Yeşilboğaz, 'Çocuk İstismarcısına Evlilik Affı Düzenlemesi Geri Çekilmeli'

15.12.2019 - 09:26, Güncelleme: 29.11.2021 - 14:41
 

Yeşilboğaz, 'Çocuk İstismarcısına Evlilik Affı Düzenlemesi Geri Çekilmeli'

Ege, Marmara ve Akdeniz Genişletilmiş Bölge Baro Başkanları Toplantısı, Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz ile birlikte 16 baro başkanının katılımıyla, 13-14-15 Aralık 2019 tarihlerinde Isparta Barosunun ev sahipliğinde gerçekleşti. Toplantıda baro başkanları, çocuk istismarı, kadına şiddet ve avukatlık mesleği sorunlarını ve çözüm önerilerini masaya yatırdı.

Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Denizli, İzmir, Kırklareli, Kocaeli,  Hatay, İstanbul, Muğla, Tekirdağ ve Yalova Baro Başkanlarının Isparta’da bir araya geldiği Ege, Marmara ve Akdeniz Genişletilmiş Bölge Baro Başkanları Toplantısının gündem maddeleri kapsamında; çocuk hakları basın açıklaması, arabuluculuk, kamu avukatlarının sorunu, kişisel verilerin kullanılması, SGK stajyer avukatlara bilgi belge verilmemesi, yargı reformu-avukatlara ilişkin alanların azalması, çocukların cinsel istismarcıları ile evlendirilmesi, 12 baronun olağanüstü genel kurul çağrısına TBB’nin cevabı, ruhsat bekleme sırasında sağlık yardımından faydalanmamaları, kadın yönelik şiddete ilişkin İstanbul Sözleşmesine vurgu, keşif aralarına ilişkin sorunlar, Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikler konuları ele alındı. Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz ile birlikte 16 baro başkanı, toplantının sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verdi:   “ÇOCUK İSTİSMARCISINA EVLİLİK AFFI DÜZENLEMESİ GERİ ÇEKİLMELİ” “Daha önce de gündeme gelen ve kamuoyunun tepkisi sebebiyle geri çekilmiş olan “cinsel istismarcının mağdurla evlendirilmesi halinde cezasızlık getiren düzenleme” hazırlığına bunu asla kabul etmeyeceğimizi belirterek en yüksek tondan itiraz ediyor, siyasal iktidarı bu çağdışı düzenlemeyi derhal geri çekmeye çağırıyor, bu konuda ısrar edilmesi halinde Barolar olarak toplumun tüm duyarlı kesimleriyle birlikte her türlü girişimde bulunacağımızın bilinmesini istiyoruz.   “BU ÜLKEDE KADINLARIN, ÖLDÜRÜLME VE ŞİDDET KORKUSU OLMAMALI” Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin her gün artarak devam ettiği bu günlerde, şiddetin engellenmesi ve kadının güçlendirilmesi amacı ile imzalanan İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin ortadan kaldırılmak istenmesi ve yargı tarafından kanuna ve yerleşik içtihatlara aykırı gerekçelerle oluşturulan kararlar, şiddetin ve kadın cinayetlerinin meşrulaştırılması anlamına gelmektedir. İstanbul Sözleşmesi hükümleri istisnasız uygulanmalı, hatta güçlendirici yeni düzenlemeler yapılmalı, Sözleşmeye aykırı şekilde, arabuluculuk aile hukuku uyuşmazlıklarında asla uygulanmamalı, bu ülke, kadınların şiddet ve öldürülme korkusu olmadan yaşayabilecekleri huzurlu bir ülke haline getirilmelidir.   “KAMU SINAVLARINDAKİ KEYFİ VE DENETİMSİZ UYGULAMALARA SON VERİLMELİ” Dava şartı olan arabuluculuk konusundaki tüm itiraz ve çekincelerimiz saklı kalmak kaydıyla; Arabuluculuk sınavının gerçekleştirilme şekli, şeffaflıktan uzak değerlendirme süreci ve başarı puanı dışında kota uygulanması kabul edebileceğimiz uygulamalar değildir. Arabuluculuk sınavında da gördüğümüz, kamu için yapılan tüm sınavlara sirayet eden keyfi ve denetimsiz uygulamalara derhal son verilmeli, arabuluculuk sınavında başarı puanını aşan tüm adaylar sınavı kazanmış sayılmalıdır.   “KAMU AVUKATLARININ ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ” Kamuda görev yapan avukatlara, yargının kurucu unsurlarından olduğu da dikkate alınarak, diğer kurucu unsurları olan hakim ve savcılara uygulanan ek gösterge rakamları aynen uygulanmalı, hazırlanacak ilk yargı reformu paketinde bu düzenlemeye mutlaka yer verilmelidir. Aynı pakette, kamu avukatlarının vekalet ücretlerinin, avukat olmayan kamu görevlileri ile paylaştırılması ve vekâlet ücretlerine kota konulması uygulamalarına son verecek düzenlemeler de yer almalıdır. Çalışma şartları, meslekleri gereği diğer memurlardan farklılık arz eden kamu avukatlarına, Danıştay kararları da dikkate alınarak, işyeri giriş ve çıkışları başta olmak üzere, mesleki bağımsızlıklarını koruyacak koşulların uygulanması istisnasız bir şekilde sağlanmalıdır.   “CMK GÖREVİ ANGARYA OLMAKTAN ÇIKARILMALI” Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan, ‘kurum ve kuruluşların avukatlara bilgi, belge vermesi zorunluluğuna’ ilişkin hükme rağmen, avukatların ve stajyer avukatların önüne çıkarılan engeller derhal kaldırılmalı, bu suretle vatandaşın hak arama ve adalete erişim imkanı mutlak olarak sağlanmalı, stajyer avukatların gerek staj süresinde ve gerekse staj bitimi ile ruhsat bekledikleri dönemdeki ekonomik ve sosyal güvenlik haklarına ilişkin gerekli düzenlemeler derhal yapılmalı, CMK ücretleri avukatlık asgari ücreti seviyesine çekilerek CMK görevleri angarya olmaktan çıkarılmalıdır.   “TBB’Yİ, ASLİ GÖREVİNE DÖNMEYE DAVET EDİYORUZ” On iki baronun yönetim kurulları tarafından talep edilen TBB Olağanüstü Genel Kurul Toplantı çağrısının, Avukatlık Kanununun 115/2. maddesinin amir hükmüne rağmen, TBB yönetim kurulunda oy çokluğuyla reddedilmesi açıkça hukuka aykırıdır. Kanun hükmünün bu açık ihlali, TBB’nin varlık sebebini ortadan kaldırmaya matuf bir durumdur. TBB’yi en kısa zamanda barolar arasındaki birliği ve TBB’nin saygınlığını yok eden bu tavrından vazgeçerek asli görevine dönmeye davet ediyoruz.”  
Ege, Marmara ve Akdeniz Genişletilmiş Bölge Baro Başkanları Toplantısı, Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz ile birlikte 16 baro başkanının katılımıyla, 13-14-15 Aralık 2019 tarihlerinde Isparta Barosunun ev sahipliğinde gerçekleşti. Toplantıda baro başkanları, çocuk istismarı, kadına şiddet ve avukatlık mesleği sorunlarını ve çözüm önerilerini masaya yatırdı.

Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz, Ankara, Antalya, Aydın, Balıkesir, Burdur, Bursa, Denizli, İzmir, Kırklareli, Kocaeli,  Hatay, İstanbul, Muğla, Tekirdağ ve Yalova Baro Başkanlarının Isparta’da bir araya geldiği Ege, Marmara ve Akdeniz Genişletilmiş Bölge Baro Başkanları Toplantısının gündem maddeleri kapsamında; çocuk hakları basın açıklaması, arabuluculuk, kamu avukatlarının sorunu, kişisel verilerin kullanılması, SGK stajyer avukatlara bilgi belge verilmemesi, yargı reformu-avukatlara ilişkin alanların azalması, çocukların cinsel istismarcıları ile evlendirilmesi, 12 baronun olağanüstü genel kurul çağrısına TBB’nin cevabı, ruhsat bekleme sırasında sağlık yardımından faydalanmamaları, kadın yönelik şiddete ilişkin İstanbul Sözleşmesine vurgu, keşif aralarına ilişkin sorunlar, Gelir Vergisi Kanunu’nda yapılan değişiklikler konuları ele alındı.

Mersin Barosu Başkanı Av. Bilgin Yeşilboğaz ile birlikte 16 baro başkanı, toplantının sonuç bildirgesinde şu ifadelere yer verdi:

 

“ÇOCUK İSTİSMARCISINA EVLİLİK AFFI DÜZENLEMESİ GERİ ÇEKİLMELİ”

“Daha önce de gündeme gelen ve kamuoyunun tepkisi sebebiyle geri çekilmiş olan “cinsel istismarcının mağdurla evlendirilmesi halinde cezasızlık getiren düzenleme” hazırlığına bunu asla kabul etmeyeceğimizi belirterek en yüksek tondan itiraz ediyor, siyasal iktidarı bu çağdışı düzenlemeyi derhal geri çekmeye çağırıyor, bu konuda ısrar edilmesi halinde Barolar olarak toplumun tüm duyarlı kesimleriyle birlikte her türlü girişimde bulunacağımızın bilinmesini istiyoruz.

