Sizi bilmem ama ben bu adı ilk defa duydum: Ekmeleddin.
Telaffuzda epey zorlandım önceleri. Eklemettin, dedim, tekmelettin, dedim. Daha başka neler neler demedim ki
Sonunda ekmek , biçmek fiillerinden yararlanarak doğrusunu kodladım belleğime.
Allahın öne çıkan en önemli adlarındanmış; öğrendim.
Soy adı da epey boğuşturdu doğrusu.
Önce islamoğlu diye algıladım, sonra insanolu diye.. Ne islamoğluymuş ne de insanoğlu. İhsanoğluymuş meğer.
Türkiyenin yüzde doksan dokuzu bu adı benim gibi ilk kez duymuştur sanırım.
Teknoloji sağ olsun; adının açıklanmasından çok değil iki saat sonra bilgiler patır patır dökülmeye başladı önümüze.
Her şeyden önce Ekseterde eğitilmiş bi güzel. Papaz okulu gibi, mason okulu gibi bi şey bu Ekseter dedikleri yer. Buraya seçilmişler toplanır, emperyalist güçler bunları kendi potalarında bir güzel eritir ve şekillendirir ve zamanı geldiğinde önemli mevkilere yerleştirir.
İslam Birliği genel sekreterliğine getirilmiş Ekmeleddin İhsanoğlu da.
Osmanlının püsküllü fesini çıkarmam, diyenlerden birinin oğlu. Cumhuriyeti bir türlü içine sindiremeyen şeriatçı Mehmet Akifin arkadaşının oğlu. Yani Atatürk e ve onun devrimlerine karşı olanlardan.
Ortadoğudaki birliği ve dirliği yüz binlerce kişiden oluşan İslam ordusuyla sağlayabileceğini sananlardan.
Ve bu kişi her nasılsa kaşla göz arasında cumhurbaşkanlığı kapışmasında çatı adayımız oluveriyor. İlginç!
Siyasi parti turları, sivil toplum ziyaretleri, sendikalarla, barolarla görüşmeler hep faso fisoymuş meğer. Nasıl bir cumhurbaşkanı tanımlamaları da.
Torbadan çıka çıka yılan çıktı sizin anlayacağınız. Yeşil başlı, zehirli bir yılan!
O yılanın , o torbaya kimlerin koyduğunu , niçin koyduğunu anlamamak için ahmak olmak gerekir bence.
Akılları sıra sıtmaya razı etmeye çalışıyorlar bu milleti; enayi yerine koyuyorlar.
Bir türlü adaylığını açıklamayan Erdoğan kıs kıs gülüyor olmalı şimdi; bu iş torbada keklik, diyordur Allah var.
Dışı kara , içi beyaz Obama işini biliyor doğrusu. Bize de dışı beyaz, içi kara birini buldu buluşturdu sonunda.
Oldu da bitti maşallah!
İşin aslı şu:
Olup biten bir şey yok daha; olacaklar var.
Bu acı hapı bu halka yutturamayacaklar.
Oyun içinde oyun. Herhalde Z planlarıydı bu bizim alfabemize göre.
Her şey yeni başlıyor bize göre. İyi şeyler olacak.
Mesela yirmi yurtsever milletvekili çıkacak; Atatürkün makamına, ona yakışır, yaraşır bir aday gösterecek ve seçtirecek.
Bu halk, bunu bekliyor; haberiniz olsun.
Fırtına öncesi bir sessizlik bu.
Göreceksiniz; göreceğiz.