence asıl önemli olan bu ziyaretlerin ardından söz konusu bürokratın vatandaşın derdine derman olup olmadığı! Eğer bunun da takibini yaparsa başkan, işte o zaman kısa sürede Mersin’de çok şeyi değiştirebilir. CHP’de yaşananlar da diğer partilerden çok farklı değil. Klasik sistem yine işliyor ve ilçe başkanları belediye başkanlığı adaylığına ısınıyor. Siyasette elbette büyük hedefler olmalı ve onlara doğru yürünmeli. Ama bunu yaparken de oturduğunuz her koltuğun hakkını verebilmeli! Bir bakıyoruz ilçe başkanı seçilenler 1 yıl sonra (yerel seçim dönemi denk gelirse tabi) bir anda yerel seçimlerde aday adaylıklarını açıklıyorlar. Buna da kızıyorum. İlçe başkanı olarak sen partine, kentine ve ülkene ne kazandırdın diye sorulmuyor. Üye sayısını mı artırdın? İlçe halkının yararına projeler mi geliştirdin? İstihdam yaratılmasında ne denli faydan oldu? Vatandaşın bilinçlendirilmesi amacıyla kaç tane sempozyum organize ettin? Parti merkezinde hangi yöneticileri misafir edip ilçendeki partililerle buluşturdun ve tecrübe paylaşımına aracılık ettin? Seçmenlerin yöneticilerine bu vb. soruları sormaları ve ondan sonra adaylıklarına karşı tutum belirlemeleri gerektiği kanaatindeyim. Bugün Akdeniz Belediye Başkanlığı’na aday olacakları ele alalım. Bir liste yapacak olsak en az 10 aday çıkar! Siyaset bu kadar basit değil ya da bu denli kolay olmamalı. Siyasal edep ve gelenekler geliştirilmeli. 5 kişiyi bir araya toplayan hadi ben aday olayım diyememeli. Gelin kulislerde konuşulan isimlere şöyle bir bakalım.Eski başkan Kenan Yücesoy’un ismi dillendirilmeye başlandı fakat kendisinden henüz bir beyan gelmedi. Seçimi kaybettiği dönemin sonrasında yürüttüğü çalışmaları anımsayacak olursak kendisinin aday adayı olma olasılığı oldukça yüksek. Seçimleri neden kaybettiğini analiz edebilmiş ise şayet o zaman parti tarafından değerlendirmeye alınabilir. Yok eğer başarısızlığını etnik kökenlere, parti içi entrikalara bağlarsa, yeni projeler üretmez ve eski bakış açısını korursa kendisinin aday olarak belirleneceği kanaatinde değilim. Akdeniz İlçe Başkanı Ünal Uyar’ın belediye başkanlığına aday adaylığı neredeyse kesin. Bu sevdayı yıllardır bilmeyen yok. Kendisinin geçmişte neler yapıp neler yapmadığını ve isminin nasıl anıldığını partiyi yakından tanıyanlar bilir. Yıllarca partiye emek veren ve birçok sıkıntıya gücü oranında göğüs geren biri Ünal Uyar. Kendisine ilçe başkanlığı görevini layık görenlerin bu tercihlerini dikkate almalı diye düşünüyorum. Uyar’ın, belediye başkan adayı olacak kişiye akil adamlar topluluğu içerisinde yer alarak yardım edecek bir vizyonu olduğu kanaatindeyim. Tabanın sesini dikkate almalı ! Diğer bir isim olarak Dr. Necdet Tamamoğulları’nın ismi geçiyor. Kendisinin bugüne dek siyasal anlamda ne tip katkıları olduğu konusunda bir belirsizlik var. Kimilerine göre partiye oldukça desteği olan biri, kimilerine göre ise partiyi dışarıdan destekleyen birçok insandan farksız. İsmi üzerinde bile mutabıklık yaratamayan bireylerden lider çıkabileceğini sanmıyorum. Bir diğer isim ise Yılmaz Şanlı. Eski il başkanı, il başkanlığı seçimlerinde aday olmayarak yerel seçimlere yönelik sinyalini vermişti. Akdeniz için zemin yoklayan Şanlı, bu yarışta ismi ön planda olanlar arasında gösteriliyor. Tabi siyaset bu 5 dakikada değişir her şey. Yılmaz Şanlı’yı ele alacak olursak il başkanlığı döneminde CHP’ye yeni bir nefes kazandırdı. Söylemleri ve girişimci yapısı ile öne çıktı. Tabi bunlar artıları. Bir de eksileri var. En büyük eleştiriyi CHP’li belediye başkanlarına yönelik otorite eksikliğinden aldı. Özellikle Macit Özcan mı il başkanı yoksa Yılmaz Şanlı mı sorularının sorulmasına neden oldu. Liderler gerektiğinde herkese pozisyonlarını hatırlatacak otoriter yapıyı barındırmalı. Eğer Yılmaz Şanlı bu eksikliğini giderecek kadar elini masaya vurabilmeyi başarır ve eskisi gibi proje bazlı çalışır ise adaylıktaki şanslı isimler arasında yerini alır. Kemal Kılıçdaroğlu’na genel başkanlık yarışında verdiği desteğin Genel Merkez tarafından unutulmayacak oluşu da lehine bir artı. İsimler listesine devam edecek olursak Mehmet Yeşil, Erdal Çapar, Galip Özkan, Abbas Sayılır diye sürer gider.. Bir cümleyle özetleyecek olursak: Göreve talip olanlar gider, halkın koltuğa yönlendirdikleri daima yükselir.
Ekleme
Tarihi: 17 Ekim 2012 - Çarşamba
CHP Mersin İl İlçe Örgütleri ve Yerel seçimler..
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.