Bir çay bahçesindeyim; masamda elle tutulur birkaç gazete,birkaç dergi.
Havada uçak uğultuları. Yüreğim pır pır!
Acaba nerede, kimler ölüyor yine?
Dünyayı dinliyorum.
Çocuğunu korurken ölen babalar geliyor gözlerimin önüne, anneler geliyor.
Kimsenin bunu yapmaya hakkı yok , diyorum; yapıyorlar.
Çayımdan bir yudum daha alıyorum. Çay, tavşan kanı değil, insan kanı.
Kulaklarımda insan öldüren silahların takırtıları…
Ürperiyorum.
Aklıma, hapislerde çürüttüğümüz Nazım’ın dizeleri takılıyor:
“ Amca , teyze bir imza ver / Çocuklar öldürülmesin …”
Barıştan yana, insanlıktan yana, güzellikten yana dizeler bunlar.
Barıştan yana olmayan, insanlıktan yana olmayan, güzellikten yana olmayan biz insanlar.
Havada uçak uğultuları, silah takırtıları.
Yediğimiz insan eti, içtiğimiz kan.
Şarkıların, türkülerin tadı nerede. Nerede o özlemini duyduğumuz o güzel günler.
Kardeş kardeş, komşu komşu…
El ele, dil dile, yürek yüreğe…
Paylaşabilmek bir demliği aynı masada; ekmeği, bir zeytin tanesini paylaşabilmek.
Havada uçak uğultuları, tank gürültüleri…
Sözüm ona , dünyamız uygarlık çağında.
Hangi uygarlık!
Biri çıksın desin ki bana, senin gördüğün bir rüya.
Ama benim rüyalarımda katmerli çiçekler, çağıldayan sular, cıvıldaşan kuşlar var.
Benim rüyalarımda sınırdan sınıra atılan toplar değil, piknik alanlarında zıplayan toplar var.
Benim rüyalarımda savaş uçakları değil, rengarenk kelebekler uçuşuyor.
Benim rüyalarımda emperyalistler değil; karnı tok ayılar homurduyor, arılar vızıldıyor.
Siz ne diyorsunuz Allah aşkına!
Benim rüyalarımı alt üst etmeye ne hakkınız var sizin!
Havada uçak uğultuları, silah takırtıları, tank gürültüleri…
Bir zamanlar gördüğüm Suriyeli çocukların gülen gözleri, işittiğim şen şakrak dillerigeliyor gözlerimin önüne şimdi.
Şimdi babasını,annesini, kardeşini durup dururken kaybeden o güzelim çocuklar ne halde acaba!
Onların yaşamını cehenneme çevirenlerin akılları başlarında olmasa gerek.
İnsan olmasa gerek bunlar!
İnsanda birazcık insanlık, birazcık vicdan olur çünkü.
Öyle değil mi ama.
Havada savaş kokusu var
Bir çay bahçesindeyim; masamda elle tutulur birkaç gazete,birkaç dergi.
Havada uçak uğultuları. Yüreğim pır pır!
Acaba nerede, kimler ölüyor yine?
Dünyayı dinliyorum.
Çocuğunu korurken ölen babalar geliyor gözlerimin önüne, anneler geliyor.
Kimsenin bunu yapmaya hakkı yok , diyorum; yapıyorlar.
Çayımdan bir yudum daha alıyorum. Çay, tavşan kanı değil, insan kanı.
Kulaklarımda insan öldüren silahların takırtıları…
Ürperiyorum.
Aklıma, hapislerde çürüttüğümüz Nazım’ın dizeleri takılıyor:
“ Amca , teyze bir imza ver / Çocuklar öldürülmesin …”
Barıştan yana, insanlıktan yana, güzellikten yana dizeler bunlar.
Barıştan yana olmayan, insanlıktan yana olmayan, güzellikten yana olmayan biz insanlar.
Havada uçak uğultuları, silah takırtıları.
Yediğimiz insan eti, içtiğimiz kan.
Şarkıların, türkülerin tadı nerede. Nerede o özlemini duyduğumuz o güzel günler.
Kardeş kardeş, komşu komşu…
El ele, dil dile, yürek yüreğe…
Paylaşabilmek bir demliği aynı masada; ekmeği, bir zeytin tanesini paylaşabilmek.
Havada uçak uğultuları, tank gürültüleri…
Sözüm ona , dünyamız uygarlık çağında.
Hangi uygarlık!
Biri çıksın desin ki bana, senin gördüğün bir rüya.
Ama benim rüyalarımda katmerli çiçekler, çağıldayan sular, cıvıldaşan kuşlar var.
Benim rüyalarımda sınırdan sınıra atılan toplar değil, piknik alanlarında zıplayan toplar var.
Benim rüyalarımda savaş uçakları değil, rengarenk kelebekler uçuşuyor.
Benim rüyalarımda emperyalistler değil; karnı tok ayılar homurduyor, arılar vızıldıyor.
Siz ne diyorsunuz Allah aşkına!
Benim rüyalarımı alt üst etmeye ne hakkınız var sizin!
Havada uçak uğultuları, silah takırtıları, tank gürültüleri…
Bir zamanlar gördüğüm Suriyeli çocukların gülen gözleri, işittiğim şen şakrak dillerigeliyor gözlerimin önüne şimdi.
Şimdi babasını,annesini, kardeşini durup dururken kaybeden o güzelim çocuklar ne halde acaba!
Onların yaşamını cehenneme çevirenlerin akılları başlarında olmasa gerek.
İnsan olmasa gerek bunlar!
İnsanda birazcık insanlık, birazcık vicdan olur çünkü.
Öyle değil mi ama.
Ekleme
Tarihi: 29 Kasım 2012 - Perşembe
Havada savaş kokusu var
Yazıya ifade bırak !
Bu yazıya hiç ifade kullanılmamış ilk ifadeyi siz kullanın.
Okuyucu Yorumları
(0)
Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.