 

“BU ÜLKEDE KADINLARIN, ÖLDÜRÜLME VE ŞİDDET KORKUSU OLMAMALI”

Kadına yönelik şiddetin ve kadın cinayetlerinin her gün artarak devam ettiği bu günlerde, şiddetin engellenmesi ve kadının güçlendirilmesi amacı ile imzalanan İstanbul Sözleşmesi hükümlerinin ortadan kaldırılmak istenmesi ve yargı tarafından kanuna ve yerleşik içtihatlara aykırı gerekçelerle oluşturulan kararlar, şiddetin ve kadın cinayetlerinin meşrulaştırılması anlamına gelmektedir. İstanbul Sözleşmesi hükümleri istisnasız uygulanmalı, hatta güçlendirici yeni düzenlemeler yapılmalı, Sözleşmeye aykırı şekilde, arabuluculuk aile hukuku uyuşmazlıklarında asla uygulanmamalı, bu ülke, kadınların şiddet ve öldürülme korkusu olmadan yaşayabilecekleri huzurlu bir ülke haline getirilmelidir.

 

“KAMU SINAVLARINDAKİ KEYFİ VE DENETİMSİZ UYGULAMALARA SON VERİLMELİ”

Dava şartı olan arabuluculuk konusundaki tüm itiraz ve çekincelerimiz saklı kalmak kaydıyla; Arabuluculuk sınavının gerçekleştirilme şekli, şeffaflıktan uzak değerlendirme süreci ve başarı puanı dışında kota uygulanması kabul edebileceğimiz uygulamalar değildir. Arabuluculuk sınavında da gördüğümüz, kamu için yapılan tüm sınavlara sirayet eden keyfi ve denetimsiz uygulamalara derhal son verilmeli, arabuluculuk sınavında başarı puanını aşan tüm adaylar sınavı kazanmış sayılmalıdır.

 

“KAMU AVUKATLARININ ÖZLÜK HAKLARI İYİLEŞTİRİLMELİ”

Kamuda görev yapan avukatlara, yargının kurucu unsurlarından olduğu da dikkate alınarak, diğer kurucu unsurları olan hakim ve savcılara uygulanan ek gösterge rakamları aynen uygulanmalı, hazırlanacak ilk yargı reformu paketinde bu düzenlemeye mutlaka yer verilmelidir. Aynı pakette, kamu avukatlarının vekalet ücretlerinin, avukat olmayan kamu görevlileri ile paylaştırılması ve vekâlet ücretlerine kota konulması uygulamalarına son verecek düzenlemeler de yer almalıdır. Çalışma şartları, meslekleri gereği diğer memurlardan farklılık arz eden kamu avukatlarına, Danıştay kararları da dikkate alınarak, işyeri giriş ve çıkışları başta olmak üzere, mesleki bağımsızlıklarını koruyacak koşulların uygulanması istisnasız bir şekilde sağlanmalıdır.

 

“CMK GÖREVİ ANGARYA OLMAKTAN ÇIKARILMALI”

Avukatlık Kanunu’nun 2. maddesinde yer alan, ‘kurum ve kuruluşların avukatlara bilgi, belge vermesi zorunluluğuna’ ilişkin hükme rağmen, avukatların ve stajyer avukatların önüne çıkarılan engeller derhal kaldırılmalı, bu suretle vatandaşın hak arama ve adalete erişim imkanı mutlak olarak sağlanmalı, stajyer avukatların gerek staj süresinde ve gerekse staj bitimi ile ruhsat bekledikleri dönemdeki ekonomik ve sosyal güvenlik haklarına ilişkin gerekli düzenlemeler derhal yapılmalı, CMK ücretleri avukatlık asgari ücreti seviyesine çekilerek CMK görevleri angarya olmaktan çıkarılmalıdır.

 

“TBB’Yİ, ASLİ GÖREVİNE DÖNMEYE DAVET EDİYORUZ”

On iki baronun yönetim kurulları tarafından talep edilen TBB Olağanüstü Genel Kurul Toplantı çağrısının, Avukatlık Kanununun 115/2. maddesinin amir hükmüne rağmen, TBB yönetim kurulunda oy çokluğuyla reddedilmesi açıkça hukuka aykırıdır. Kanun hükmünün bu açık ihlali, TBB’nin varlık sebebini ortadan kaldırmaya matuf bir durumdur. TBB’yi en kısa zamanda barolar arasındaki birliği ve TBB’nin saygınlığını yok eden bu tavrından vazgeçerek asli görevine dönmeye davet ediyoruz.”

 

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve inovatifhaber.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.