Kadınlar ve bizim kadınlarımız

Bir zamanlar insan yerine konmayan, itilen kakılan, diri diri toprağa gömülüp öldürülen kadın İnsanoğlu uygarlaştıkça insan olduğunun bilincine varmaya başlamış ve “ Yeter artık, buraya kadar!” demiştir.

Günümüz dünyasında kadın yaşamın her alanında kendini kanıtlamış durumdadır. Hatta öyle işlere el atmış ki erkeği şaşırtmıştır zaman zaman.

Kadını insan yerine koymayanlar bizim gibi uygarlıktan nasibini almamış geri toplumlardır.Ne kadar utansak azdır bu yüzden.

Bizde kadın “ saçı uzun, aklı kısa olandır”. Bizde kadın “ Soframızdaki yeri öküzümüzden sonra gelendir” Nazım’ın dediği gibi; “ ekilecek bir tarladır” kimilerine göre; karnında sıpası, sırtında sopası eksik olmamalıdır.

Ama , mademki çocuklarının anasıdır; o halde onlara bakmak, onları büyütmek zorundadır.

Mademki kadındır, o halde evi silip süpürmeli, sofrayı kurup kaldırmalıdır.Çamaşırı yıkamalı, ütülemelidir.

Bütün bu günlük işlerden sonra bağa bostana, fabrikaya, işyerine gitmeli ev ekonomisine katkıda bulunmalıdır.

Kısır bir döngünün içinde fır dönmelidir.

Bizde kadın budur; kadına bu gözle bakılır ve olağandır bu!

Ne güzeldir ki bütün bu hengame içinde bilinçlenmiş kadınlarımız da vardır ve sayıları her geçen gün hızla artmaktadır.

Kürsüde ders veren profesör , tırda şoför, sendikada işçi lideri kadınlarımız var. Önümüzdeki yerel seçimlerde yönetime talip kadınlarımızın sayısı geçen yıllara oranla kimilerini şaşırtacak boyuttadır.

Güzel şeyler bunlar.

Hemen ardından gelecek olan genel seçimlerde bu oranın daha fazla olacağı gün gibi ortadadır.

Evin yükünü sırtında taşıyan, çekip çekiştiren, olmazı olduran kadın belediyeyi de ülkeyi de yönetebilir pekala. Hatta bugüne kadar yönetenlerden belki de daha iyi yönetebilir.

Kurtuluş savaşımızda kahramanlıklarını, özverilerini,başarılarını görmezden geldiğimiz kadınlarımız başlarına geçirdiğimiz kara çarşafı yırtmıştır artık

Kırsalda, Doğu bölgelerimizde farklı bir manzara görünse de gün gelecek bu içler acısı durum değişecektir.

Bundan şu kadarcık kuşkum yoktur; kuşkunuz olmamalıdır.

Çağın teknolojik yenilikleri yaygınlaştıkça, olumlu örnekler çoğaldıkça ve görüldükçe bu değişimler kaçınılmazdır çünkü.

Kim ne derse desin, gerek dünyada, gerek ülkemizde kadın hak ettiği yere gelecektir. Gelmelidir de.

Yeri geldiğinde anamız, bacımız, yarimiz dediğimiz, yere göğe sığdıramadığımız; yeri geldiğinde yerin dibine soktuğumuz kadın etrafını saran karanlığı yırtacak ve kendini kanıtlayacaktır.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü biliyorsunuz.

Emekçi dünya kadınlarımızın bu gününü en içten duygularımla kutluyorum.